Yürek Yorgunları (TAMAMLANDI)

1.1

Mutluluğu çağlamak

ESKİMEK NE GÜZEL, eksilmedikçe....

40'a merdiven dayamış bir insan;

Her şeyi bilecek kadar yaşlı, her şeyi yapabilecek kadar gençtir.

Bazen hayatınızın yönetimini birilerine bırakmak istersiniz.

Eğer zamanında iyi birikimler yaptıysanız,

Yani iyi dostlar, çok güveneceğiniz dostlar biriktirmişseniz,

O zaman az şikayet edip çok şükürle mutluluğa koşar adımla çağlamalısınız.

70,80 ve 90 yaşlarında 3 kardeş varmış. Üçü de 60 yaşında üçüzler gibi görünüyormuş.

70 yaşındakine genç kalmanın yolunu sormuşlar. O da 80 yaşındaki abilerine sormalarını istemiş.

"Benden 10 yaş büyük olduğu halde, benim gibi 60 yaşında görünüyor." demiş.

80 yaşındakine gitmişler, o da 90 yaşındaki abisini göstermiş, " Benden büyük olduğu halde o da 60 yaşında görünüyor. Ondan sorun" demiş.

90 yaşındaki delikanlı ihtiyara sormaya gitmişler.

Gelenleri dinledikten sonra, " Buyurun size açıklayayım." demiş. "Önce bir şeyler yiyelim, ondan sonra anlatırım." diyerek genç kalmanın sırrını hayatın içinden bir misalle açıklamaya başlamış.

Yemekten sonra, sofraya bir kavun getirmesi için hanımına rica etmiş. Hanımı genç ninede, üst kattaki tavandan bir kavun seçip getirmiş.

Delikanlı ihtiyar kavunu beğenmemiş, "Daha iyisini getir." demiş. Kadın gidip yine bir kavunla gelmiş.

Bizimki onu da beğenmemiş ve tekrar başka bir kavun getirmesini söylemiş.

Nine yine itiraz etmeden ve yüzünü ekşitmeden bir kavun daha getirmiş ama onu da beğenmemiş. "Hanım iyisini bilemedi. Gelin beraber seçelim kavunu." diyerek misafirleri üst kata davet etmiş. Tavan arasına varınca bakmışlar ki tek kavun var.

Genç ninenin hep aynı kavunu getirdiğini anlamışlar.

Genç dede misafirlerine dönmüş ve "Şimdi genç kalabilmenin sırrını anladınız mı?" diye sormuş.

Onlar da " Anlamadık." demişler. Dede " Kavun tavanda bir tane değil miydi? diyerek başlamış genç kalmanın sırını anlatmaya:

"Hanım beni mahcup etmemek için, her seferinde başka kavun getiriyor gibi göründü. "Tavanda başka kavunumuz mu var? hepsi bu kadar !" demedi. O beni hiç üzmedi, bende onu hiç ama hiç üzmedim. Aile içindeki hiçbir şeyi dışarıya, yani ne kendi ana babamıza nede başkalarına yansıttık. Yani birbirimizi, başkalarının önünde hiç zor duruma düşürmedik, mahcup etmedik. Böylece ikimiz de genç kaldık."

Bu sevda, büyük sevda,

Yaman sevda...

Bahtın sana açar yollarını aşkı arıyorsa.

Feryat olup gün yüzüne kavuştur feryadını.

Gönül savrulup gidiyor bahtının mehtabına.

Ölümün öldüğü zaman vuslat zamanı olsa

Kavuşma arzusu yakıp kül eylese

Gönül sancını dindirse ferahlatsa

Sevda yemeğine somun olsa

Gönüller çağlasa coşsa

Derim ki sabredenler kavuşur muradına.