9. Bölüm

137 18 7
                                    

Arabaya yerleşip kemerimi taktım. Yifan bana gülümseyerek bakıyordu. Duruma alışmış olmam hiçbir şey değiştirmeyecekti, ama ona bunu bir türlü anlatamıyordum.

"Şöyle bakmayı kesmezsen geç kalacağız."

"Bugün sorun çıkarmadan arabaya bindin."

"Son üç haftadır her sabah buradasın ve kavga etmekten sıkıldım. Tatilim seninle kavga ederek geçiyor."

"Kabul etmen iyi bir şey. El ele gezebileceğimiz veya öpüşebileceğimiz zamanlarda kavga ettik. Bu çok kötü."

"Hatırlatmam gereken bir şey var."

"Biz sevgili değiliz. Bu mu?"

"Evet."

"Dün bana hediye aldın."

"O hediyeyi öylesine almadım Yifan. Doğum günündü."

"Ah ne yazık... Benim doğum günüm 6 Kasım'da."

"Benimle dalga mı geçtin?"

"Dalga geçmedim."

Arabayı park etti ve bana dönüp devam etti.

"Sadece doğum günüme dört aya yakın bir zaman var. Ben daha erken bir doğum günü istedim. Yani ailemin olduğu bir doğum günü..."

"Nasıl yani?"

"Dün beni size davet ettin. Ailen benim için pasta hazırladı ve herkes bana hediye verdi."

"Kandırıldık..."

"Oradan bakınca öyle olabilir, ama benim için farklıydı."

"Eğlendin mi?"

"Çok eğlendim Chanyeol. İlk kez bir doğum günümde bir anne, bir baba, kardeş, hala, teyze ve çok tatlı bir adam vardı."

"N-ne? Sen daha önce hiç..."

"Hiç... Bir kez bile..."

"Unutuyorlar mıydı?"

"Sadece bir kez babamdan çalışmadığım bir gün istemiştim. Yani tek başıma özgür kalıp eğleneceğim bir gün hediye etmesini istemiştim."

"Etti mi?"

"Bana Çin'in milli bayramlarından birinde olup olmadığımızı sordu. Boş işlerle dersi bırakarak onun gibi olamazmışım. Bana baksana, sence onun gibi miyim?"

"Sen tam bir kaçıksın ve baban da kaçığın teki. Bence biraz benziyorsunuz."

"Ondan sıkıcı bir özellik almadığıma sevindim. Kaçıklık iyidir."

Arabadan inip kütüphaneye girdik. Gerçekten kendine bunu yapıyor olmasına anlam veremiyordum. Parası olmasına rağmen benimle vakit geçirmek için kütüphanede çalışıyordu. Üstelik edebiyattan hiç hoşlanmıyordu

"Yarın bana gelir misin?"

"Daha açık sorabilirsin. Hayır, beni eve atamazsın Yifan."

"İçimi okuyorsun."

"Pislik! Sana kaçık olduğunu söylemiş miydim?"

"Beş bin yedi yüz elli kere..."

"Tam bir kaçıksın."

"Beş bin yedi yüz elli bir oldu."

İçeri biri girince Yifan'ı bırakıp yanına gittim. Epey cilveli bir lise öğrencisi kitaplar konusunda benden yardım istiyordu.

"Şey... Acaba siz bu konulara nasıl çalışmam gerektiğini söyleyebilir misiniz?"

"Sanırım görev tanımımda bu yazmıyor."

Black & White ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin