Nedir önemli olan?
NE OLURSA olsun,nasıl olursa olsun anı yada sonu hep acıda olsa onunla birlikte olabilmek için elinden geleni yapıyorsan,
Büyük savaşlar verip çok kan kaybetmene rağmen , Büyük büyük duvarların üstüne yıkılacağını da bilsen ve buna aldırış etmesen,
Yaşam tarzlarınızın benzediğini ,
Espri anlayışının yakın olduğu,
Zor zamanlarında hep yanında olacağını zannettiğin,
Dertlerini, sevinçlerini paylaşabileceğin,
Fikirlerine, olaylara bakış açısına güvendiğin,
Senin fikirlerine saygı duyan,
Konuşmaktan sıkılmayacağın,
Hayata küstüğün zaman seni kabuğundan çıkarıp eğlendirebilen,
Gözlerine baktığında ne söylemek istediğini anladığın,
Bir daha hiç kimsenin onun gibi senin kimyanı etkilemeyeceğini düşünüyorsan az da olsa senin varlığının ona da iyi geldiğini hissediyorsan,
Eğer bu satırları okuduğun zaman aklından bir isim geçirmişsen yani fark ettiysen, fark ettirmeyi başarmalısın. Emin ol !
Bütün aptal aşıklar gibi ilk harekatı ondan beklersen, çok geç kalırsın. Ne fark edilirsin ne de fark ettirebilirsin.
Çünkü önemli olan,
Fark edebilmek ve ettirmektir.
Seni mutlu edecek öğeleri dışında değil, kendi içinde ara!
Sabah gezintisine çıkan bir ülkenin sultanı yolda bir dilenciye rastlar. "Dile benden ne dilersen!" der. Dilenci güler ve "Dileğimi gerçekleştirebilecek misin ki soruyorsun?" diye yanıtlar.
Sultan " Pek tabii, her dediğini yerine getirebilirim. Sen söyle ne istiyorsun?" der.
"Söz vermeden önce iki kez düşünün sultanım." Sultan ısrar eder ve " Ne istersen verebilirim. Yerine getiremeyeceğim hiç ama hiçbir dileğin olamaz." der.
Bunun üzerine dilenci, çanağını uzatıp "Şu çanağı herhangi bir şeyle doldurabilir misiniz?" diye sorar.
Sultan kahkaha atar ve çanağı hemen altınla doldurulmasını emreder. Çanak dolup taşmakta ama anında boşalmaktadır. Altınlar buhar olup uçmaktadır sanki. Giderek elmaslar, pırlantalar, yakutlar akıtılır çanağa. Ne var ki çanağın dibi yoktur sanki. Atılanları yer, yutar.
Sultan yenik düşmüştür.
Dilenciye "Tamam sen Kazandın. Dileğini yerine getiremedim ama ne olur bana çanağın neden yapılmış olduğunu söyle!" der.
"Çok basit," diye söze başlar dilenci ve nedenini şöyle izah eder:
"İnsan nefsinden yapılmıştır. Yani insanın arzu ve isteklerinden.... Doymak bilmez oluşu bundandır. İstek nedir ki? İstek; ulaşana kadar belli bir süre heyecan veren duygudur. Para istersin, güzel bir ev istersin, eş istersin...... Tek tek her birini elde ettiğinde, tümü anlamını yitirir. Neden ?
Çünkü istek, onu elde ettiğinde sönüp gitmiştir. Yine boşluğa düşer, yeni bir istek bulmak zorunda kalırsın. Bir istekten bir diğerine çırpınır, koşturur durursun. Amacına ulaşır ulaşmaz bir yenisini çıkarırsın.
İstek; doyumsuzluk uyandırır ve giderek gerçek bir dilenci gibi olursun. İsteğin bu yönünü kavradığında hayatının dönüm noktasındasın demektir. Bu gerçeği bir kez kavrarsan yaşantın değişir. Seni mutlu edecek öğeleri dışında değil, kendi içinde ara!"
Yorgunum !
Canımın can kuytularında,
Canımın can kırıklarının
Üstüne basa basa yürüyorum
Hayatın yollarını.
Bir bölümün daha sonuna geldikkk diğer bölümü eğer bir aksilik çıkmazsa yarın atmayı planlıyorum sizleri çok seviyorum iyi gecelerr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürek Yorgunları (TAMAMLANDI)
PoetrySusanın gönlü har içinde kor Olur. Vicdanımın bağıran sesi susmuyor. Gönlüm yol çeker lakin, ayaklar yorgun. Gönül bin beter yorgun...