Dokunulmazlar

Bedel

Tuvaletten çıkınca benim ıpıslak halimi görenleri önce durup bana şaşkınca bakıyor sonra da onlara zarar vermemden korkup yollarına bakıyorlardı.

Sinirle koridorda yürümeye başladım. Hazal ve üç arkadaşını görmem ile sırıtarak yanlarına yaklaştım.

Hazal bana tedirginlikle bakarken yüzüne bir yumruk attım. Hazal hızla gerilerken çığlık attı.

"Hangi cesaretle beni ıslatıyorsun lan!" diye bağırdım. O sırada arkadaşlarından biri yanıma yaklaşırken hızla kızlığına tekme attım.

Kız yere düşerken diğer arkadaşının boynuna sertçe vurdum. Kız nefes almakta zorlanıp öksürürken bir diğerinin saçından tutup kafasını birkaç defa duvara vurdum.

Hazal kendini toparlayınca hızla diz kapağına sert bir tekme attım. Hazal yere düşerken yakasından tutup onu kaldırdım ve suratına okkalı bir tokat attım.

"Bir daha bana bulaşacak mısın lan!" diye bağırdım. Hazal cevap vermezken yüzüne bir tokat daha attım.

"Cevap ver lan! Benimle bir daha uğraşmaya cesaret edecek misin?" diye bağırdım.

Hazal korkuyla "Hayır." derken saçından tutup onu ayağa kaldırdım. 

"Alaz nerede biliyor musun?" diye sordum. "Sınıfta." diyen Hazal ile saçlarından çekerek sınıfa gitmeye başladım.

Hazal'ın çığlıkları ile sınıfa girdiğimiz de Alaz hızla ayağa kalktı. Hazal'ı hızla Alaz'a doğru fırlattım.

"Bir daha sürtük sevgilin bana karışacak olursa bunun bedelini sende ödersin!" diye bağırdım.

"Niye, ne oldu?" diye soran Alaz ile kıyafetlerimi göstererek  "Halimi görmüyor musun! Tuvaletteyken orospu sevgilin su döktü. Lan bari sıçarken rahat edelim!" diye bağırdım.

Alaz üstündeki ceketi çıkarıp bana verirken "Al giy şunu. Hastalanma." dedi. 

Uzattığı ceketi sinirle aldım ve cebimden çıkardığım çakmak ile ateşe verdim. Alaz kaşlarını çatarak bana bakarken yanan ceketi çöp kutusuna attım.

Alaz tam bana bir şey söyleyecekken sınıftan çıktım. Sevdiğim piç herif ve şıllık sevgilisi.

Üstüm ıpıslak olmuştu. Şimdi nereden kıyafet bulacağım? Daha doğrusu kıyafet bulana kadar kim bu ıslak kıyafetlerde duracaktı?

"Gece, bekle!" diye bağıran Furkan ile durup ona döndüm. "Ne var Furkan?" diye sordum.

Elindeki sweatı bana uzattı ve "Giyecek kıyafetin yoksa ödünç alabilirsin." dedi. Kaşlarımı şaşkınlıkla çatarak sweatı aldım. 

"Benimkini de yakmazsın değil mi?" diye soran Furkan ile sweatı ıslak tişörtümün üstüne geçirdim.

"Artık giydiğime göre yakmam herhalde." dedim. Furkan bana tebessüm ederken "Yarın getiririm." dedim.

"Gerek yok. Sana çok yakıştı. Senin olabilir." dedi Furkan ve yanımdan ayrıldı.