15.Bölüm:Vazgeçtim

561 29 8
                                    

Umut'un ağzından:
Bugün çarşambaydı ve ben yarından sonra gidecektim. Bir yanım burayı bırakmak istemiyordu ama diğer yanım Azra için gitmek istiyordu. Dün Riya'yı evine bıraktıktan sonra baya düşündüm.

Ben Antalya'dayken bile böyle olmamıştım. Dün birlikte lunaparka gidişimiz aklımdan çıkmıyordu. Özellikle dönme dolapta çekindiğimiz fotoğraf...
Kadraja daha iyi sığmak için elimi omzuna atmıştım. İlk başta kızar sanmıştım ama seslenmeyince bende pek konuşmamıştım.

Alarmı kapatıp lavaboya gittim. Yüzümü yıkayıp işlerimi hallettim ve kahvaltıya indim. "Günaydın."diyip sandalyeye oturdum. Annemler de "Günaydın."dediler ve kahvaltılarına döndüler.

Annemlere gitme fikrinden bahsettiğim zaman pek sıcak bakmamışlardı. Ama ısrar edince zor da olsa ikna oldular. Babam "Umut,senin bilet işlerini bugün içerisinde halledeceğim. Cuma günü akşamı dimi?"diye sordu. Kafamı salladım ve "Evet baba, ben baktım uçuş saatlerine cuma akşam var. Sende görürsün zaten."dedim. Babam tamam anlamında başını salladı.

Kahvaltıdan sonra odama çıktım. Lavaboya gidip dişlerimi fırçaladım. Daha sonra okul kıyafetlerini giydim. Saçıma gelişigüzel şekil verdikten sonra dünden hazır çantamı alıp aşağı indim.

Arabaya binince hep sessizdim. Aklımda tek soru vardı. Bu kadar eğlenceyi bırak gitmeme değecek miydi? İşte, bu soru aklımı ele geçirmişti neredeyse. Derin nefes aldım ve düşündüm. Yol boyunca sadece düşündüm.

Okula gelince arabadan indim ve babama "Görüşürüz."dedim. O kafasını sallamakla yetindi. Bahçeye girdim. Dorukları göremeyince bende kahve almaya gittim. Sırada Riya'yı gördüm. Duru ile gülerek bir şeyler konuşuyordu. Onun bu haline gülümsedim.

Sıraya geçtim. Beklemeye başladım. Sıra ilerlerken Riya ve Duru da kahvelerini almış,masaya geçiyorlardı. Riya beni gördü ve kafasıyla selam verdi. Bende gülümsedim ve aynı şekilde ona selam verdim.

Kahvemi alıp bahçedeki banka gittim. Oturdum ve benimkilere "Nerede kaldınız?"diye mesaj attım. Telefonu kapattım ve etrafı izlemeye başladım. Çınar'ı kapıda girerken gördüm. Anında göz göze geldik. Ben hafifçe kafamı salladım. Çınar da kafasını salladı ve gitti.

Doruklar gelince sohbet ettik. Derse beş dakika kala sınıfa çıktık. Sınıfa girdiğimde Riya Çınar ile konuşuyordu. Ne anlattığını bilmiyorum ama o kadar heyecanlı bir şekilde anlatıyordu ki...

Sıraya geçince ders için kitapları çıkardım. Önümde oturdukları için Riya ve Çınar'ın konuşmasına istem dışı kulak kabarttım. Riya kitaplarını çıkarmak için çantasını önüne almıştı ve çantasının fermuarında benim dün aldığım anahtarlık vardı. Bakışlarımı masanın üzerindeki elime çevirdim. Asmasınasına sevinmiştim doğrusu.

Çınar "Sen ve İstanbul,çok güzelsiniz demek. Nereden aldın bunu?"dedi. Riya durdu ve "Şey,Umut dün lunaparkta kazandı. Onu da bana verdi."dedi. Çınar bana döndü. Bende bakışlarımı ellerimden çektim ve ifadesiz bir şekilde ona baktım. Sonra Çınar "Kazana kazana bunu mu kazandın?"dedi gülerek. Ne zaman tuttuğumu bilmediğim nefesimi rahatlamış bir şekilde verdim.

Bende zorla güldüm ve "Ya daha fazla vururdum da bilet boşa gitmesin diye."dedim. Çınar inanmamış gibi baktı ve önüne döndü. Doruk ve Atlas benden açıklama bekliyordu. Çünkü dün lunapark olayından onlara bahsetmiştim. Tam o sırada hoca gelince "Öğle arasında anlatırım."dedim. Kendimi derse odaklamakla uğraştım. Her ne kadar aklımdaki soruyu düşünmemeye çalışsam da...

✨✨✨

Öğle arasında yemekleri aldık ve bir masaya geçtik. Atlas "Anlat hadi."dedi. Boğazımı temizledim ve "Ya Riya ben gideceğim için sana sürprizim var dedi. Bende pek irdelemedim. Sonra lunaparka gidelim dedi bende tamam dedim. İşte öyle bindik bir şeylere falan."dedim ve yemeğimi yemeye başladım.

Yıllar sonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin