SAYE'DEN...
Telefonumun çalmasıyla gözlerimi açtım. Saatime baktım. Inanmiyorum geç kaldım. Telefonu açmak için hareket ettim ki kapandı. Burak arıyordu. Arama kayıtlarına baktığımda 8 cevapsız çağrı gördüm. Dün geceden sonra uyuyamam sanmıştım ama ayı gibi uyumuşum. Hemen hazırlanıp kapıdan çıktığımda Burak korna çalıp arabasıyla bana doğru geldi. Araba önümde durunca ön kapıyı açıp koltuğa oturdum.
Burak_ Uykucuu :)
Ona bakıp sırıttım.
Saye_ Hiç deme ya nasıl uyumuşum.
Burak_ Iyi aldın mı bari uykunu?
Saye_ Evet hemde fazlasıyla.
Burak'la birlikte hastaneye geldik. Burak beni bırakıp karakola geçti.
💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎
Yoğun bi günden sonra Burak beni eve bıraktı.
Saye_ İçeriye gelsene Burak bi kahve yapayım.
Burak_ Yok ya rahatsızlık vermiyim ben.
Kolundan tutup içeriye çektim.
Saye_ Saçmalama ne rahatsızlığı.
Burak'ı koltuğa oturtup mutfağa gittim. Dolaptan iki kahve fincanı çıkartıp kahve makinasından kahve koyup içeriye getirdim. Tepsiyi sehpanın üzerine bırakırken sehpanın altındaki USB dikkatimi çekti ve eğilip aldım. Bana ait değildi. Belki Burak'ın diye ona sordum.
Saye_ Bu senin mi Burak?
Burak kahvesini yudumlarken..
Burak_ Bakayım bi.
USB'yi Burak'a verip karşındaki koltuğa oturdum. Burak USB'yi inceledikten sonra tekrar bana uzattı.
Burak_ Hayır benim değil. Buna benzer bir tanem vardı ama bu değilmiş.
USB'yi sehpanın üzerine koyup kahvemden bir yudum aldım. Burak kahvesini bitirip kalktı. Onu geçirip hemen sehpanın üzerinde duran USB'yi alıp çalışma masamda duran bilgisayarıma koydum bilgisayar USB diski algılayınca hemen dosyalara girdim. En üstte yer alan" Arat ERGE için" yazısı dikkatimi çekti ve hemen tıkladım. Video açılınca bilgisayarıma yaklaşıp dikkatle izledim. Gördüğüm şey karşısında dona kaldım. Ellerim titriyordu devamına bakamayıp hemen bilgisayarımı kapadım. Bi süre kendime gelemedim. Masamda duran sürahiyi alıp yarım bardak su doldurup içtim. Hala ellerim titriyordu. Bu USB'nin evime gelen o adama ait olduğunu anladım. Ve hemen telefonumu alıp Arat'ı aradım. Üç defa çaldıktan sonra açtı.
Arat_ Ne var?
Saye_ Seninle önemli bir şey konuşmam lazım.
Arat_ Soyle dinliyorum.
Saye_ Telefonda olmaz sana bir şey vermem gerekiyor.
Arat_ Nerdesin?
Saye_ Evdeyim..
Daha konuşmamı bitirmemistim. Ve yine her zamanki gibi dinlemeden kapattı. Sinir şey!
Tam 45 dakika sonra kapı çaldı kapıyı açtığımda Arat hemen içeriye daldı.Arat_ Göster.
Ben hala gördüğüm şeyin etkisindeydim. Acaba ona göstermeli miyim? Aslında gostermemem daha iyi sanki..Ama bunu omdan saklayamam. Bunu bilmeye hakkı var.
Arat _ Kızım ne göstereceksen göster hadi!
Salona doğru yürüdüm. Dolabımın içine sakladığım USB' ye eğilip alacaktim ki duyduğum sesle hemen geri çekildim. Silah sesiydi. Hemen Arat' ın yanına koştum.
Arat_ Sakin ol. Sakin ol.
Ama ben sakin olamıyordum. Tekrar silah patlayınca ağlayarak bağırdım. Arat hemen beni kendine çekerek yere yatırdı. Koltuğun kenarında saklanarak..
Arat_ Sakın ses çıkarma ve burda kal.
Belindeki silahını aldığında daha çok korktum. Ve ağlamaya başladım. Arat hemen yanıma geldi.
Arat_ Kes sesini bağırma diyorum sana sessiz ol ve burdan çıkma.
Elimle ağzımı kapatıp sessizce ağladım. Arat silahını alıp pencereye yaklaştı. Iki el ateş edip ardından egildi. Iki taraf da birbirine ateş ediyordu. Gerçekten korkudan titriyordum. O anki şokla birden ayağa kalktım Arat'a doğru yürürken..
Arat_ Yere yat gelme buraya!
Tam yere yatacakken göğsüme çarpan kurşunla sendeledim. Dengemi kaybedip yere düşerken başımı da masaya çarptım. Daha fazla dayanamayıp gözlerimi yumdum.
Vote ve yorum❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAYE' M
ChickLitYol boyunca ikimiz de sessizdik. Arada ona bakıyordum ama o sadece camdan dışarıyı izliyordu. Sessizliği kalbimi acıtıyordu. Bir gelinlik mağazasını önünde durduğumda bana bakmadan konuşmuştu yine. Saye_ Birde gelinlik mi giydireceksin bu öldürdüğün...