37

6K 451 253
                                    

Kafamın içinde yoğun bir gürültü vardı. Sanki bi bar köşesinde oturuyormuşum gibi çalıp duran müziği susturamıyordum. Dün doğru düzgün uyuyamamıştım ve sabaha kadar içtiğim şeyler midemi hala alt üst ediyordu.

Sinirliydim. Normalden çok daha fazla hemde.

Sinirimin nedeni elbetteki Ji Yeon'un dün geceki dedikleriydi. Bir şey demeden çekip gitmesine karışmamıştım ama beni suçladığı şeyler...

"Yoongi, seninki geldi."

Jimin'in kimden bahsettiğini ya da neden böyle dediğini gayet iyi biliyordum. Ama umrumda değildi artık. O istemişti. Tüm bunları o istemişti. Beni dinlemek bile istememişti. Bana açıklama bile yapmamıştı. Ona anlatmama izin vermemişti.

"Jimin sikeceğim şimdi git dediğimi alsana!"

"Uşağın mı var lan? Kalk kendin al."

Hoseok derin derin solumaya başlamışken tehdit içeren bakışlarına daha fazla dayanamayan Jimin kalktı ve dediğini almaya giderek homurdanmaya başladı.

"Bu pezevenk geçen gece mesaj attı. Senin evindeymiş."

Kaşlarımı çattım.

"Hangi gece?"

"Ailenin evine gittiğinde."

"Evime nasıl girdi?"

Omuz silkti.

"Jimin'den bahsediyoruz. Aşırmıştır anahtarını bir şekilde"

Boş vererek arkama yaslandım. Evime girmesini sorun etmezdim elbette. Ama haber verirdi genelde. Ya da ben öyle sanıyordum. İt herif.

Bakışlarım kantinde gezindiğinde çok geçmeden biraz ilerdeki bedenini fark etmiştim. Yanında yine o pezevenk vardı.

Zaten sinirlerim tepemdeydi. Bu manzarayı görmek hiç iyi gelmemişti.

Yine de yanındaki pezevengi boş vererek onu izledim bir süre.
Saçlarını toplamıştı. Yorgun görünüyordu. Belki o da uyumamıştı bilmiyorum. Ya da bu tamamen benim umduğum ve uydurduğum bir şeydi. Sonuçta benimle o kadar da ilgilenmiyordu.

Onu bırakmamı istemişti. Bende kabul etmiştim. Zaten en başta elimden geleni yapmıştım. Onu ikna etmiştim. Korkusunu geride bırakmasına sebep olmuştum ama sonra her şey yine bok olmuştu işte. Ve artık istemiyorsa onu zorlamayacaktım.

"Yoongi?"

Bakışlarımın önüne geçen beden Ji Yeon'u görmemi engellerken rahatsız olduğumu fark etmiştim.

Şu komşum olan kızdı gelen. Ji Yeon'un bahsettiği. İsmi Min Soo'ydu galiba. İsimleri hafızamda tutma konusunda pek iyi değildim.

"Efendim?"

"Bugün boş musun?"

Derin bir nefes verdim. Aslında boştum ama kendimce planlarım da vardı. Eve gidip sadece içmek istiyordum.

"Sayılır."

Yüz ifadesi değişti.

"Çıkışta evime gidelim diyecektim, hem komşu sayılırız."

Bu bakışı bilirdim.

Bazı kızlar vardı ve kendini fazla saklayamazdı işte. Böyle, basit bir şekilde kendini ele veriyorlardı.

"Aslında buna gerek yok."

Yüzü düştü.

Aklıma Ji Yeon'un dedikleri geldi. Onca şeyden sonra beni yok sayması. Açıklama bile yapmaması.

Just One Woman | MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin