"hepimiz bir bataklıkta yaşıyoruz lakin bazılarına gökyüzü armağan edilmiş"
*********
Öylece yerde yatıyordum arkadan bir el omzuma dokundu ani bir hareketle arkama döndüm
"dur dur benim "
Ekim'i görmemle rahatladım ki küçük bir patlama sesi duyuldu kolumdan tutup yavaşça ayağa kaldırdı
"Itır "
arkadan silah sesleri yükseldi Ekim beni kenarı itip karşılık vermeye başladı
"diğer bombayı patlat"
dedim bir kaç yere dikkat dağıtmak için hafif etki yaratan bombalar koymuştuk zorlada olsa ilerlemeye başladım diğer bombada patlayınca adamların dikkati dağıldı bir iki el ateş edip arabaya ilerledik Ekim'in üzerine atıldı biri adam tam yumruk atacaktı ki Ekim ondan önce davrandı onlara doğru ilerledim silahta kalan son uyutucuyu adamın boynuna sapladım
"sen iyimisin "
başımı evet manasında salladım ama arkadan adamlar gelmeye devam ediyordu hızla arabaya bindik Ekim arabayı çalıştırırken atılan bir kurşun arka camı kırdı Ekim'in gaza yüklenmesiyle silah sesleri azalmaya başladı bu seferde peşimize bir araba takıldı
"peşimizdeler "
koltuğun üzerinde ki silahı alıp camı açtım
"Ekim biraz yavaşla "
kolumun ağrısını umursamamaya çalıştım araba yavaşladı arkadaki arabayla aramızdaki mesafe çok azalmıştı
"Itır dikat et "
camdan dışarı doğru çıkardım başımı ve kolarımı adam elimdeki silahı görünce zik zak çizmeye başladı tekere nişan alıp ateş ettim araba direksiyon hakimiyetini kaybedip farklı bir yöne saptı
"bas gaza Ekim"
Ekim kahkaha atarak aynadan bana baktı
"sen iyimisin "
üzerimdeki hırkayı kafamda ki şapkayı çıkardım tişörtümü yukarı doğru kaldırdım karnımda ve kolumda ki sıyrıklar kanıyordu
"iyiyim "
Ekim dikkatle bana baktı
"iyi gözükmüyorsun Itır, istersen bi hastaneye gidelim "
aynadan yüzüme baktım ufak bir sıyrık ve dudağımın patlaması dışında bir şey yoktu
"sen iyimisin bi şey olmadı değil mi "
elini karnına koyup çekti
"ufak bir sıyrık dışında hiç bir şeyim yok "
penyesinde ki kanı gördüm
"Ekim yaralanmışsın"
arabayı durdurdu eve varmıştık
"küçük bir sıyrık sadece "
arabadan iner inmez yanına gittim
"umarım küçüktür"
eve doğru ilerledik kapı Masal tarafından açıldı
"bu haliniz ne böyle "
içeri girdik
"ilk yardım çantasını getir çabuk "
Masal aceleyle yukarı çıktı bizde salonda ki kanepelere atık kendimizi Ekim'in yanına geçip tişörtünü kaldırdım kurşun sıyırmıştı kan kırmızıya boyamıştı vucudunu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACININ ÇOCUKLARI
Action"Bir bıçak, bir kurşun, bir ip Ölüm bu kadar kolaysa ben neden hala yaşıyordum..." Tam damarımın üstünde gezinip duran bu bıçak neyi bekliyordu akıtmak için kanımı Ya kalbime doğru tutulmuş bu silah ateşlemek için kime ihtiyaç duyuyordu Boğazı...