Dert ağacı
BİRİNİN HAYATINA bir renk olun.
Birinin üzüntüsüne biraz beyaz sürün.
Birinin mutluluğuna bir gökkuşağı yerleştirin, ucu bucağı olmayan.
Birinin ruhuna efsunlu bir söz üfleyin.
Birilerinin eline, yüzüne, sırtına, omzuna, yüreğine bazen sözle, bazen gözle, bazen bir hediyeyle ama çoğu zaman kalbinizle minicik ya da kocaman ama lütfen tüm samimiyetinizle dokunun...Eski çiftlik evini restore etmek için tuttuğum marangoz, işteki ilk gününü zorluklarla tamamlamıştı. Arabasının patlayan lastiği onun işe bir saat geç gelmesine neden olmuş, elektrikli testeresi iflas etmiş ve şimdi de eski püskü pikabı çalışmayı reddetmişti...
Onu evine götürürken yanımda adeta bir taş gibi oturuyordu. Evine ulaştığımızda beni, ailesiyle tanışmam için davet etti. Eve doğru yürürken küçük bir ağacın önünde kısa bir süre durdu, dalların uçlarına her iki eliyle dokundu. Kapı açıldığında adam şaşırtıcı bir şekilde değişti. Yanık yüzü tebessümle kaplandı, iki küçük çocuğunu kucakladı.Daha sonra beni arabaya yolcu etmeye geldiğinde; ağacın yanından geçerken merakım iyice arttı ve ona eve giderken gördüğüm hadiseyi sordum.
" O, benim dert ağacım." dedi. Elimde olmadan işimde bazı problemler çıkıyor ama şundan eminim ki o problemler evime, eşime, çocuklarıma ait değil. Bunun için bu problemleri her akşam eve gelirken bu ağaca asıyorum. Sabahları tekrar onları ordan alıyorum. Ama komik olan be biliyor musunuz? Ertesi sabah onları almaya gittiğimde, astığım kadar çok olmadıklarını görürüm."
Unutmayın, öfkeyle geçen her dakikanız, mutluluğunuzdan çalınmış 60 saniyedir...Dinlemeyi bilmeyenin öğrenmeye niyeti yoktur.
Öğrenmeyen insan gelişemez geliştiremez...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürek Yorgunları (TAMAMLANDI)
PuisiSusanın gönlü har içinde kor Olur. Vicdanımın bağıran sesi susmuyor. Gönlüm yol çeker lakin, ayaklar yorgun. Gönül bin beter yorgun...