Dokunulmazlar

Hazal

Sınıfa geçtiğimiz de benim yerimde, Alaz'ın yanında, bir kızın oturduğunu görmem ile canım acıdı lan.

Yankı ve Kuzey bana endişeyle bakarken kimseyi umursamadan en arkadaki sıraya oturdum.

Kuzey ve Yankı da kendi yerlerine otururken canımın acımadığını belli etmek için ayağa kalkıp Yankıların yanına gittim.

Biz Yankılar ile gülerek sohbet ederken Alaz'ın yanında oturan Hazal olduğunu tahmin ettiğim kız bana bakmadan "Ben birilerinin depresyonda olacağını düşünmüştüm." dedi.

Bu orospu tipli kenar mahalle kaşarı bana mı laf etmişti? Bende aynı şekilde ona bakmadan cevap verdim.

"Geçmişe dönüp başarısız olduğum anıların içinde kaybolmak yerine geleceğe dönüp başarılı olacağım anıların hayaline gömülmeyi tercih ederim. Birde beni aldatmaya meyilli bir insan ile sevgili olacağıma gider sokak direği ile çıkarım." dedim.

Hazal sinirle bana dönerken "Bunu bana silahı ile herkesi öldürmeye meyilli bir psikopat mı söylüyor?" diye sordu.

"İnsanı öldüren silahlar değil, yine insanlardır." dedim. Doğruydu bu. Ben olmadan o silah ne bok yesin.

"Çok saçma" diyen Hazal ile silahımı belimden çıkarıp ona uzattım.

"Hadi beni vur. Sen beni vurduğunda ölmeyeceğim. Çünkü insan ölüyorsa acıdan ölür bir gün, kendine bir daha uğrayamadığından." dedim.

Hazal silahıma dokunmayınca gülerek geri belime yerleştirdim. Hazal olduğuna emin olduğum sürtük önüne dönerken ellerinde kolalar ile içeri giren Yeşim ve Beril'i gördüm.

İkisi de beni görünce mahcup olmuşlardı. Sanki onların mahcup olması benim umurumdaydı.

"Ya bu kolaların hiçbirinin üstünde benim ismim yazmıyor. Hazal o kadar da nadir bir isim değil ki." diyen Hazal ile Yankı ve Kuzey'e "Bakın şimdi nasıl sinirlendireceğim." diye fısıldadım ve Hazal'a döndüm.

Gülerek "Sen adını kola şişelerinde arama! Senin ismin peynir reyonunda." dedim.

Kuzey bu dediğim ile ağzını o şeklinde büzdü ve "Amına koyum nasıl koydu lan." dedi.

Hazal'ın özel yerinden bahsederek "Koyduğum yer oldukça geniş olduğundan kolay oldu." dedim.

Bu sefer bütün sınıf oo'larken Hazal sinirle ayağa kalktı. "Ne diyorsun kızım sen!" diye bağıran Hazal ile Alaz'a dönüp "Köpeğinin tasmasını bağlar mısın? Yan evinizde oturuyormuşsunuz da köpeğin gelip benim bahçeme sıçmış gibi sinirliyim. Köpeğine zarar gelmesin." dedim.

Alaz bana cevap vermezken "Hazal olay istemiyorum otur oturduğun yerde." dedi.  Hazal sinirle önüne dönerken Dokunmazlara göz kırpıp sırıttım.