Gözlerimi Michael'ın sarı saçlarıyla açarken sağıma dönüp gözlerimi ovuşturdum. Yerimde doğrulup ayılmaya çalışırken Michael çok tatlı görünüyordu.
Dün eve gitmek için çok geç olduğundan ve uykum fazlasıyla geldiğinden burada kalmıştım. Evin çok fazla odası olmadığı için Michael ile yatmayı onaylamıştım. Ondan çekinecek değildim.
Ashton nerede uyuyordu bilmiyordum ama Calum ve Becky hemen karşı odadalardı.
Ses çıkarmamaya çalışarak verandaya çıkmak için salona girdiğimde koltuktan düşmek üzere olan Ashton'ı görüp sessizce kıkırdamıştım. Yattığı pozisyonu size tarif edemesemde en ufak bir kıpırtısında düşecek gibi görünüyordu.
Koca cüssesini itelemeye çalışıp başarısız olmamla fazla çabalamadan verandaya çıktığımda başını elleri arasına almış Calum'u bulmayı beklemiyordum.
"Günaydın." kollarımı korkuluğa yaslayıp temiz havayı içime çekerken üzerimdeki bakışlarını hissedebiliyordum.
"Saat daha sekiz, çocuklar da ondan aşağı uyanmazlar. Git biraz daha uyu." sesindeki emreden tonu es geçip omuz silktim.
"Senin şu an Becky'nin yanında olup ona sevgi sözcükleri fısıldaman gerekmiyor muydu?"
"Ayrıldık."
"Ne?"
Dün o kadar tatlı görünüyorlardı ki söylediği şeyle şok olmuştum. Becky ile fazla konuşmamıştık ama çok tatlı bir kız gibi görünüyordu. Calum'un onu sevdiğini de gözlerinden görmüş ve bu kadar eminken neden gitmesine izin vermişti ki?
"Doğru duydun işte, onu kovdum." dediğinde göz göze geldiğimizde istemsizce kaşlarım çatılmıştı.
Yanına oturup eline uzanmak istediğimde yaptığım şey yanlışmış gibi hızla ayağa kalkıp sertçe konuşmaya başlamıştı "Beni avutmaya çalışma Gloria! Siktiğimin Becky'sine tam bir buçuk yılımı verdim. Bir buçuk yıl! Karşılığı olarak ne aldım biliyor musun? Beni aldattığını söyledi. Bir süredir başkasıyla berabermiş."
"Ben ne diyeceğimi bilemiyorum ama seni neşelendirebilirim."
Kaşları havalanıp yüzünde meraklı bir ifade oluştuğunda gülümseyerek koluna uzanıp onu çekmeye başladım.
"Beni izle kalbi kırık Hood."
×
"Sörfün beni neşelendireceğini kimden öğrendin sen?" elimdeki sörf tahtasından bakışlarımı kaldırıp gülümsedim.
"Luke söylemişti." diyip denize koşarken arkamda kalan ona bağırıyordum "Ayrıca bu işte kötü olduğunu da söylemişti Thomas."
Üzerimdeki kot şortu ve kısa tişörtümü çıkarıp kumlara bırakırken Calum cevap vermeden beni izliyordu.
"Onları yere mi koydun yoksa yanlış mı görüyorum? Aman tanrım prensesimiz düzelmeye başlamış."
"Bana prenses deme." göz devirip sörf tahtasını elime alıp denize girerken hala gelmemesi üzerine ona bağırdım "Hadi ama Calum, korkma dalga geçmem."
Bıkkınca başını sallayıp gelmeye üzerindeki tişörtü çıkarttığında memnunca gülümsedim. Dövmelerle süslenmiş vücudu güzel görünüyordu.
Çok geçmeden yanıma gelip kendini tahtanın üstüne bıraktığında ona uyum sağlıyordum. Aslında sörften deli gibi korkardım ama şu an neşelenmesi gereken biri vardı. Birbirimizden ne kadar nefret etsek bile aynı şeyleri bana yapacağından emindim.
Uygun bir zamanda ayağa kalktığımda düzgün durabilmeme karşın gülümsedim. Calum'a baktığımda ise oldukça rahat bir şekilde durduğunu görmüştüm. Luke aslında bana sörften bahsederken aralarından en iyi Calum'un yaptığını söylemişti. Sadece Calum'u biraz gaza getirmek için onunla alay etmiştim.
"Dalga geliyor Gloria önüne bak." o beni uyarır uyarmaz bir dalgayla baş edebildiğimde gururla sırıtsam da dalgaların sıklığı ve büyüklüğü arttığında korkmaya başlamıştım.
"Sen neşelenmiş gibisin çıksak mı artık?" korktuğumu belli etmemeye çalışıyordum.
"Korktuysan sadece söylemen yeter Wilkins." meydan okuyan sesiyle ona karşı koyacakken dalganın gelmesiyle suyu boylamış ve sudan çıkmak için hiçbir hamle yapmamıştım.
Birazdan kimin daha fazla korktuğunu çok iyi görecektik çünkü.
Suyun üzerine çıkıp ona seslendikten sonra tekrardan suya girerken çırpınıyordum. Umarım boğulma taklidi yaparken gerçekten boğulmazdım.
"Glo? Siktir Gloria!"
Kendimi kolları arasında bulduğumda gülmemek için zor tutuyordum. Gerçekten korkmuştu ve etrafta yardım isteyeceği kimse yoktu.
"Gloria, uyan güzelim hadi lütfen." bedenim fazla sıcak olmayan kumlarla buluştuğunda Calum'un nefeslerini göğüslerimde hissediyordum. Sanırım şu an nabzımı kontrol ediyordu.
"Ne yapmalıyım? Suni teneffüs!"
Gölgesi üzerime düşerken elini burnumda hissettiğimde dudakları benimkilere değmek üzereyken gözlerimi açtım "Böö!"
İrkilerek kendini üstümden atarken ben katıla katıla gülmeye başlamıştım. O kadar komik görünüyordu ki.
"Öleceksin sandım Gloria! Sana bir şey olacak diye çok korktum aptal. Az daha seni öpüyordum." arkasını dönüp hızla yürümeye başladığında yerimde doğruldum.
"Beni öpmek bu kadar da kötü bir şey olmamalı. İyi öpüştüğümü söylerler." arkasından bağırırken bir an da durup üzerime yürümeye başlamıştı.
"Benim yüzümden öleceksin sandım Gloria. Gerçekten ne kadar korktuğum hakkında fikrin var mı senin?" o yüzüme doğru bağırırken umursamayıp ıslak saçlarımı yan tarafımda topladım.
En azından beni umursadığını öğrenmiştim.
"Pekala, gidelim." bileğimden tutup beni kaldırırken kolumu ondan kurtarıp başımı iki yana salladım.
"Sakin ol şampiyon, bugünü benimle geçiriyorsun." çıkardığım kıyafetlerimi alıp ıslanacaklarını umursamadan üstüme geçirirken Calum nereden çıkardığını bilmediğim sigarasını yakıyordu.
"Seninle bir gün geçireceğime kendimi denizde boğarım daha iyi."
Göz devirip saçlarımı gelişigüzel örerken aklıma gelen şeytani fikirle ona döndüğümde direkt olarak:
"Hayır, aklından her ne sikim geçiyorsa onu yapmayacağız."
"Becky'den intikam almak istemiyor musun?" tek kaşım havalanırken yüzündeki değişen ifadeden bunu istediğini çok iyi anlamıştım.
Sigarasından derin bir nefes alıp dumanını üfledikten sonra beklediğim soru sonunda gelmişti "Nasıl olacakmış o?"
Günde iki bölüm hadi yine iyisiniz
Orospu Becky Calum aldatılır mı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sassy || Hood
Fanfiction"Bu Calum, büyük ihtimal aramızdan en az onu seveceksin." Ashton bana bunları söylediğinde fazlaca yanılıyordu aslında. Çünkü ben zaman geçtikçe aralarından en çok onu sevdiğimi fark etmiştim. #calumhood 1 | 04.08.20 , 31.10.20 #lukehemmings 1 | 05...