"Onu yanımdan ayırmayacağıma ant içiyorum! "

119 17 9
                                    

SAYE'DEN

Gözlerimi yavaş yavaş araladığımda henüz tam olarak kendime gelmemiştim. Bütün gücümü göz kapaaklarıma vererek sonunda açmayı başardım. Başta bulanık olsa da sonra net seçebildiğim gözlerle nerde olduğumu anlamaya çalışıyordum. Başımdaki felaket ağrı ve bacaklarımdaki uyuşukluk engel olmaya kalksa da tam anlamıyla kendimi zorlayarak yatağın başlığına tutunurak sırtımı Yatağın başlığına yaslayarak oturdum. Tam olarak nerdeydim? Burası neresiydi? Ve buraya nasıl geldiğim hakkında en ufak bir bilgim yoktu.

Etrafı süzerken bacaklarım üzerindeki bir el dikkatimi çekti. Başını Yatağın üzerine koymuş eli bacaklarımın üstünde uyuyan bu adam kimdi? Gözlerimin önüne gelen dünden kalma kesik kesik olaylar zaten ağrıyan başıma katlanılamaz bir acı daha veriyordu. Ben dün neler yaşamıştım öyle? Hayır, hayır, hatırlamak istemiyorum! Tekrar tekrar görmek istemiyorum Hayır, hayır.

Saye_ Hayır! Hatırlamak istemiyorum!

Kim olduğunu henüz anlayamadığım adam çığlıklarımı duymuş olacak ki birden kalktı. Iyi de bu oydu. Evet evet eminim bu oydu, Arat Erge. Hayatımı mahveden adamın ta kendisiydi. Peki ama ben buraya nasıl gelmiştim? En son..en son karanlık bir odada ağlıyordum. Hayır, hayır hatırlamak istemiyorum!

Saye_ Istemiyorum dedim! Hatırlamak istemiyorum.

Arat_ Tamam tamam sakin ol. Ben burdayım tamam mı? Korkma.

Yüzümü avuçları içine alan bu adamın gözlerine bakarak saatlerce ağlayıp uykusuz kaldığını yemin edebilirdim. Sürekli gözlerimin önünde beliren sahneler delirmemi istiyormuşçasına sürekli kafamda sesler yankılanıyordu. 'Yapma! Yalvarırım dokunma bana!' miğdemi bulandıracak kadar iğrenç gülüşü olan bu adamın sesi kulaklarımda neden sürekli yankılanıyordu ki. ' Ben..ben bilmiyorum. Yemin ederim bir şey bilmiyorum lütfen...lütfen dokunma bana!' Ardından acı dolu haykırışlarım beni galiba delirtiyordu.

Arat_ Sakin ol! Saye sakin ol bak...bak ben burdayım. Yanındayım. Yalnız değilsin. Şimdi bırak elindeki o silahı.

Geçirdiğim kriz bana farkında olmadan bir şeyler yaptırıyordu. Tam anlamıyla delirmıştim. Arat'ın belinden aldığım silahı sol kaşımın bitiminde bastırıyordum. Gerçekten yapabilecek miydim? O tetiği çekebilecek miydim emin değilim. Tek istediğim kafamın içinde duyduğum bu seslere bir son vermekti.

Arat_ Bırak o silahı dedim! Kendine gel! Hadi, hadi bırak güzelim. Buraya gel.

Bana doğru gelen Arat'a yüksek sesle bağırdım.

Saye_ Istemiyorum! Hiçbir şey duymak istemiyorum. Kesin sesinizi! Sizi duymak istemiyorum!

ARAT'TAN

Sevdiğim kadın gözlerimin önünde silahı kafasına dogrultmuş kriz geçiriyordu. Izin veremezdim gözlerimin önünde son nefesini izleyemezdim. Hayır ben...ben bu kadar güçlü değildim.

Arat_ Susacaklar! Sana söz veriyorum susturacağım onları. Şimdi bırak o silahı. Yalvarırım.

Şu an kendinde değildi. Kriz geçiriyordu ve ben hiçbir şey yapamıyordum. Onu böyle görmeye dayanamıyordum. Kısık ve titrek çıkan sesimle yalvarıyordum sadece.

Saye_ Duymak istemiyorum! Defolun burdan!

Yavaşça ona yaklaştım.

Arat_ Korkma ben burdayım. Bak bana...sadece bana bak. Hicbirini dinlemeden yalnızca bana bak.

SAYE' MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin