Murat Saygın arabasıyla okul bahçesinden çıkınca Alaz'a döndüm. O beni babasına seçmişti. Alaz ellerini yanağıma koyarken hızla ona sarıldım.
"Ben çok özür dilerim güzelim. Ben seni hiçbir zaman üzmek istemedim." diyen Alaz ile "Bunu sonra da konuşabiliriz." dedim.
Alaz benden ayrılırken bana doğru eğildi ve dudaklarımızı birleştirdi. Öpüşmemiz şertleşirken arkadan gelen öksürük sesi ile ayrıldık.
Kuzey bize sırıtarak bakarken Yankı mutlu ama endişeliydi. Bunu yüzündeki ifadeden anlıyabiliyordum.
Hazal orospusu sinirle okula giderken Yeşim ve Beril de yanımıza geldi. "Sanırım size özür borcum var." dedim. "Bence yok. Çünkü haklıydın. Ve haklısın da." dedi Beril.
Onlara gülümserken okul bahçesindeki herkesin bizi izlediğini gördüm. Kaşlarımı çatarken herkes geri işine döndü.
"O zaman ders başlamasına yaklaşana kadar kantine gidip oturalım mı?" diye soran Yeşim ile "Siz gidekoyun ben tuvalete gidip geleceğim." dedi.
"Gece en son tuvalete gittiğinde okula koridorda dövdüğün kızlar için ambulans geldi." dedi Yankı.
"Sadece elimi yüzümü yıkayıp geleceğim." dedim. Yankı tereddütle bana bakarken Alaz'ın yanağına bir öpücük kondurup onlardan ayrıldı.
Okul binasına girdiğim de bir köşede endişeyle konuşan müdür bey eniştemizi gördüm. Merakla arkasına yaklaştım.
"Size olan borcumu ödeyeceğim. Bu hafta sonu vereceğim." diyen müdür bay dayımız ile kaşlarım çatıldı.
Korkuyordu. Hızla müdür bay amcamızın elinden telefonu çekip aldım. Müdür bey enişte ne olduğunu anlayamazken telefonumu kulağıma götürdüm.
"Cumartesi attığım adrese para verilmiş olsun." dedi hırıltılı ses. Dur bir dakika bu beni tehdit eden hırıltılı ses idi.
Telefon kapanırken müdüre "Ne borcundan bahsettin ve bu adamları tanıyor musun?" diye sordum.
"Gece kızım sen karışma." diyen müdür ile "Yardım edebileceğimi biliyorsun. Anlat." dedim.
"Geçen ay eşi hastalanınca bunlardan borç para alıştı ve şimdi paralarını faizi ile geri istiyorlar." dedi müdür.
"Eşinizin durumu şuan nasıl peki?" diye sordum.
"Daha da kötü. Daha iyi yerlerde tedavi görmeli ama bütçem yetmiyor." diyen müdür ile dostça omzuna dokundum.
"Eşinizin tedavi masraflarını ben ödeyeceğim. Siz merak etmeyin." dedim.
"Yok ben bunu kabul edemem" diyen müdür ile "Bazı şartlarım var tabi. İlk olarak karınızı öğrenciler ile yaptığınız gibi aldatmayacaksınız. Ve bana kimden borç aldığınızı söyleyin. Borcunuzu da ben halledeceğim." dedim.
"Kemal Soykırım."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dokunulmazlar
ChickLitOkulun baş belaları. Nerede, ne zaman, nasıl, ne, neden ve kim soruları onları hiç ilgilendirmiyor. Her zaman nerede oldukları fark etmezsizin başlarını belaya sokabilirler. Peki okuldan atılmak için fazla korkunçlar ise okul müdürü buna nası bir çö...