0.4

343 246 336
                                    

Balıkçıda geçen olay

HATIRALARIN YÜREKLERE gömüldüğü, sevgilerin acımasızca defnedildiği geniş mezarlar taşıyoruz yıllar geçtikçe çoğalan bedenlerimizin içindeki ruhlarımızda...

Ruhumuzu yüceltebilmek ve gömdüklerimizle birlikte kendi ruhumuzu da gömmeyelim diye iyiliklerle besleyelim ruhumuzu .

İyilik meleklerinin varlığına şahitlik eden şöyle bir olay anlatılır:

Adam akşam iş çıkışı eve gitmek için yola çıktı. İşyeri ile dolmuş duraklarının arası çokta uzak sayılmazdı. Derin bir nefes aldı ve yürümeye başladı . Akşam trafiğinde her yer karışık , sıkışıktı ve alabildiğine bunaltıcıydı . Kısa bir zaman sonra dolmuş duraklarına vardı .

Köşede seyyar bir balıkçı bağırıyordu. ''İstavrit 500,istavrit 500!'' Adam düşündü akşama balık yemek iyi olurdu .

Hem kızı da, eşi de çok severdi balığı . Kendi de bayılırdı ; ama en çok o sıcacık , neşeli , o tarifi imkansız , hiç bir şeyle kıyaslanamayacak ev ortamındaki   balık ziyafetine .

''Kardeş, ver bakalım dedi 1 kilo istavrit.''

Balıkçı ''Beyim ,'' dedi ''1.5 olmaz mı?''

Adam gülümsedi ve  ''Belki param yoktur .'' dedi.

Balıkçı bunun üzerine '' allah can sağlığı versin beyim bunlar ufak meseleler , hallolur .'' dedi.

Balıkçı balıkları tartarken tezgaha , adamın yanına yaşlı bir teyze geldi. Yılların verdiği yorgunluğu ve yıpranmışlığın her anını hatırlatan yüzünde derin çizgiler vardı.

Üstü başı halini anlatırcasına eski , püsküydü.

''Evlat...'' dedi sanki söylediklerini unutmak istercesine durarak ve yutkunarak ''Bana da balık alır mısın ?'' dedi.

''Tabi teyzeciğim '' dedi ve adama seslendi : Balıklar 3 kilo oldu . Bir bana 2 teyzeye tart bakalım .''

Balıkçı balıkları poşetlere koyarken '' Teyze ?'' dedi adam , ''Ekmeğin  var mı senin ?''

Yaşlı  kadın sessiz kaldı. Sözler çıkmadı ağzından sanki bir an , takıldı... yok evladım dedi zor da olsa . Adam dur teyze az bekle dedi .

Koştu bir çırpıda o yoğun trafiğin içinden sıyrıldı .  Marketten 4 tane ekmek aldı . Aynı hızla geri döndü ve ekmekleri de balıkları almış olan yaşlı teyzeye verdi. Sonra tekrar sordu : Teyzeciğim başka bir ihtiyacın var mı?

Kadın elini aynı kendisi gibi yırtılmaya yüz tutmuş kim bilir kaç yıllık olan pardösüsünün cebine attı , adamın gözlerine baktı . Utanıyordu , Eziliyordu ve elinde olmadan bunu belli ediyordu.

Adam gülümsedi ''O ne teyzeciğim? Bir bakayım .'' dedi.

Kadın cebinden bir ilaç şişesi çıkardı  ve ''Evladım ! birde şu göz damlam var . Alamıyorum , 2 ay oldu .'' dedi.

''Ver teyzeciğim sen az daha dur bakalım burada.''

Tüm bunlar gerçekleşirken balıkçı da şaşkınlıkla olan biteni izliyor duygulanıyor , bir garip oluyordu. Tezgahında her zaman ilişik duran tabureyi aldı. ''Otur teyze , O aslan parçası gelene kadar.'' . Kadın '' sağ ol evladım.'' dedi ve oturdu

Adam eczaneye girdi ve bu ilaçtan var mı dedi .

Eczacı evet efendim dedi ve raftan aynı şişeden bir ilaç aldı ve verdi bu defa acele etmedi adam çünkü karşı kaldırımdaki teyzenin balıkçının taburesinde oturduğunu görmüş ve rahatlamıştı.

İçinden ah be yurdum insanı dedi . İlacı teyzeye verdi ama bu defa başka ne eksiğin var diye sormadı elini cebine attı ve ne kadar parası varsa yaşlı kadına verdi. Elini öptü ve bir dolmuşa binip evine uğurladı.

Kadın dua ediyordu adama Allah razı olsun evladım diyordu ağlıyordu ve gözlerinden akan damlalar o eski pardösüsüne omuzlarına düşüyordu ama mutluydu.

Adam tam dolmuşa yönelecekken durdu ve balıkçıyla göz göze geldiler bu olaylar olurken balıkların parasını vermeyi unutmuş dahası tüm parasını yaşlı kadına vermişti

Balıkçı gülümsedi ve hadi abi uğurlar olsun dedi konuşmaya gerek yoktu çünkü durum meydandaydı ve konuşmadan anlaştılar

Adam dolmuşa yönelirken güleç bir yüzle iyi akşamlar dedi.

Bir kaç adım daha attı ve yine durdu cebinde ne dolmuşa binecek nede evine ekmek alacak parası kalmıştı Düşündü ve haline şükretti zaten şunun şurasında evi en fazla yaya olarak yarım saat tutardı

Hafiften bir yağmur çiselemeye başlamıştı sakin adımları hızlandı , hızlandı , hızlandı .

Köşedeki telefon kulübesinin önünde durdu cüzdanından pek fazla kontörü kalmamış telefon kartını çıkardı çevirdi tuşları telefonu kızı açmıştı hadi babacığım neredesin diye sordu meraklı meraklı

Adam geliyorum yavrum annene söyle bu akşam balık yiyeceğiz dedi kızı olur babacığım dedi hadi çabuk gel

Adam tekrar eve yöneldi yağmurda artmıştı sıkı sıkı tuttu balık poşetini bir eliyle de rüzgarda uçuşan paltosunun yakasını kavradı yürüdü yürüdü .....

durdu ve kafasını yine göğe kaldırdı Allah'ım dedi sana şükürler olsun ne olur bana bu gücü hep ver diye dua ederken duygulandı mahzunlaştı yanağından akan yaşlar caddelerde akıp giden yağmura karıştı ...

Ve...Hatırdan çıkarmamak gerekir ki:

Kalbinde Allah sevgisi olmayan biraz yarım , çokça sakattır.


Rahatı huzuru atalım bir kenara.

Kula kul olmayalım ömür boyunca .

Bildiğimizi korkmaz söyleriz;

Bilmediğimizde susar dinleriz.

Yürekten yüreğe eser gezeriz.


Gerçekten özür dilerim bölüm biraz geç geldi sizi seviyorummm

Yürek Yorgunları (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin