Medya: Pars Özkan
—————————
Sabah alarmın sesiyle uyandım. Normalde pazar günleri baya uyurdum ama bugün Soydan ile buluşacaktık. Söylene söylene banyoya gittim ve yüzümü yıkadım. Aşağı inip babamlara "Günaydın."diyip masaya oturdum. Annem "Dün nasıl geçti Riya?"dedi. Bende "Güzeldi işte ne olsun. Pars ile konuştuk. Manzara çok güzelmiş onu izledik."dedim. Annem "Anlaşmanıza sevindim."dedi ve kahvaltısına döndü. Aklıma Umut ile buluşmaya gideceğimi annemlere söylemediğim geldi. Bu yüzden "Şey ben bugün bir arkadaşımla buluşacağım. Edebiyat öğretmeni proje gibi bir şey verdi onun için."dedim. Babam da "Kimmiş bu arkadaş?"dedi. Harbi ya. Kimdi bu arkadaş? Biraz düşündükten sonra "Okula yeni kayıt yaptırmış. Adı Umut sanırım pek çok şey bilmiyorum. O yani hoca eşleştirdi. Normalde ben başka birini isteyecektim ama hoca reddetti."dedim. Babam da biraz durduktan sonra "İyi bakalım. Ama Riya Hanım telefon aradığım an açılacak ona göre."dedi. Bende "Tabi babacım."dedim ve kahvaltıma döndüm.Odama çıktım ve banyoya gidip dişlerimi fırçaladım. İşimi hallettikten sonra odama geçip üzerime salaş siyah tişört ve siyah bir pantolon giydim. Saçlarımı tarayıp hafif makyaj yaptım. Çantama edebiyat kitabını ve bazı işimize yarayacağını düşündüğüm kitapları aldım.
Umut'a "Hazır mısın?"diye mesaj attım. O da "Evinin konumunu at."dedi. Öylece kaldım. Çünkü benim evimin konumunu ne yapabilirdi ki? Acaba sapık mıydı ya? Ama nereden bilebilirim ki? Hemen "Ne yapacaksın evinin konumunu?"yazdım. O da "Gece uyurken kaçıracağım sonra aklına ne gelirse hepsini yapacağım."yazmış. Gözlerimi büyültecek ekrana bakmaya devam ettim. O sırada "Ya Allah aşkına gerçekten saf mısın yoksa bilerek mi yapıyorsun?"yazmış. Bu yazdığı karşısında görmese bile gözlerimi devirdim ve "Ne yapacaksın o zaman?"dedim. Umut da "Almak için geleceğim tabi ki de."yazmış. Afalladım bunu beklemiyordum. Bende "İyi tamam atıyorum."dedim ve konumu gönderdim.
Yaklaşık yarım saat sonra Umut aradı ve bende açıp açmamak arasında kaldım. Mesaj mı yazsaydım acaba? Sonra açmaya karar verdim ve "Efendim?"diye aramayı cevapladım. Umut yaklaşık beş saniye falan durduktan sonra "Şey,geldim ben in istersen."dedi. Sesi mi titremişti onun? Yok sanmam açmama şaşırmıştır kesin. Bende sanki zar zor anlıyormuş gibi kısa bir süre durdum. Daha sonra kendimi toparlayarak sesimin güçsüz çıkmaması için uğraşırken "Tamam."dedim ve telefonu kapattım. Neden böyle olmuştum ben? Derin nefes aldım ve çantamı alarak aşağı indim. Annemlere "Görüşürüz."dedikten sonra evden çıktım. Bahçeyi geçip çıkışa geldim. Etrafıma bakınırken korna sesi geldi. Sağa doğru döndüm ve arabanın içinde oturmuş beni bekleyen bir adet Umut gördüm.
Arabaya bindim ve Umut'a dönüp "Selam."dedim gülümsemeye çalışarak. O da "Selam nasılsın?"dedi. Bende "İyiyim işte. Sen nasılsın?"dedim. O da "Vayy demek soru sormayı öğrendin demek?"dedi alaycı bir şekilde. Yüzümü ifadesiz tutarak ona bakmaya devam edince "Ya şaka yaptım ama gülsene canım."dedi gülerken. Bu neden bana tatlı gelmişti ki? Bende göz devirerek önüme döndüm ve "Nereye gideceğiz peki?"diye sordum. Umut da arabayı çalıştırdı ve sürerken "Deniz kenarında bir kafe var yeni açılmış. Orada gidelim olur mu?"dedi. Bende tamam anlamında kafamı salladım. Umut kısa bir an bana baktı ve "Kemerini tak."dedi soğuk bir sesle. Bende "Anlamadım?"dedim. O da "Kemerini tak diyorum."diye ikiledi lafını. Bende daha fazla dayanamayarak sesli nefes aldım ve kemeri taktım.
Yol boyunca sadece arabada Umut'un açtığı müzik vardı. Yaklaşık yirmi dakika sonra deniz kenarında hoş bir kafeye geldik. İçeriye girerken bir yandan etrafa bakıyordum gerçekten güzel bir yerdi. Mavi tonunun yoğunluklu olduğu bir yerdi. İçeriye girip denize bakan bir pencerenin yanındaki iki kişilik masaya karşılıklı olarak geçtik. Garson geldi ve siparişleri aldı. Canım yiyecek bir şey istemiyordu o yüzden sadece kahve aldım. Garson gittikten sonra Umut "Ee konuş hadi biraz."dedi. Umut'a anlamaz gözlerle bakarken "Ne konuşayım?"diye sordum. Umut "Sadece ders çalışıp gidecek miyiz? Sonuçta aynı ödevi yapıyoruz ve istemesek bile birbirimizi göreceğiz. Yani tanışalım işte."dedi. Bende derin nefes alarak "Adım Riya. 17 yaşındayım."deyip güldüm. Umut bana anlamaz gözle bakıp "Kendimi öğretmene tanıtan ilkokul çocuğu gibi hissettim."dedim ve bu söylediğime Umut da güldü. "Tamam tamam. Bende Umut Soydan. 18 yaşındayım."dedi ve elini uzattı. Bende elimi uzatıp elini tuttum ve tokalaştık. Sonra kahvemi yudumlamaya başladım. Biraz denizi izledim. Hafif dalga vardı ama fazla değil. Yüzme bilmiyordum ama üzüldüğümde veya bir şeye kırıldığımda denizi izlemeye gelirdim. Bana iyi gelirdi sanki bir ilaç gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıllar sonra
Teen FictionRiya Özay 17 yaşında sıradan hayatı olan bir kızdı. Bazen eğlenceli bazen ciddi. Okula yeni gelen öğrenciler ile tanışır ve bir tanesi tanıdık gelir ama bir türlü kim olduğunu bilemez. Sonra gördüğü fotoğraflardan sonra kim olduğunu bilir. Umut Soy...