Medya:Riya (taş hatun dndknd)
————————
Kutuyu topladıktan sonra yarım saat kadar ders çalıştım. Daha sonra yemek için aşağı indim. Tam kapının önünden geçerken zil çaldı. Bende gidip bakmak istedim ve açmamla babamı görmem bir oldu. Babam Özay Holding'in sahibiydi. Ve patron olmasına rağmen işe neredeyse her gün giderdi. Bazen hafta sonu da dahil.
Babam benim açmamı beklemiyormuş belli ki çünkü ilk başta afalladı sonra gülümseyerek sarıldı. Sonra içeri geçip yemeğe oturduk. Masa harika gözüküyordu. Annem mutfaktan geldi ve babamı görünce şaşırdı. Annem "Anıl senin toplantın yok muydu hayatım?"dedi. Babamda "Ya sorma Serra,toplantı yapacağımız şirketin sahibinin işi çıkmış,iptal ettik."dedi. Bu işlerden gram anlamıyordum gerçekten. Benim kararım kesin. İç mimar olacaktım. Küçüklüğümden beri hayalim.
Yemek yerken bugün olanları düşündüm. Umut'un bana çirkin manasında kelimeleri çok canımı acıtmıştı. Bir insanın yüzüne söylenmemeliydi bence. Düşünceler arasında gidip gelirken babam "Riya nasıl geçti bugünün anlat bakalım? Durgun görünüyorsun."dedi. Anlatsam büyük ihtimalle başka okula alırdı kaydımı ama ben bunu istemiyordum. Çınar oradaydı tek dostum.
"İyiydi,sadece biraz fazla yoruldum da üç aydan sonra okula gidince o kadar ses yordu sanırım."dedim. Bir Çınar kadar olmasam da bende zorda kaldığımda beyaz yalanlar uydurabiliyordum,sanırım. Annem "Riya bende üstelemedim ama bir şey varsa bize anlat. Derslerin önemli ve okuldaki bir şeylerin derslerini bölmesine izin verme. Asla."dedi. Ben yemekten çok laf yiyecektim sanırım. Eğer fazla durursam iyice sorgulayacaklardı ve ben bunu istemiyordum. Masadan kalktım ve "Çok uykum var. Dün gece heyecandan uyuyamamıştım o yüzden. Şimdi izninizle uyumaya gidiyorum."dedim ve odama çıktım.
Kendimi gerçekten yorgun ve kötü hissediyordum. Kendimi yatağa bıraktım. Kulaklığımı takıp,şarkı açtım ve kendimi uykuya teslim ettim.
Sabah telefon alarmı ile uyandım. Yüzümü yıkayıp,dişlerimi fırçaladım ve aşağı indim. Annem ve babama "Günaydın."deyip,yerime oturdum. Kahvaltımı ederken annem "Sana dün bahsettiğim arkadaşım vardı ya hatırlıyor musun Riya?"dedi. Bende "Evet,şu küçükken dans ettiğim çocuğun annesi."dedim. Annem gülerek "Evet,o çocuğun annesi Zeynep bugün öğleden sonra bize gelecek. Okul çıkışı sende erken gel yani Çınar'a falan söz verme Zeynep ile konuşursunuz biraz."dedi.
Bu gerçek miydi? Allah aşkına on yıl geçmiş. Ben annesiyle ne konuşabilirdim ki? "Hı hı" diye mırıldandım. Sonra kahvaltımı edip,yukarı çıktım. Okul formamı giyip,saçımı arkadan iki olarak ördüm. Hafif makyaj yapıp,çantama bazı kitaplarımı koydum. Kulaklığımı ve telefonumu alıp,aşağı indim.
Babam iş çantasını almış annem ile kapıda konuşuyorlardı. Aşağı indiğimde babamın "Bir ara söyle yemeğe gelsinler."dediğini duydum. İnşallah düşündüğüm şey değildir. İnşallah.
Annemle sarılıp evden çıktık ve tam arabaya binecekken korna sesi geldi. Tam baktığımda Çınar'ın arabayla beni beklediğini gördüm. Kapıyı açıp arabadan indi ve babama "Anıl amcacım izninle bugün Riya Hanım'ı ben bırakmak istiyorum istiyorum."dedi. Babam gülerek "Tamam ama tam bir şekilde geri dönmesini istiyorum."dedi. Çınar "O iş bende,merak etmeyin."dedi ve arabanın kapısını açtı. Arabaya bindim ve Çınar'da hemen kapıyı kapatıp,yanıma oturdu.
"Ee güzelim söyle bakalım. Nasılsın? Moralin bozuk değil demi?"diye sordu. "Biraz kötüydüm ama canımın içi beni almaya gelmiş hemen iyi oldum."dedim. Yanağımdan makas alıp arabayı sürmeye başladı. Çınar lise üçte olmasına rağmen 18 yaşındaydı. Bir yıl geç başlamış,hep bana bununla ilgili abilik taslardı. Aramızda sadece bir yaş var. Neden bu kadar sevinir ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıllar sonra
Teen FictionRiya Özay 17 yaşında sıradan hayatı olan bir kızdı. Bazen eğlenceli bazen ciddi. Okula yeni gelen öğrenciler ile tanışır ve bir tanesi tanıdık gelir ama bir türlü kim olduğunu bilemez. Sonra gördüğü fotoğraflardan sonra kim olduğunu bilir. Umut Soy...