S.2 Ep.8 "Buralardan gitmek gerçekten zor olacak"

662 51 12
                                    

Yavuz'dan

Elimdeki zarfa bakakalmıştım. Giresun'a tayinim çıktı resmen. Ne yani, gidecek miyim şimdi burdan?

"Nasıl tayinin çıktı ya? Böyle birden bire mi? Daha buraya geleli ne kadar oldu ki?"

Başımı kaldırıp Bahar'a baktım. O da kaşlarını kaldırmış bakıyordu.

"Bilmiyorum, yani haberim yoktu böyle bir şey olacağından."

"E, yok mu yani başka yolu?"

"Yok. Gitmek zorundayım. İstifa edemem ki."

Bahar yutkunup çattı kaşlarını. Ben de duruşumu dikleştirip devam ettim.

"Gözünüz aydın üsteğmenim. İstediğiniz oldu. Nihayet gidiyorum burdan. Çekinme çekinme, rahat rahat sevinebilirsin."

Bahar dudaklarını birbirine bastırıp nefes verdi.

"Öyle deme Yavuz. Niye sevineyim ben buna?"

Bir şey demeden baktım yüzüne. Bahar da burukça bakıyordu. Geldiğimden beri burdan gideyim diye uğraştığını bilmesem, gidecek olmama üzülüyor sanacağım. Bahar kıpırdanıp devam etti.

"Ben biraz konuşmak için gelmiştim ama şimdi sırası değil sanırım."

"Söyle, içinde kalmasın. Gidiyorum neticede. Belki bir daha fırsatın olmaz."

Bahar yutkunup eğdi başını. Ben de kaşlarımı çatıp baktım. Bahar derin bir nefes alıp bana baktı tekrar.

"Ben dün gece olanlar için özür dileyecektim. Amacım seni kırmak değildi. Aksine, sana zarar gelmesin istedim."

Kaşlarımı kaldırıp kafa salladım.

"Öyle mi? Bana zarar gelmesin diye benimle dans ettin, senin için geldim dedin, beni öptün. Ondan sonra da istemeden oldu, zorla yaptırdılar dedin. Üstelik pislik olsun diye. Hepsini benim iyiliğim için yaptın, öyle mi?"

"Evet Yavuz farkındayım. Böyle anlatınca kulağa hoş gelmiyor. Mantıklı da gelmiyor biliyorum. Ama böyle oldu. Çolak bir şekilde ulaştı bana. Davette bir tetikçisi vardı. Hatta bir garsonu öldürdü. Benim davete gelme amacım Aydan hanımı, Aydan Karakurt'u korumaktı. Çolak onun peşindeydi."

Kaşlarımı çatıp baktım.

"Nasıl yani? Aydan ablanın peşindeydi öyle mi? Niye ki?"

"Aslına bakarsan o kadar detay veremem. Operasyon hala nihayete ermiş değil. Aydan hanımı korumak için ordaydık biz. Çolak da onu kaçırıp kendisine teslim etmemi istedi. Eğer istediklerini yapmazsam insanları öldürmekle tehdit etti beni. Benim de başka çarem yoktu."

Dudaklarımı kemirip bakışlarımı etrafta gezdirdim. Ardından Bahar'a döndüm tekrar.

"İyi de, bana niye öyle davrandın peki? Yani Çolak niye istedi ki onları senden?"

Bahar dudaklarını birbirine bastırıp baktı bir şey demeden. Ben de aklıma gelen şeyle tebessüm edip kafa salladım.

"Anladım. Sana aşık olduğumu anladı tabi. Biraz oyun oynamak istedi belli ki."

"Yavuz, ben çok özür dilerim. İnan bana elimden başkası gelmedi. Eğer seninle öyle konuşmasaydım, öyle davranmasaydım, öpmeseydim, seni öldürecekti. Ben, çok üzgünüm. Bunlar senin bildiğin gibi adamlar değiller. İnsan bile değiller bunlar. Kendilerinden başka kimseyi umursamazlar. Gözlerini kırpmadan adam öldürürler. İnan bana, eğer yapabileceğim başka bir şey olsaydı sana asla öyle davranmazdım. Asla kırmazdım kalbini. Dün gece de beni yanlış anlamanın verdiği telaşla sana durumu nasıl açıklayacağımı bilemedim. Ondan öyle saçmaladım. Daha çok kırdım kalbini. Çok özür dilerim."

YansımaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin