•
Ormandan ürpertici bir uluma geldiğinde, Jin bir şeyler olduğunu biliyordu.
Hiç düşünmeden yürümeye başladığı kısa yolu geri döndü ve Jimin'in adını çağırarak ormanda koşmaya başladı.
Neyse ki kahverengi kurt bağırışlarına cevap vermiş ve tekrar yüksek sesle uluyarak ona rehberlik etmişti.
Sonunda Jimin'in olduğu yere gitti.
Ancak Jin'in kalbi göğsünde çarpıyor ve tuttuğu nefesi zorlukla ağzını terk ediyordu.
Jin, ormanın bu kısmının hâlâ kendi kasabasının olduğu kısma yakın olduğuna emindi, ancak ay ışığından gelen tek ışık ilerideki Jimin'in üstüne düşmeden önce orman gerçekten karanlıktı ve arkadaşı, büyük bir meşe ağacının dibinde bir metal kafesin içinde hapsolmuştu.
"Neler oluyor," diye mırıldandı Jin, Jimin parmaklıklardan geçmeye çalışırken yüksek sesle sızlandığı esnada ancak aralıklar yeterince geniş olmadığı için bunu yapamıyordu.
Jin'in aceleyle kafese doğru koşarken tepki göstermesine neden olan şey buydu.
"Endişelenme, seni dışarı çıkaracağım," dedi sertçe, ayak bileğindeki zonklamayı görmezden gelerek.
Oraya ulaştığında kafesi dibinde tutup tüm çabasıyla kaldırmaya çalışırken mide kasları gerilmişti. Ancak kafes biraz bile yükselmeden tekrardan elinden kayıp düşmüştü.
Bu bile onu terletmeye yetmişti, havanın neredeyse tamamını ciğerlerine hapsettiği için sertçe soluyup biriktirdiği nefesini geri verdi.
O, kafes, kendi başına kaldıramayacak kadar ağırdı ve bunu korkunç bir şekilde deneyerek fark etmişti.
Jimin yeri eşeleyip kazmaya başlarken endişeyle ona baktı. Jin ona işe yaramadığını söylemek istedi ama cesaretini kırmak istemiyordu.
Neden insanlar bu şeyi buraya koyar diye merak etti.
Neredeyse bu... sanki... Jin'in gözleri, durumun ciddiyetini kavradığı ve bu sabah duyduğu telefon konuşmasını hatırlayarak noktaları birleştirdiğinde, dehşet içinde genişledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
without me. ✓
Fanfiction[tamamlandı] Güney Kore'nin yeşil çay başkenti olarak bilinen Boseong ilçesi, her zaman huzurlu ve sakin bir yerdi. Yaşıtlarının çoğunun sıkıcı olmasından dolayı yakındığı ilçede Jin, endişelenmeden yaşamayı seviyordu. Ancak, dağın tepesindeki orman...