Ben hayatın mağlubuyum...
Bahar'dan
Başımı kaldırıp korkuyla baktım. Hala gelmemişti ambulans. Yavuz kollarımda ölüme yürürken ben hiçbir şey yapamadan bekliyordum sadece.
"Nerde kaldı bu ambulans?!"
"Bahar."
Yavuz'un cılız çıkan sesiyle ona eğdim başımı. Yüzünü severek konuştum.
"Canım, canım. Yorma kendini Yavuz."
"Bunları söylemem lazım. Biliyorum çünkü. Arkamdan kendini suçlayacaksın. Yaşamak istemeyeceksin. Delilik yapacaksın belki."
Ağlayarak büktüm dudaklarımı.
"Yavuz. Deme, yalvarırım deme."
"Bahar, lütfen izin ver. İnan bana ben çok mutluyum. Tek istediğim kollarında yaşayıp kollarında ölmekti. Bundan daha güzel bir ölüm düşünemezdim zaten."
"Yavuz."
"Ben çok mutluyum. Seninle geçirdiğim şu kısacık zaman, hayatımın en güzel en mutlu zamanlarıydı. Seninle yaşadığım hayatı, kollarında ölmeyi, yaşanacak başka hiçbir hayata değişmezdim. Senin kollarında ölmek bile güzel Bahar. Beni çok sevip, çok mutlu ettin. Harika bir hayat yaşattın. İlk defa aşkı tattırdın. Teşekkür ederim Bahar. Yaşattığın her şey için teşekkür ederim."
Dudaklarımı büküp yutkundum. Yüzünü sevip dudaklarına bir öpücük kondurdum. Yavuz gülümseyip kapadı gözlerini. Ardından yavaşça araladı.
"Beni böyle çok, böyle güzel sevdiğin için teşekkür ederim Bahar. Bu hayattaki tek üzüntüm seni geç bulmuş olmak. Çok daha önce tanısaydım keşke seni. Çok daha önce girseydin hayatıma. Birlikte çok daha uzun zaman geçirseydik seninle. Ama olsun, ben yine de çok mutluyum. Hem bu bir son değil ki. Ben zaten ne zaman gözlerimi kapatsam, göz kapaklarımın ardında seni buluyorum. Ben yine seninle birlikte olacağım. Ben seni hep bekleyeceğim. Ama sen gelmek için acele etme. Sakın kendinden vazgeçme Bahar. Yaşamaktan sakın vazgeçme. İşte o zaman üzersin beni."
"Yavuz sus n'olur."
Yavuz gülümseyip konuştu.
"Beni hiç unutma. Seni çok seviyorum. Sonsuza kadar da seveceğim."
Ağlayarak bakıyordum sevdiğim adama.
"Seni çok seviyorum. Sonsuza kadar da sadece seni seveceğim."
Yavuz gülümseyip kapadı gözlerini. Başı yana düştü. Yüz kaşlarım gevşedi anında. Hafifçe sarstım Yavuz'u.
"Yavuz."
Yavuz'dan ses gelmeyince telaşla bir daha sarstım.
"Yavuz, sevgilim. Aç gözlerini hadi. Yavuz."
Titreyen elimi boynuna getirip nabzını kontrol ettim. Yok. Atmıyor nabzı. Gökyüzü gözler kapandı. Beni yaşatan bu kalp atmayı bıraktı. Sesli sesli ağlayarak daha sert sarstım Yavuz'u.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yansıma
Фанфик"Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir" demiş Tolstoy. Yavuz da, Bahar'ın şehrine bir yabancı gibi gelmişti. O sıralarda ikisi de farkında değildi; bu gelişin Bahar'ın çöle dönmüş...