Korku dolu dakikalar...

243 25 11
                                    

Çok yoğun ve stresli bir günün ardından eve döndüm. Kendimi yatağıma bırakıp saatlerce uyudum. Ertesi günün sabahı komodinin üzerinde titreyen çalar saatimle gözlerimi açtım. Üzerimi giyinip evden çıktım. Durağa geldiğimde telefonumun çaldığını farkettim.

Arayan: Burak Komiser

Telefonu açtım.

Saye_ Günaydın Burak

Burak Komiser_ Günaydın, nerdesin?

Saye_ Duraktayım otobüs bekliyorum.

Burak Komiser_ Orda bekle seni almaya geliyorum.

Saye_ Tamam Komiserim bekliyorum.
Burak Komiser_ Kes şunu iş dışında arkadaşız bunu unutma canım.

Saye_ Tamam tamam hadi bekletme beni by by.

10 dakika sonra siyah lüks arabasıyla durağın önüne gelen Burak arabadan inip kapımı açtı.

Saye_ Teşekkürler çok kibarsınız.

Burak_ Öyleyimdir.

( Burak üniversiteden arkadaşım. Aynı zamanda işim gereği birlikte çalışıyoruz. )

Burak_ Kahvaltı ettin mi?

Saye_ Hayır etmedim.

Burak_ O zaman seni harika bir yere götürücem. İtiraz istemiyorum.

Saye_ Ama sabahları kahvaltı etmedigimi biliyorsun.

Burak_ Güne enerjik başlamalısın. Bu yüzden kahvaltı şart hem ben itiraz istemiyorum demiştim.

Saye_ Emredersiniz Komiserim.

Bana bakıp gülümsedi. Bahsettiği yere geldik gerçekten de harika bi yerdi. Deniz manzaralı bir masaya oturup sipariş verdikten sonra kahvaltımızı edip Burak'la birlikte hastaneye gittik.

Saye_ Ee senin iş nasıl gidiyor var mı bir gelişme.

Burak_ Henüz yok ama tetikteyim. Bir hatasını bulduğum an tutuklayacağım.

Saye_ Niye taktın ki bu adama. Adam şimdiye kadar kimseyi öldürmedi.

Burak_ Nerden biliyorsun belkide öldürdü de biz yakalayamadık.

Saye_ Biliyor musun sayende hayran oldum bu mafya liderine.

Burak_ Neresine hayran oldun bu şerefsizin.

Saye_ Zekasına. Yani sürekli senden önde olmayı beceriyor.

Diyerek göz kırptım. Ben yürümeye devam ettiğimde Burak ona gelen telefonla durdu. Ona el sallayıp devam ettim. Biraz ilerlemiştim ki Burak bana seslendi.

Burak_ Saye bekle.

Koşar adımlarla bana doğru geldi.

Burak _ Ne yazık ki hayran olduğun mafya lideri Arat Erge'nin kardeşi ölmüş. Ölüm sebebi intihar. Ancak bu bir şüpheli ölüm. Birazdan otopsi için ceset gelicek bununla sen ilgilen. Benim işim var sonra görüşürüz.

Daha konuşmadan hızla gitti. Iceriye girdikten yarım saat sonra bir polis memuru cesetle birlikte hastaneye geldi. Galiba bu Burak'ın bahsettiği cesetti. Cesedi otopsi ettiğimde ölüm sebebinin intihar olmadığını bir tür zehirlenme olduğunu tespit ettim. Hemen Burak'ı aradım. Ama açmadı. Dışarı çıktığımda Burak'ı gördüm. Hızla yanına gittim.

Burak_ Gönderdiğin dosyayı aldım.

Saye _ Ne dosyası

Burak _ Ölüm sebebi intihar kayıtlara böyle geçti. Neyse benim işim var. Sonra görüşürüz.

Ne dosyasından bahsediyordu. Ben ona dosya falan gondermedim ki. Arkasından seslenmeme rağmen beni duymadı. Hem maktülün ölüm sebebi intihar değil cinayet. Benim bu yanlışı düzeltmem gerekiyordu. İş çıkışı eve gitmek için hastaneden çıktım. Elimde Ali Erge'nin asıl ölüm sebebinin yazılı olduğu dosya vardı bunu gerekli yere verip öyle eve gidecektim. Hastaneden çıktım, durağa doğru yürüyordum. Kafamda bir sürü düşünce vardı. Biri bilerek dosyaları değiştirdi. Peki ama kim? Benim bunu Burak'a söylemem gerekiyordu ama Burak bir türlü telefonunu açmadı. Durağa vardığımda yalnızca bir adam orda bekliyordu. Uzun boylu siyah gömlek siyah palto giymiş orta yaşlarda ürkütücü bir görünümü olan bir adamdı. Yanına oturdum. Biraz sessizlikten sonra bana bakıp sırıttı.

Paltolu Adam_ Dosyayı bana ver.

Elimdeki dosyaya baktım. Ne demek istediğini anlamamıştım.

Saye_ Anlamadım? Dosyayı neden istiyorsunuz?

Gözlerimin içine bakarak tekrar etti. Bunun dosyayı değiştiren adam olduğunu hissettim ve etrafıma baktım. Birden kalkıp kaçmaya başladım. O da peşimden koşmaya başladı. Çok korkuyordum. Git gide bana yaklaşıyordu. Tek düşündüğüm şey daha hızlı koşmaktı. Ara sokaklardan birine girdim daha hızlı koşmaya başladım. Nefes nefese kalmıştım. Evlerden birine girerek saklandım.

Paltolu Adam_ Neredeysen çık küçük bayan. Yoksa başına çok kötü şeyler gelir.

Sessizce ağlamaya başladım. Neyin içine düştüm ben. Hemen telefonumu aradım ama bulamadım galiba kaçarken düşürdüm. Allah'ım şimdi napıcam. Siyah Paltolu Adam biraz daha gezindikten sonra başka bir sokağa girdi. Hemen evden çıkıp bir taksiye binip eve gittim. Rahatladım artık peşimde kimse yoktu. Ama uzerimdeki korkuyu bir türlü atamadım. Hızlıca anahtarımı çıkartıp kapıyı açtım. Bir kaç kilit attıktan sonra ayakkabılarımı çıkartıp mutfağa gittim dolaptan bir bardak çıkarttım su doldurup içtim. Ellerim hala titriyordu. Dosyayı saklamak için çantamdan çıkarttım. Dosyayı elime alıp yatak odama doğru ilerliyordum ki arkamdan gelen ayak sesleriyle durdum. Kalbim patlayacakmış gibi atıyordu bir adım daha atacakken boynuma doğru tutulan bıçakla durdum.

Vote ve yorum❤

SAYE' MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin