12.bölüm:Piknik

675 26 8
                                    

Bölümü yukarıdaki şarkı ile okumanızı tavsiye ederim.

————————

Bugün piknik vardı ve ben 08.23 gibi kalktım. Dün cumartesiydi annemlere piknik olayından bahsettiğimde izin vermişlerdi. Zorunlu değildi ama genellikle herkes giderdi. Eğlenceli olurdu ve herkes oyun oynardı.

Yataktan gerneşerek kalktım ve lavaboya gittim. Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Bugün piknikte yeriz diye evde kahvaltı yapmayacaktım. Üstüme hava daha sıcak olduğu için siyah bir eşofman ve kırmızı,salaş bir bluz giydim. Hafif dalgalı olan saçlarımı salık bıraktım. Hafif makyaj yaptım ve ayağıma siyah ayakkabılarımı geçirerek hazırlanmamın bir kısmını bitirdim.

Dolabımdan bir tane siyah sırt çantası aldım. İçine yedek bir bluz ve eşofman koydum. Bize belli olmaz su savaşı bile yapabilirdik. Sonuçta biraz deliydik dimi? Kulaklığımı ve cüzdanımı koyduktan sonra çantayla beraber aşağı indim. Annem piknik için Semra ablalarla birlikte yaprak sarması ve börek yapmıştı. Kaç kere bir tane alayım desemde izin vermemişti. O yüzden onları yemeyi dört gözle bekliyorum.

İndiğimde annem ve babam masada çaylarını yudumluyordu. Onlara "Günaydın."dedim ve anneme "Bu yaptıklarınız nerede?"dedim. Annem de kalktı ve "Gel koyalım."dedi. Birlikte mutfağa gittik ve saklama kabındaki yiyecekleri çantama yerleştirdik.

Saat 09.36'ydı. Çınar'ı aradım ve "Hazır mısın?"dedim. O da "Güzelim Pars'ı almaya bile geldim. Geliyor şimdi, sen yavaş yavaş in."dedi. "Tamam Umut'a yazarım şimdi gelirler onlarda."dedim. Çınar da "Tamam hadi görüşürüz."dedi ve telefonu kapattı. Mesajlar kısmına girdim ve Umut'a "Benim evime gelebilirsiniz. Çınar geliyor biz çıkacağız beş dakikaya."yazdım. Umut da iki dakika sonra cevap verip "Tamamdır geliyoruz biz."dedi. Bende annemlere "Ben gidiyorum. Görüşürüz."dedim ve evden çıktım.

Bahçeden de çıkıca iki dakika sonra Çınar'ın arabasını gördüm. Arabayı kaldırıma yanaştırdı ve indi. Çınar'a sarıldım ve sonra Pars ile göz göze geldik. Gülümsedim ve "Selam."dedim. Pars "Selam."dedi ve sarıldık. Beş dakika içinde Umutlar da elince onlarla da selamlaştık. Pars'ı Umutlarla tanıştırmayı da unutmadım ayrıca.

Ben Çınar'a dönüp "Arabanın üstünü açsana."dedim heyecanlı bir şekilde. Çınar "Riya olmaz. Düşersin bak Allah korusun."dedi. Gözlerimi büyülterek "Nolur bak ne zamandır çıkmıyorum hem."dedim. Umut "Arkadaş ölmeye meyilli herhalde."dedi. Gözlerimi devirdim ve "Hahaha çok komiksin sen ya."dedim. Sonra Çınar'a döndüm "Lütfen lütfen lütfen."diye ısrar etmeye başladım.  Pars Çınar'a "İyi ya biz varız ya bir şey olmaz."dedi. Çınar itiraz edecekken "Yavaş gideriz bir şey olmaz işte."dedim. Çınar tereddütlü gözlerle bakarken Doruk kulağıma eğilip "Ya sen şu çocuğu nerede buldun ya? Taş mübarek."dedi. Kaşlarımı çatarak ona bakarken "Düzgün konuş."dedim. O da hemen güldü ve "İyi tamam tamam."dedi. Derin nefes alarak Doruk'a bakarken Çınar "Hadi Riya."dedi. Bakışlarımı Doruk'tan ayırsın ve arabaya yürümeye başladım. Arabalara ayrıldık ve Pars ile Çınar önde ben arkada olmak üzere arabaya bindim.

Biraz ilerledikten sonra Çınar arabanın üzerindeki camı açtı ve bende bu sırada telefonu arabanın hoparlörüne bağladım ve Ocean Drive'ı açtım. Mükemmel şarkıydı kesinlikle. Sesi yükseltip camdan çıktım. Bir yandan şarkıyı söylüyor bir yandan da gülüyordum. Pars bana gülüyor, Doruk ise arka camdan çıkmış "Bende istiyorum."diye bağrıyordu. Bence kesinlikle ölmeden önce denenmesi gereken bir şeydi. Öncelikle çok eğlenceliydi ve bu bence denenmesi için gayet geçerli bir sebepti.

Arkamı döndüm ve Doruk'a dil çıkarıp önüme döndüm. Kollarımı iki yana açıp kendimi rüzgara teslim ettim. Pazar günü olduğu için ortalık biraz sakindi ama yine de sokakta olan insanlar bana bakıyordu. Ama kime ne?

Yıllar sonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin