Okula girdiğimiz de yine tüm dikkatler üstümüze yöneldi. Artık buna alışıyordum herhalde.
Arabamdan inmem ile bahçe de Murat Saygın'ı görmem ile kaşlarım çatıldı. Bu herifin burada ne işi vardı?
Adam bize yaklaşırken Kuzey "Alaz'ın babası değil mi bu?" diye sordu. Yankı "Aynen o kardeşim, o" dedi.
Murat Saygın yanımıza geldi ve "Gece sen misin?" diye sordu. Kesinlikle daha önce yediğim hurmalar götümü tırmalayacaktı.
Başım dik iken "Evet, benim. Ne oldu?" dedim. Murat Saygın oldukça ünlü bir iş adamı ve tanınan bir mafya idi.
"Hazal kızım dün akşam bana oğlumun aklını çelip onları ayırmaya çalıştığını söyledi." diyen Murat Saygın ile kaşlarım çatıldı.
"Gece ne yapmış!" diye bağıran Yankı ile Murat Saygın "Dün Hazal kızımızı dövmüş." dedi.
"Dövmemin nedeni onları ayırmaktan çok başımdan aşağı nedensizce su dökmesiydi." dedim.
"Ben yine de uyarıyım. Oğlum ile kısa da olsa bir şey yaşadınız ve onun yokluğuna alış." dedi Murat Saygın.
Bizi babasının birkaç metre gerisinde izleyen Alaz'a baktım ve derin bir nefes alarak konuşmaya başladım.
"Yokluğuna alışmak. Yokluğunda nefes almak sanki aşka ayıpmış gibi. Utanıyorum. Elimde olmadan bir şeye mutlu olduğumda hemen kendi kendime "Ne yapıyorsun , sen mutlu olamazsın" diyorum.
Özlüyorum. Özlemek günden güne insanın içini çürütürmüş gibi. Sadece özlüyorum. Elimde telefon "Şimdi arayacak şimdi mesaj atacak" demeyi özlüyorum.
Beni kıskanıp sinirlenmesini özlüyorum. Bana bir şey olduğunda endişeyle nasıl olduğumu sormasını özlüyorum.
Hayal kurmayı özlüyorum. Özlüyorum işte. Bize dair çok az anı olsa da ne varsa her anını dolu dolu özlüyorum.
Kendi kendime saate bakıp şimdi o şunu yapıyordur diyorum. Bazen o varmış gibi davranıyorum.
Uyumadan önce onu düşünüyorum. Belki biraz hayal kuruyorum. Sonra DANK ediyor. Birden bire.
Gözlerimi açıyorum. Her yer karanlık oluyor. Gerçek bu diyorum. Gerçek siyah. Gözlerim doluyor ama ağlamıyorum.
Sabah oluyor. Sabah her şey daha kolay sanki. Kabullenmişim gibi açıyorum gözlerimi. Tabi uyuyabilirsem.
Saatler geçtikçe kalbim patlar gibi oluyor. En çok gece olunca özlüyorum. Gece insanın yalnızlığını yüzüne yüzüne vuruyor.
Gece insanı 78 farklı yerinden bıçaklıyor ama katiyen öldürmüyor..
Evet haklısınız kısa bir süre bir şeyler yaşadık ama ben o kısa sürede sonsuza dek sürecek duygular hissettim."
Bütün herkes dediklerime şaşkınlıkla bakarken dolu gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım.
"Hazal ve Alaz birbirlerini seviyorlarsa asla aralarına girmem. Varsın özleyeyim. Alaz mutlu olacaksa ölmeye hazırım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dokunulmazlar
ChickLitOkulun baş belaları. Nerede, ne zaman, nasıl, ne, neden ve kim soruları onları hiç ilgilendirmiyor. Her zaman nerede oldukları fark etmezsizin başlarını belaya sokabilirler. Peki okuldan atılmak için fazla korkunçlar ise okul müdürü buna nası bir çö...