•
Jin yanlarına kadar gelip onu sesli sesli koklamaya başlayan gençten bir iki adım gerilediğinde gerçekten neler olduğunu merak ediyordu. Birdenbire birisi karşısına çıkıyordu ve onu uzaktan fark edip yanına gelerek onu koklamaya başlıyordu.
Onu endişelendiren şey, kurt adamların varlığını öğrendikten sonra hayatının güvende olmadığını bizzat deneyimlemek olmuştu. Bu yüzden tam karşısında ona çatılan kaşlarıyla bakan bu tanımadığı genç endişesini daha da büyütüyordu.
Hissettiği endişe yüzünden avuç içleri terlemişti ve zorlukla da olsa yutkunduğu anda çocuğun gözleri keskin bir şekilde parladı ve o an Jin, karşısındaki kişinin de bir kurt adam olduğunu anlamakta gecikmedi.
Onu endişelendiren şey iyi bir kurt adama denk gelip gelmediğiydi. O bölgede bulunduğu süre içerisinde hiç hoş şeylerle karşılaşmamıştı hatta onu öldürmeyi bile kalkışmışlardı. Bu yüzden kurt adamların büyük bir çoğunluğunun kötü olduğuna emindi.
Çocuk tekrar tekrar havayı koklarken, Jin yüzündeki şaşkınlık ve çatılı kaşlarla çocuğa bakmaya devam etti ama onun bunlara aldırış etmediğini görebiliyordu.
Aynı anda gözleri kesildiğinde karşısındaki gencin dudakları aralanmıştı ama o an yüksek bir ses aralarındaki atmosferi bozmasaydı bir şey söylemek üzere olduğunu biliyordu.
"Jungkook, acele et! DERSE ÇOK GEÇ KALDIK!!!"
Jungkook? Adı bu muydu?
Diğerlerinin ona seslenmesiyle genç olan nefesinin altından küfredip, yanlarından ayrılarak hızla koşmaya başladı.
"O çocuk az önce... Beni kokladı mı?"
Jin'in sesi tamamen şaşkınlıkla doluydu. Koşarak uzaklaşan kişinin arkasından bakmayı bırakıp arkadaşına döndüğünde onun da kaşları çatılı bir şekilde koridora doğru baktığını gördü.
"S-sanırım... Tanrım! Onun tuhaf olduğunu falan duymuştum ama daha önce hiç denk gelmediğim için hiçbir fikrim yoktu. Sadece isminin Jungkook olduğunu biliyorum ve de biraz garip olduğunu. Ayrıca bizden küçük olmasına rağmen Sahne Sanatları Okuluna kabul edildiğini ve burada kalabilmek için sık sık pratik yaptığını duymuştum. Az önceki hali ürperticiydi!"
Sandeul çocuğun kim olduğunu açıklarken hâlâ olayların etkisinde olduğu için sesinde bariz bir titreme ve şaşkınlık vardı.
Jin bunu, daha önce de yaşadığı için fazla tiksindirici bulmamıştı veya korktuğu söylenemezdi. Sadece onu kim olduğunu ve neden kendisini kokladığını merak ediyordu.
"Hadi, hadi o garip çocuğu unutalım ve biraz öğle yemeği yiyelim. Açlıktan ölüyorum."
Jin arkadaşının onu üniversitenin en iyi kafeteryasına sürüklemesin izin vermiş ve günün geri kalanında yaşadığı o garip anıyı tamamen unutmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
without me. ✓
Fanfiction[tamamlandı] Güney Kore'nin yeşil çay başkenti olarak bilinen Boseong ilçesi, her zaman huzurlu ve sakin bir yerdi. Yaşıtlarının çoğunun sıkıcı olmasından dolayı yakındığı ilçede Jin, endişelenmeden yaşamayı seviyordu. Ancak, dağın tepesindeki orman...