"Ağlamak dudaklarının söylemediğini gözyaşlarına söyletmektir "
***************
Hz. Adem ve Havva'yı kandıran şeytan dünyaya başkalarını da yoldan çıkartmaya çalışmak ve vesvese vermek için gelmişti onun için herkes kandırılabilirdi yeter ki ona fısıldayacağı kelimeyi bulsun ve yeni kurbanlar bulmak için yola düştü sonra bi kız gördü hiç kirlenmemiş saf ve temiz yanına gitti ve kıza türlü türlü oyunlar oynadı lakin kız hiçbirine kanmadı ruhunun beraklığından hiç bir şey kaybetmedi ta ki şeytan onu kandırabileceği bir kelime bulana kadar
elerime bağlı ipi çözmeye çalışıyordum Masal'ın fısıldayışını duydum
"Sahra korkuyorum"
sesinde ki paniği hisedebiliyordum
"merak etmeyin 1 saate kalmaz kurtuluruz"
Aras'ın gevşek gevşek konuşması sinirime dokunuyordu sağıma döndüm
"kes sesini gerizekalı senin yüzünden ne haldeyiz"
bizi kaçıranlar meğer Aras'ın peşindelermiş ip gevşemişti ki içeri üç kişi girdi önde ki pis pis sırıtıyordu
"senin sayende abin paramı bir bir ödüycek Aras Korkmazer"
yüzümde bir gülüş oluştu resmen avım ayağıma gelmişti Aras kahkaha attı kısa bir süre
"ah Erdem ah sen abimi hiç tanıyamamışsın"
Aras'ın Erdem dediği adam bize doğru yaklaştı
"bunlar kim Aras tanıştırsana bizi"
ip çözülmüştü
"bizim onunla bir alakamız yok bırakın gidelim"
güldü bir iki adım daha yaklaştı aramızda ki mesafe resmen sıfıra indi elini saçıma götürdü ve hızla geri çekti dişlerimi sıkmaya başladım
"bırakın onu"
Masal'ın sesini duydum ha ağladı ha ağlayacaktı
"üzerinden silah çıkan bu mu"
bu sefer Aras'ın sesini duydum
"ulan o elini kırmazsam varya"
ve Aras bu sözüyle suratına yumruğu yedi adamlardan biri
"evet abi"
deyince saçıma iyice asıldı ve Masal'ın ağlama sesi kulağıma geldi şimdi gerçekten canım yanmıştı Erdem elini çekip uzaklaştı etrafa göz gezdirdim bir adam kapının önünde duruyordu Erdem benle Aras'ın arasında duruyordu diğeride sol tarafımdaydı ipleri yere bırakıp hızla ayağa kalktım sağ tarafındaki dangalağın karnına sağlam bir tekme geçirdim diğer adam üstüme doğru atıldığında kenarı çekilip kolunu yakalayıp çevirdim ayağımı dizine geçirdim dizlerinin üzerine çöktü o esnada diğer adam üzerime gelmeye başladı tuttuğum adamın omuz kısmına tekmeyi geçirip yere fırlatım ve diğer adama döndüm yumruğu yakalayıp kolunu diz kapağıma geçirdim kırılma sesi odada yankılandı çığlık atarak yere düştü ki sağ tarafımdan gelen yumrukla geriye doğru sendeledim Masal'ın çığlığı kulağıma doldu ve burnumdan düşen bir kaç damla kan tişörtüme bulaştı Erdem bir yumruk daha atmak için kolunu savurdu kolunu yakalayıp çevirdim ve sırtına tekmeyi bastım yere yuvarlanırken üzerinden silahım düştü hızla elime aldım
"kımıldarsan kafanı deşerim"
o sırada dışarıdan silah sesleri gelmeye başladı Masal'ın ellerini çözmek için eğildiğim sırada Erdem ayağa kalktı tetiği çekip dizine sıktım çığlık ata ata yerde debelendi Masal ayağa kalktı elini yüzüme götürüp burnumdan akan kanı sildi bir yandanda ağlıyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACININ ÇOCUKLARI
Aksi"Bir bıçak, bir kurşun, bir ip Ölüm bu kadar kolaysa ben neden hala yaşıyordum..." Tam damarımın üstünde gezinip duran bu bıçak neyi bekliyordu akıtmak için kanımı Ya kalbime doğru tutulmuş bu silah ateşlemek için kime ihtiyaç duyuyordu Boğazı...
