Just One Woman | MYG

17

Zile ne kadar süredir basıyordum bilmiyordum. Sadece artık şu lanet olasına kapıyı açması gerekiyordu-

Nihayet aralanan kapı düşüncelerimi bölmüştü. Başımı yerden kaldırdım ve karşımdaki cılız bedenine baktım bir süre.
Üzerinde minik bir şort ve askılıdan oluşan saten bir gecelik vardı.
Çıplak bacaklarını birbirine dolayarak gülümsüyor oluşu kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. Ciddi anlamda sarhoş olmalıydı. Bu kadar içecek ne vardı ki?

"Gel buraya."

Elimi tutup beni içeriye doğru çektiğinde girişe yaslandığım için hafifçe sendelemiştim. Kapıyı arkamdan kapattı ve beni çekiştirmeye devam etti.

Etraf karanlıktı. Birkaç lamba yanıyordu sadece. Ona ayak uydurup merdivenleri çıkmaya başladım.

Üst kata çıktığımızda koridorda ilerledik ve en sondaki kapıya yaklaşarak araladı.

Amacım onu sadece duş almaya ikna etmekti. Kafası yerine gelsin istiyordum. Normalde yapmayacağı şeyleri yapıyor oluşu onu diğer kızlar gibi gösteriyordu. Ama ben başından beri onun bir farkı olduğuna inanıyordum.

Odasından içeri girdiğimizde dikkatimi yatağın üzerindeki oyuncak ayı çekti. Sikik peluşlar.

"İlkimi sana verecek olmam bence büyük şans. Deneyimli olduğunu söyleyip duruyordun."

Bana doğru döndüğünde yüzündeki kadınsı ifadeyi fark etmemek elde değildi. Ona boşuna küçük kaplan demiyordum. Dişliydi. Ve bu nedense hoşuma gidiyordu.

"Önce duş almak istiyorum. Birlikte."

Onu başka türlü ikna edemeyeceğimi biliyordum.

İnanmaz gibi baktı yüzüme. Ama sonra vazgeçip beni odasındaki diğer kapıya doğru sürükledi. Kapıyı açıp ışıkları yaktığında geniş bir banyoyla karşılaşmıştım.

İçeri girdik. Anında elimi bırakmıştı. Ne yaptığına baktığımda suyu hazırlıyordu. Harika şimdi onu suyun altına sokmam gerekiyordu. Bunu ıslanmadan yapmam lazımdı.

"Hadi soyunsana!"

Gülmemek izin zor duruyordum. Nasıl bir durumdaydım? Normal biri olsa bu fırsatı değerlendirirdim ama onun ayıldığında bunu istemeyeceğini biliyordum.

Yanıma yaklaştı. Elleri üzerimdeki tişörte yerleştiğinde ona yardım ederek üzerimden çıkardım. Sonra sanki bunu sıraya dizmiş gibi kendi askılısını çıkardı.

Görmek istediğim ama onun ısrarla benden sakındığı iç çamaşırına keyifle baktığımda altındaki şortu da indirmişti. Harika.
Eli pantolonumun kemerine uzandı. Ona yardım ederek pantolonumdan da kurtulduk.

İçimden bir ses kendimi kaybedeceğimi söyleyip duruyordu ama irademe güveniyordum. İpler elimden kaymayacaktı. Onu ayıltıp yatıracaktım. O kadar.

Bu sefer ben onun elini tuttum.

Bedenini suyun altına doğru çektiğimde kendim bilerek biraz kenarda duruyordum.
Ben onun bunu fark etmemesini dilerken, o gözünden hiçbir şeyin kaçmayacağını belli edercesine elini iç çamaşırımın lastiğine yerleştirerek beni kendine doğru çekti.

Başımdan aşağı dökülmeye başlayan suyu umursamamaya çalışarak ona baktım. Yüzüme bakan gözleri yeni fark ettiği bir ayrıntıyı gün yüzüne çıkarmak ister gibi arkasını döndü.

"Yardım et, çıkaralım."

Oldu. Başka?

"Gerek yok. Buraya dön."