Bizim eve geldiğimiz de derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. Yeşim ve Beril'e ne olur ne olmaz diye burada kalmalarını söylemiştik.
Yeşim kapıyı açınca hızla Alaz'a sarıldı. Ben bile sarılamamıştım. Ama Yeşim kuzeniydi. Ben ise sadece öylesine biriydim.
Herkes salona geçerken ben mutfağa gidip ilk yardım çantasını aldım. Alaz'ın yaralarına bakmamız gerekiyordu.
Salona geçtiğimde herkes boştaki koltuklara oturmuşlardı. "Alaz tişörtünü çıkar da yaralarına bakalım." dedim.
"Gerek yok." diyen Alaz ile "Videoda yaralarını gördük Alaz. Bakılması gerekiyor." dedim.
"Şimdi kızların yaralarımı görmeleri iyi olmaz. Yeşim falan korkar." dedi Alaz. "O zaman gel başka bir yerde bakayım yaralarına." dedim.
"Yaralarıma bakmadan durmayacaksın. Değil mi?" diye soran Alaz ile sırıtarak "Tabi ki durmayacağım." dedim.
Alaz zorlukla ayağa kalkarken Yankı "Bizim yapabileceğimiz bir şey var mı?" diye sordu. "Yok, ben hallederim." dedim.
Alaz zorlukla yürürken odama çıktık. "Şimdi yatağa otur ve tişörtünü çıkar." dedim. Alaz dediklerimi harfiyle yapınca kaslarının gözümü almasını engelleyerek yaralarına bakmaya başladım.
Kolundaki kesiğin dikişe ihtiyacı varken "Hastaneye gitmemiz gerekiyor Alaz." dedim.
"Benim hastanelik işim yok." diyen Alaz ile "Koluna dikiş atılması gerekiyor." dedim.
"Sizde dikiş için iğne iplik yok mu?" diye soran Alaz ile "Dikiş için iğne iplik var ama uyuşturucu kalmamış." dedim.
"Olsun, sen uyuşturucu olmadan dikiş at." diyen Alaz ile tek kaşımı kaldırarak "Emin misin?" diye sordum.
"Yap işte." diyen Alaz ile kolundaki yarayı temizleyip dikiş attım. Alaz iğne koluna girerken hiçbir tepki vermemişti.
Gövdesindeki tüm yaraları temizlerken "Başka bir şeyin var mı?" diye sordum. Alaz hayır anlamda kafasını sallarken yürürken zorlandığı aklıma geldi.
Kesinlikle bacağında da yara vardı. "Pantolonunu çıkar." dedim. Alaz şaşkınlıkla "Efendim?" deyince tekrar "Pantolonunu çıkar." dedim.
"Bence eve erkek atmak için doğru zaman değil." diyen Alaz ile göz devirdim.
"Yürümekte zorlanıyorsun Alaz. Kesinlikle bacağında da yara var." dedim. "Yakaladın beni." diyerek pantolonunu çıkaran Alaz ile nefesimi tuttum.
Alaz çok nefes kesiciydi. Alaz da etkilendiğimi fark etmiş olmalı ki gülerek "Aslında eve erkek atmak güzel bir zaman da olabilir." dedi.
Alaz sadece boxer ile karşımda dururken ilk yardım çantasından bacağındaki yara için bir şeyler için ayağa kalkmıştım ki ayağım takıldı.
Alaz'ın üstüne düşerken şuan bulunduğumuz pozisyon hiç de güzel görünmüyordu. Alaz sadece boxer ile sırt üstü yatakta sırt üstü yatarken ben onun üstünde duruyordum ve dudaklarımızın arasında sadece birkaç santim vardı.
Aklım tamamen kullanım dışıyken Alaz'a bu kadar yakın olmak elimi ayağımı dolaştırmıştı. Ne yapacağımı bilmezden kapının açılması ile hızla Alaz'ın üstünden kalktım.
"Abu! Bunlar çoktan mercimeği fırına koymuşlar. Kızlar siz bakmayın." diyen Kuzey ile kızardığıma yemin edebilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dokunulmazlar
ChickLitOkulun baş belaları. Nerede, ne zaman, nasıl, ne, neden ve kim soruları onları hiç ilgilendirmiyor. Her zaman nerede oldukları fark etmezsizin başlarını belaya sokabilirler. Peki okuldan atılmak için fazla korkunçlar ise okul müdürü buna nası bir çö...