Yavuz'dan
Ben hala karşımdaki anneme bakarken, Bahar kıpırdanıp biraz daha yaklaştı bana. Derin bir nefes alıp konuştum.
"Hayırdır anne. Neden burdasın?"
"Aşkolsun oğlum. Annecim hoş geldin deyip sarılacağın yerde şu dediğine bak."
Ben tam tekrar konuşacakken babam geldi annemin arkasından.
"Geldim Gülümser. Çocuklar, iyi akşamlar. Böyle habersiz geldik ama sürpriz olsun dedik. Müsait miydiniz?"
"Baba. Sen de mi burdasın?"
Babam yalandan bozulmuş gibi gözlerini kıstı.
"Aşkolsun oğlum."
"Anlaşılan Karabayır oğlumuzu kaba bir adama dönüştürmüş. Bırak içeri almayı, bizi bir kovmadığı kaldı."
Annem bakışların Bahar'a çevirince Bahar'ın elinden tutup kenara çekildim.
"Hoş geldiniz, buyrun. Ben sizi birden karşımda görünce şaşırdım sadece."
Annem derin bir nefes alıp ciddi ifadesiyle kafa salladı. Ardından girdi içeri. Babam da göz kırpıp yürüdü annenim peşinden. Ben de kapıyı kapatıp Bahar'a döndüm. O da dudaklarını birbirine bastırmış tedirgince bakıyordu. Gülümseyip ellerimi yüzüne getirdim.
"Sevgilim, gerilme bu kadar. Hadi gel içeri girelim."
Bahar tebessüm edip kafa salladı. Ardından birlikte geçtik salona. Babam kanepeye oturmuştu ama annem ayakta etrafına bakınıyordu.
"Otursana anne, neden ayakta bekliyorsun?"
Annem dudak büküp konuştu.
"Öyle, evine bakıyordum nasıl diye."
Bahar'ın elinden tutup koltuğa oturttum. Ben de yanındaki koltuğa oturdum.
"Neyine bakıyorsun anne? Ev işte."
Annem kafa sallayıp babamın yanına oturdu. Bakışlarını Bahar'a çevirip baktı dikkatle. Bahar'a diyorum ama ben de diken üstündeyim, bir şey diyecek de Bahar'ı üzecek diye.
"Ee, hangi rüzgar attı sizi buraya?"
"Çocuklarımı özledim geldim. Gelmese miydim?"
Dudaklarımı birbirine bastırıp nefes aldım. Of anne ya. Ne var biraz ılımlı olsan? Ardından birden aklıma gelen şeyle kıpırdanıp Bahar'a baktım. O da kaşlarını kaldırmış bakıyordu bana. Eyvah, Leyla yok. Ne diyeceğim şimdi ben? Ben ne diyeceğim diye düşünürken annem kaşlarını çatıp bakındı etrafına.
"Ee, kardeşin nerde? Evde yok mu?"
Hadi bakalım. Dudaklarımı kemirip düşündüm biraz.
"Leyla, evde yok."
"Nerde peki? Bu saat olmuş hala niye gelmedi? Yoksa bir yere mi gönderdiniz kızımı?"
Kaşlarımı çatıp baktım.
"Nereye göndereceğiz anne kızını? Ayrıca niye göndereceğiz?"
Annem Bahar'a bakıp konuştu.
"Ne bileyim, başbaşa kalmak için Leyla'yı göndermiş olabilirsiniz. Belki Bahar hanım evde başkasını istememiştir."
Bahar oturduğu yerde huzursuzca kıpırdandı. Bahar'a bakıp ardından anneme döndüm. Ters ters bakıp konuştum.
"Hayır anne, zannettiğin gibi bir şey değil. Leyla çalışıyor bu gece. Daha sonra da arkadaşında kalacağını söyledi. Leyla'nın burda olmamasının Bahar'la bir ilgisi yok. Ayrıca rica ediyorum, eşime kibar davran."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yansıma
Fanfiction"Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir" demiş Tolstoy. Yavuz da, Bahar'ın şehrine bir yabancı gibi gelmişti. O sıralarda ikisi de farkında değildi; bu gelişin Bahar'ın çöle dönmüş...