Alaz'dan
Müdür olanların hepsini anlatması ile hızla otoparka indik. Ben arabamın şoför koltuğuna otururken Yankı yanıma Kuzey de arka koltuğa oturdu.
Ben hızla arabayı sürerken Kuzey "Bizim çocuklara haber veriyorum. Depoya gelecekler." dedi.
Yankı "Benimkilere de haber ver." derken telefonu çalmaya başladı. Telefonunu mikrofona alarak açtı.
"Yankı Ateş ile mi konuşuyorum?" diyen kişi ile Yankı "Evet." dedi.
"Ben Kemal Soykırım'ın adamlarındanım. Gece Hanım'a işkence yapıyorlar. Hemen gelmelisiniz." dedi.
Duyduklarım sinirlerimi daha da hoplatmasını sağlarken Yankı "Hala Gece'nin parayı vermek için gittiği depoda mısınız?" diye sordu.
"Evet, oradayız." dedi.
"Yoldayız. Gece dayanabilir mi?" diye sordum.
"Hayati olmayan iki kurşun ve işkence yarası var." diyen adamla sinirle "Pezevenk herifler!" dedim.
"Benim kapatmam lazım. Siz de hızlı olun. Gece Hanım en fazla kırk dakika dayanabilir." dedi adam ve telefonu kapattı.
"Abi daha hızlı sürsene şunu!" diyen Kuzey ile sinirle "Amına koyum son hızda olsam da önümde arabalar var!" dedim.
"Kuzey sen hızlı gitme tekniğini uygulasana." diyen Yankı ile Kuzey telefonunda bir şeyler yapıp arabanın ön camının iç tarafa olan kısma telefonunu yerleştirdi.
Telefonundan polis siren sesi ve göz alıcı mavi kırmızı ışıklar yanmaya başlayınca tuhafça Kuzey'e baktım.
"İşe yarıyorsa sorgulama." dedi Kuzey. Bende onu dinleyerek konuşmadan arabayı sürmeye devam ettim.
Gerçekten araçlar önümüzü açınca arabayı ustaca depoya sürmeye devam ettim.
Kısa bir süre sonra depoya gelmiştik. Hızlıca silahımın korumasını kapattım. Yankı ve Kuzey'in adamları da gelince arabadan indik.
Deponun dışında bizi gören adamlar silahlarını çekerken hızla onları geberttik.
İçeriden karşı ateş gelince Yankı'ya dönüp "Ben bir şey olmadan Gece'nin yanına gideceğim." dedim.
"Tamam ben seni korurum. Hızlı davran." diyen Yankı ile koşarak depoya gitmeye başladım.
Depoya girdiğimde önüme çıkan heriflerin kellesini uçurdum. Büyük salona girdiğim de Gece'nin elleri tavana bağlanmıştı.
Ve yer kanlar içindeydi. Hızla yanına gittim. Bilinci kapalıydı. Masanın üzerindeki bıçağı aldım ve hızla Gece'nin bağlı olan ellerini çözdüm.
Gece'yi tam kucağıma almıştım ki içeri giren kişiyle durmak zorunda kaldım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dokunulmazlar
ChickLitOkulun baş belaları. Nerede, ne zaman, nasıl, ne, neden ve kim soruları onları hiç ilgilendirmiyor. Her zaman nerede oldukları fark etmezsizin başlarını belaya sokabilirler. Peki okuldan atılmak için fazla korkunçlar ise okul müdürü buna nası bir çö...