2.1

165 156 8
                                    

Sevgi, acıyı tatlılaştırır

HİÇ BİTMEZ SANDIĞIMIZ hayatlarımız savrulup gidiyor.
Sarılıp dört kollu bir dev olsak dediğimiz birçok şeyde maalesef değil dev, minik bir cüce bile olamıyoruz.
Bu yüzden güzele güzel bakmak bir marifet ise güzeli güzel sevmek de diğer bir marifettir.
Acılar, sevgiyle tatlılaşır. Bulanmışlar, sevgiyle durulur. Dertler, sevgisiyle davasını bulur. Sevgi, şahı sana köle yapar.

Lokman, işinde becerikli, sadık ve sevilen bir köleydi. Efendisi ona oğullarından daha çok güvenirdi.
Çünkü o, görünüşte köleydi ama nefsinin efendisiydi. Efendisi, ondaki bu olgunluğu farkındaydı. Lokman'ı azat etmek için uygun bir fırsatı kollu yordu. Efendinin önüne he ek geldiğinde, Lokman'ı çağırır, önce knu  yemesini isterdi. Onun yiyip içtiklerini zevkle yer, yemediklerine elini sürmedi.

Bir gün efendiye bir kavun hediye getirdiler. Her zaman olduğu gibi Lokman'ı çağırttı. Kavundan bir dilim kesip Lokman'a uzattı. Lokman ikram edilen kavunu iştahla yedi. Efendi bir dilim daha verdi. Lokman, aynı şekilde onuda yiyip bitirdi.

Efendi Lokman'ın kavunu iştahla yediğini görünce, çok sevdiğini düşünerek, bir dilim kalasıya kadar hepsini ikram etti. Son kalan dilimi ağzına götürüp bir lokma alınca, kavunun tadının zehir gibi olduğunu fark etti. Kavunun acılığından gözünden ateş çıktı,  boğazı yandı, dili kabardı. Ağzındaki acılık gittikten sonra "Böyle acı kavunu nasıl iştahla yedin?" diye sordu Lokman'a.

Lokman, "efendim! Bugüne kadar sizin bir çok güzel ikramınıza nail oldum. Ayrıca acı olduğunu bilmeyerek verdiğiniz bu ikramı, geri çevirmekten utandım. Size olan sevgim, kavunun acılığını bana hissettirme." cevabını verdi.

Yürek Yorgunları (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin