" Peki onu benden kim koruyacaktı. "

108 20 4
                                    

    Acıkmıştım. Mutfağa gidip buzdolabını açtım. Bu kızın neden zayıf olduğunu şimdi anladım. Neyle besleniyor bu?? Dolap tam takır! Aaahh bu kız gerçekten beni sinirlendiriyor!
    Yavaşça evden çıktım ve markete gittim. Yemek için gerekli malzemeleri alıp tekrar eve döndüm. Bagajdan poşetleri alıp kapıyı yavaşça açtım. Iceriye girip eşyaları mutfağa bıraktım. Saye'nin odasına girip uyuyor mu diye kontrol ettim. Evet hala uyuyordu. Kapıyı kapatıp tekrar mutfağa gittim. Domatesleri iyice yıkayıp kesme tahtasının üstünde küp küp doğradım. Domatesleri tavaya bırakıp biberleri de aynı şekilde doğrayıp tavaya koydum. Etraf mis gibi melemen kokuyordu. Kapağını kapatıp arkamı dönecekken Saye'ye çarptım. Dengesini kaybedip düşecekken belinde yakalayıp tuttum. Masmavi gözleriyle bana baktı. Önce gözlerine daha sonra da dudaklarına kaydı gözlerim. Yavaşça dudaklarına egildim. Gözlerimin içine bakıyordu. Çok güzeldi...Birden beni itip dogruldu.
Saye_ Kör müsün önüne baksana!

Evet bu kız gerçekten adamı deli ediyordu. Sinsice mutfağa gelip bana çarpan oydu ve hala benden hesap soruyor!

Arat_ Bana bak kızım benimle doğru konuş, sesini yükseltme!

Gözlerini devirip tezgaha doğru ilerledi. Bir yandan melemenle ilgileniyor diğer yandan da ona bakıyordum. Tezgahın üzerinde asılı bardak dolabına uzandı.

Saye_ Aaahh!

Eliyle göğsünü bastırdı. Hemen yanına giderek onu sandalyeye oturttum.

Arat_ Dikkat etsene kendine!

Yüzünü acıyla buruşturup gözlerini devirdi.

Arat_ Tamam ne istiyorsun söyle ben vereyim.

Saye_ Su.

Dolaptan bardak çıkararak su doldurup ona uzattım. Suyunu içtikten sonra bardağı tekrar bana uzattı.

Saye_ Teşekkür ederim.

Cevap vermeyip bardağı tezgaha koydum. Ocağın altını kapatıp melemeni masaya koydum sıcak ekmekte getirerek Saye'nin karşısındaki sandalyeye oturdum.

Saye_ Sen mi yaptın?

Ne kadar aptalca bir soru bu?? Bu evde ikimiz varken benden başka kim yapabilir acaba?

Arat_ Çok soru soruyorsun! Sorma. Yemeğini ye.

Ekmeğinden bir parça kopararak melemene batırdı.

Saye_ Iııımmm. Çok lezzetli. Hayatında yediğim en güzel menemen. Ellerine sağlık.

Arat_ Melemen.

Saye_ Efendim?

Arat_ Menemen değil Melemen.

Saye_ Hımm. Ben Menemen diye biliyordum ama...

Arat_ Yanlış biliyorsun demekki, Melemen. Hadi yemeğini ye.

Omuz silkip yemegine devam etti. Bense yemek yemiyor onu izliyordum. Yemek yerken de çok güzeldi. Saye gerçekten o kadar güzel miydi? Bilmem belki de o kadar da güzel değil. Ya da gerçekten çok güzel. Kimilerine göre...Ama benim gözümde eşsiz biriydi. Ne zamandan beri bu kadar önemser olmuştum ben bu kızı? Ama tek bildiğim eğer onu seversem ona zarar veririm. Bu yüzden sevmemeliyim. Benim için tek önemli şey her şeyi hatırlamasıydı.

Arat_ Hala hatırlamıyor musun?

Son lokmayı da ağzına alarak peçeteyle dudaklarının kenarını sildi.

Saye_ Neyi hatırlamıyor muyum?

Arat_ Ben neden burdayım sence??

Saye_ Bana zarar vermesinler diye.

Arat_ Sen ciddi misin? Banane kızım senden!

Aslında gerçekten ona zarar gelmesini istemiyordum. Ama bunu ona soyleyemezdim.

Saye_ Neden burdasın o zaman defol git evimden.

Arat_ Gidicem...gidicem merak etme. Ama önce bana göstermen gerekeni gösterdikten sonra.

Saye_ Sana ne gostermem gerekiyormuş?

Arat_ Bilmiyorum. Orasını sen soyleyeceksin. Beni arayan sendin "bişey gostermem gerekiyor" diyen de.

Gözlerini devirip kalktı.

Saye_ Iyi hatırlayınca söylerim. Ne zaman hatırlarsam artık.

Resmen benimle dalga geçiyordu. Ayağa kalkıp gideceği anda kolundan tutup kendime çektim. Burun buruna gelmiştik. Nefesi yüzüme çarpıyordu. Gözlerinin içine baktım.

Arat_ Ne kadar erken hatırlarsan senin için o kadar iyi cici kız. Aksi halde başına geleceklerden ben sorumlu değilim.

Saye_ Bırak kolumu! Canımı acıtıyorsun.

Gözlerinin içine bakıp kolunu bıraktım. Bana nefret dolu gözlerle bakıyordu. Evet, böyle olsun istiyorum. Benden nefret etsin. Benden nefret etsin ki asla ona zarar vermeyeyim. Beni itip yatak odasına girdi kapıyı sertçe çarpıp iki kez kilitledi. Galiba benden korkmuştu. Evet nefret etsin istemiştim ama benden korksun istemiyordum. Bu..bu çok..çok farklı bir histi. Kötüydü..hemde de çok kötü bir histi...Kapının arkasından ağladığını duyabiliyordum. Yanına gitmek istiyor ona sarılıp "korkma yanındayım" demek istiyordum ama o zaten benden korkuyordu. Ben onu herkesten koruyabilirdim ama peki onu benden kim koruyacaktı...işte bu iğrenç duyguyu hiç sevmedim! Galiba ben ona aşık olmuştum. Evet! Kahretsin ki onu seviyordum! Ama bu mümkün olamaz...olmamalı...o benim zaafım olmamalı! Eğer öyle olursa düşmanlarımın tek hedefi o olur. Bu yüzden olmamalı!

Vote ve yorum
  

SAYE' MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin