Bu nasıl bir sevgi?Şimdiki yüreklerin alfabesi yok okunmuyor.
Duyan ama anlayıp hissetmeyen kulaklar, insanı insan yapan en güzel özelliği olan kalbini kullanmayanlar ve yürekten uzak yaşanabildiğini sananlar , elbette mutluluğu bulduklarını sandıkları zaman ne kadar uzak olduklarını anlarlar . Lakin geçmişler ola ...
Yüreğinizi ayazda buz tutmaya bırakmayın . Sımsıcak olsun ki buzları anında eritsin.
Sevginin gücünü yaşayın yaşatın . Sevin sevebildiğiniz kadar . Ama elbette hak edeni... Sakın yüreğinizin kullanma kılavuzunu kullanmaktan vazgeçmeyin!
Hikaye bu... Delikanlı , sevmekten ve sevilmekten nasibi olmayan katı yürekli bir kızı sevmişti . Onunla hayatını birleştirip acıyı da, tatlıyı da beraber aşacağına inandığı bu kızla evlenmek istemişti . Ancak kız , akla zarar çok korkunç bir şart ileri sürerek , sanki sevginin bir ölçü birimi varmış gibi ''senin sevgini ölçmek istiyorum .'' demiş ve umursamazca şunları eklemişti : ''köpeğime yedirmek üzere annenin kalbini bana getireceksin.''
Delikanlı , tüyler ürperten ve insanın kanını donduran bu teklif karşısında ne yapacağını şaşırmıştı . Uzun bir tereddüt , büyük ve sancılı med-cezirlerle dolu yaşadığı saatler sonrasında hislerine mağlup olmuş ve annesini öldürmeye karar vermişti . Sevdiği kız için annesine acımasızca kıyacaktı .
Allah'ın verdiği yüce duygularla dolup yüceleşen gönüllerine doğan sezgilerle daha yaşanmadan ''içimde bir sıkıntı var.'' diye başlayan cümlelerle evlatlarına ikaz niteliğinde tatlı üslubuyla dile getirir anneler . Bu güzel yürekli anne de durumu hissetmiş ;ancak oğluna fazla direnmemişti. . Ve çocuk , annesinin hayatına kastederek annesinin o altın kalbini ,yine onun o pamuk elleriyle işlediği mendile koymuştu .
Delikanlı , kızın isteğini yerine getirmiş olmanın heyecanıyla gözü hiçbir şeyi görmüyor bir halde yolda koşarken, ayağı bir taşa takılmış; kendisi bir tarafa , mendil içindeki annesinin o altın kalbi bir tarafa fırlamıştı . Canının acısından , ağzından ister istemez '' AH anacığım !'' sözleri dökülmüştü .
Her zaman tevekküle sabır gösteren, yeri gelince suspus olan bütün annelerin yaptığı ve saçının teline zarar gelse dünyayı karşısına alan ana yürekleri gibi, bir anda annesinin tozlara bulanan ve hala soğumamış olan kalbinden bir ses yükseldi ''Canım yavrum ! Bir yerin acıdı mı ?''
Bunu duyan delikanlının yüreği cız eder . Yaptığı kötülüğün büyüklüğünü fark eder . Ama olan olmuş , iş işten geçmiştir artık . Tepkisini yanlış zamanda , yanlış yerde göstermiştir.
Canım çıkacak can sıkıntılarından.
Bir karanlığın ortasındayım ,
Kendi çığlıklarımı duyamıyorum , duyuramıyorum .
Yaşamak hiç bu kadar zor gelmemişti .
Sonunu bildiğim bir film gibi sıkılarak izliyorum hayatı , insanları .
Bırakıp gidesim var her şeyi öylece olduğu gibi , veda etmeden sessizce,
Var olmamla olmamam arasında .
Dedim ya canım çıkacak can sıkıntısından .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürek Yorgunları (TAMAMLANDI)
PoesíaSusanın gönlü har içinde kor Olur. Vicdanımın bağıran sesi susmuyor. Gönlüm yol çeker lakin, ayaklar yorgun. Gönül bin beter yorgun...