Dokunulmazlar

Dahisin

Sınıfa geçtiğimiz de Alaz'ın yanına oturmuştum. Yankı ve Kuzey arkamıza otururken Beril ve Yeşim yan tarafımdaki boş sıraya geçip oturmuşlardı.

Daha zilin çalmasına çok vardı. Hızla bizimkilere döndüm ve "Bugün ne yapıyoruz?" diye sordum.

"Bilmem. Normalde bu saatte ya okula gelmemiş olurdum ya da müdürün odasında olurdum." diyen Kuzey ile güldüm.

"Canım hiç derse girmek istemiyor." diyen Yankı ile "Senin canın daha önce derse girmek istiyor muydu?" diye sordum.

"Tabi ki de istemiyordu. Sadece daha önce dillendirmiyordum." diyen Yankı ile pis pis sırıtmaya başladım.

"Dersten kaçak mı lan?" diye sordum. O esnada Alaz bana dönüp "Otur oturduğun yerde." dedi.

"Sen ne diye karışıyorsun?" diye sordum. Alaz önüne dönerken Kuzey "Ben ayağa kalkmaya üşeniyorum." dedi.

Kuzey'i yanıma çekmek için "Belki sana kız buluruz." dedim. "Şuan canım kız istemiyor." diyen Kuzey ile Yankı ile aynı anda ona şaşkınlıkla baktık.

Hemen elimi Kuzey'in alnına ve yanağına koydum. "Ateşin de yok ki? Ne oldu lan sana!" dedim.

Kuzey "Bir şeyim yok." derken baktığı tarafa döndüm. Kuzey şapşik şapşik Yeşim'e mi bakıyordu?

Yankı'ya gözümle Yeşim'i işaret ettim. Yankı da durumu fark etmiş olmalı ki gülmeye başladı.

"19 yıldır uğramadığı için küfrettiğim aşk meleği beni kalbimden vurdu." diyen Kuzey ile kahkaha attık.

"Aşık olacağımız kişiyi beynimiz seçer. Beyin bizim neye ihtiyacımız olduğunu bilir, görünce de hemen tanır. Aşk beyinde başlar kalpte yaşar. Yani sen kalbinden değil beyninden vuruldun." dedim.

Yankı ve Kuzey bu dediğime şaşkınlıkla bakarken Yankı "Biyoloji öğretmeni mi yoksa edebiyat öğretmeni mi tebrik edeyim... Bilemedim." dedi.

Yankı'nın bu dediğine gülerek göz devirdim ve "Abartmayın." dedim. 

"Yok ben eminim sen müdürün odasında olmadığın zamanlarda ders dinliyorsun." diyen Kuzey ile "Uyumadan önce ninni gibi gelen dersleri sadece dinliyorum." dedim.

"O zaman sen bir dahisin! Seni 2020 yılının Albert Einstein'i seçiyorum!" diyen Kuzey ile kahkaha attım.

"Hani benim plaketim?" diye sordum. "Nah sana plaket." diyen Kuzey ile hep beraber gülmeye başladık.