Toplantı bittiğinde odama gittik. Saye yine oturmuş etrafı süzüyordu. Aklına gelen şeyle kaşlarını çatıp arkamdaki duvara baktı.
Saye_ Ben işime geri dönmek istiyorum.
Arat_ Çalışmanı istemiyorum.
Alaycı bir şekilde kahkaha atıp ayağa kalktı.
Saye_ Yıllarca okuyup edindiğim mesleği sırf sen istemiyorsun diye bırakamam Arat Bey!
"Arat Bey" derken 'Bey'e vurgu yapması hoşuma gitmişti. Aslında haksız da sayılmazdı. Sonuçta bu mesleği edinmek için yıllarını vermişti.
Arat_ Tamam. Sonra konuşuruz bunları.
Ayağa kalkıp elinden tutarak elimi kapının koluna attım.
Saye_ Hayır efendim şimdi konuşacağız. Ben senin tutsağın değilim!
Kapı açık olduğu için Saye'nin sesi koridordan duyuluyordu. Sessiz olmasi için işaret yaptım ama daha da çok bağırıyordu.
Saye_ Sırf Burak'ı öld....
Daha da çok bagırınca dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Başka türlü susması imkânsızdı çünkü.
Önce affaladı. Sonra kendine gelip beni itti.
Saye_ Sen...Sen tam bir pisliksin!
Arat_ Neden karım değil misin? Öpemez miyim yani?
Cevap vermeden sinirle odadan çıkıp aşağı indi. Bende arkasından aşağı inip valeden anahtarı alarak Saye'nin kapısını açtım. Ardından sürücü koltuğuna geçerek arabayı çalıştırdım.
Yol boyunca ikimizde konuşmamıştık. Eve geldigimizde tek kelime etmeden arabadan inip içeriye girmiştik. Saye merdivenlerden yukarı çıktığında bende arkasında yukarı çıktım. Odamıza girip yatağa oturdu.
Arat_ Özür dilerim ama yapmam gerekiyordu.
Cevap vermeyip ayağa kalktı.
Arat_ Saye hala bana bakmayacak mısın?
Gözlerim dolmuştu. Ama o hala cevap vermemiş yalnızca dışarıyı izliyordu. Yanına yaklaştım.
Arat_ Lütfen bir kez bak bana. Lütfen...
Cevap vermeden kapıyı çarpıp çıkmıştı odadan. Arkasından yalnızca bakakalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAYE' M
ChickLitYol boyunca ikimiz de sessizdik. Arada ona bakıyordum ama o sadece camdan dışarıyı izliyordu. Sessizliği kalbimi acıtıyordu. Bir gelinlik mağazasını önünde durduğumda bana bakmadan konuşmuştu yine. Saye_ Birde gelinlik mi giydireceksin bu öldürdüğün...