Just One Woman | MYG

54

Bu bölüm cinsel içerik bulundurur. Rahatsız olanlar, okumasın lütfen.

Elimde ki telefonu sıkıca tutarken aklım yerinde değildi. Heyecanlıydım, çok fazla. Okuldan geldiğimden beri yaptığım tek şey odamda deli gibi dolanmaktı.

Yanına gitmem gerekiyordu değil mi? Nasıl olacaktı, neler olacaktı? Gözlerimi her kapattığımda gözümün önüne bugün yaşadığımız o dakikalar geliyordu ve ben sakin kalamıyordum. Farklıydı. Bu sefer ki hepsinden farklıydı. Cennette ki huzuru hissederken, cehennemde yanıyordum.

Onunla çok kez öpüşmüş, çok kez bana dokunmuştu. Her seferinde etkileniyordum ama bu sefer hissettiklerimin yanında sadece etkilendim demem hafif kalırdı.

Dengemi kaybetmiş gibiydim.

Min Yoongi bana ne yapacağımı şaşırtıyordu.

Ama yanına gitmem gerekiyordu sanırım. Bugün bana ne demişti. Akşam bana gel. Eğer gelmezsen bu yarım bırakışımdan sonra ben gelmek zorunda kalacağım. Bir de babam aşağıdayken? Bu imkansızdı. Ama gitmezsem geleceğini biliyordum. Bu kısa sürede onu tanımıştım.

Heyecanlıydım ve gergin. Neden peki? İlkim olacağı için mi? Yoksa bedenimi ona tamamen açacağım için mi? Kesinlikle hayır. Sadece heyecanlıydım işte. Birisiyle birlikte olacağım için değil, onunla olacağım için.

Farklıydı benim için. Herkesten farklı.

Odamda gezinmeyi bırakıp üzerime günlük siyah bir elbise giydim. Etek boyu kısaydı ve sırt kısmında dekoltesi vardı. Bunun altına sandaletlerimi giyip üzerime kot ceketimi geçirdim. Diğer kızlar olsa bu elbisenin altına stiletto giyip üzerine hiçbir şey almazdı. Ama değildim, onlar gibi değildim ve belki de Yoongi'yi çeken buydu. Bu yüzden hoşlanmıştı benden. Bu yüzden etkileyebilmiştim onu.

Babamlara bir arkadaşıma gideceğimi söyleyerek evden çıktım ve içimde ki heyecan bir nebze soğumadan Yoongi'nin evine yaklaştım. Bahçe kapısına doğru ilerlerken istemsizce etrafıma bakıyordum. Bir yerlerden yine Min Soo'nun çıkmasını asla istemezdim bu gece.

Bu gece özel olacaktı.

Bugün beni gerçekten etkilemişti, hepsinden daha farklı ama onunda etkilendiğini biliyordum. Görmüştüm gözlerinde, arzuyu ve şehveti. Ve bu gece onu biraz zorlayacaktım. Sadece okulda, olmaması gereken yerde bana yaşattığı anların bir nebzesini birazdan yaşatacaktım ona.

Masum olmayacaktım bu gece.

Bahçe kapısı otomatik açılırken ilerledim ve taşlı yoldan geçerek kapıya ulaştım. Zile basmadan kapıyı açarak beni karşılamıştı. Hiçbir şey söylemeden gözleriyle bedenimi süzdü ve dudağının bir kenarı yukarı doğru kıvrıldı.

"Beni içeri almayacaksın sanırım?"

Hafifçe güldü ve tuttuğu kapıyı serbest bırakarak geçmem için bana yer açtı. Bedenimi evin içine sokarken o da arkamdan kapıyı kapatmıştı.

Dışarıya kısmen evin içi sıcaktı. O hala arkamda dururken yüzümü ona dönmeden ceketimi omuzlarımdan aşağı indirdim. "Evin sıcakmış Yoongi."

Sağ kolumu çıkartacakken çıplak tenimde hissettiğim dudaklarla olduğum yerde kaldım. Elbisemden sırtımın açık kalan yerine dudaklarını bastırmıştı. Bunu yapmasını istediğim için çok şaşırmadım ama etkilenmedim desem büyük yalancı olurdum.