Eve girer girmez odama koştum. Beklediğim gibi yatağımda oturuyordu. Çamaşırlar komodinin üzerindeydi. Ütü masası ve çamaşırlık bir kenarda katlanmış duruyordu. Odam, gerçekten odam gibiydi.
"Evime gittin mi?"
"Evin?"
"İlk buraya mı geldin? Yani mesajımı aldın mı?"
"Senin evin burası Yifan."
Elimi kalbime yerleştirdim ve gülümseyerek devam ettim.
"Ben de sıcak evine geldim. Orası, burası değil mi?
"Orası, tam burası."
Elini kalbime duran elimin üzerine yerleştirdi ve gülümsedi. Gülüşünün aksine gözleri nemliydi. Koca ejderham düşündüğümden daha duygusaldı.
"Beni affedebilecek misin?"
"Sana çok eziyet edeceğim."
"Buna karşı çıkacağımı sanmıyorum."
Aniden aklıma gelen şey, kafamın karışmasına sebep olmuştu.
"Bacağın... Gerçek miydi?"
"Anlamadım."
"Evimde kaldın ve yürüyemediğini söyledin. Yani diyorum ki, o sakatlık gerçek miydi?"
"Bana artık inanmıyor musun?"
"Sadece yakın olmak için yapıp yapmadığını bilmek istiyorum. Hayatımda nelerin yalan olduğunu bilmem gerek."
"Gerçekti, ama ilgine ihtiyacım olduğu için biraz abarttım."
"Yalancı... Bir de ilk konuştuğumuz akşam bana yalanı sevmediğini söylemiştin."
"Hiç yalan söylemem demedim. Sadece yalanı sevmem dedim."
"Bana başka yalan söyledin mi?"
"Evet "
"İtiraf et."
"Senden ayrılmak istediğim yalandı. Kollarında ölmek istiyorum."
Gözlerine baktım ve gülümseyerek kollarımı etrafına sardım.
"Söylemem gereken bir şey var."
Başımı göğsüne yaslayıp biraz durakladım ve devam ettim.
"Sen gerçek bir kaçıksın.
"Sen de öyle."
"Ayrıca bana çok aşıksın."
Kollarını etrafıma sıkıca sarıp güldü.
"Sen de öyle."
"Bensiz kalmaya dayanamıyorsun."
"Sen de öyle."
Geri çekilip gözlerine baktım.
"Kaçık olduğunu söylemiş miydim?"
"Evet ve sen de öylesin. Yoksa dünya nüfusu bu kadar kalabalık olduğu halde sevmek için beni seçer miydin?"
"Hatırlatırım ki ben seni seçmedim. Hayatıma zorla girdin."
"Evet, doğru. Şimdi bu zor kazandığım sıcak kalbi onaracağım."
"Sana kızgın değilim."
"Nasıl yani? Seni kırdım Chanyeol. Çok kırdım."
"Bana sarıldın Yifan. Sarılman tüm kırık parçaları eskisi gibi bir bütün haline getirdi. Beni sadece sev. Bu yeterli olacak."
"Dudaklarıma aşk dolu bir öpücük bıraktı. Bunu söylemesine gerek bile yoktu. Sevildiğimi hissetmek için duymaya ihtiyacım yoktu.
"Seni o kadar çok seveceğim ki..."
"Ve o kadar çok sevileceksin ki..."
Tam birbirimize sarılmışken Sehun ve Yixing odaya girdi.
"Cidden mi? Sürpriz için tam on kere yeni mum yaktık ve siz burada oynaşıyor musunuz?"
Yixing'in alaycı gülümsemesinden sonra öfkeyle Yifan'a baktım.
"Bunun burada ne işi var?"
"Çok ısrar etti. Zaten ben çağırmadım. Tamamen kardeşinin işi."
"Ne?!"
Sehun panikle Yixing'i çekiştirmeye başladı. Onlar oturma odasına gidince sevgilime aşk dolu bir öpücük verdim. Sonra onunla geçireceğim ilk doğum günüm için elini tuttum.
Aileme durumu açıklamak, işin en kolay kısmıydı. Bu yolda beni destekleyeceklerini zaten biliyordum. Onun ailesi tarafından da kabul edilmek istiyordum.
Hayatımda artık hiçbir eksiğim yoktu. Edebiyatı sevmeyen mitolojik ejderhama sahiptim. Bir insan başka ne ister ki?