Bölüm günü falan kalmadı ldşamfşsmlemlfşeşsşw
"Ben iyiyim çocuklar. Abartmanızı gerektirecek bir durum yok." Calum koltukta yatar pozisyondayken gelen çocuklara durumunu açıklamaya başladığında iç çekerek onu izliyordum. Onu bulduğum an ambulansı aramak istesem de kısık çıkan sesiyle bunu istemediğini sadece kimseye haber vermeden onu eve götürmemi söyleyip doğrulmuştu.
Ne kadar ısrar etsem de fırtınada deniz kenarındaki bir kafede kalmak istemediğim için taksi çağırmış ve onu kendi evime getirmiştim.
Vücudunun çoğu yerinde fazlaca morluk olsa da onların çok sorun olmadığını söyleyerek tüm gece beni rahatlatmaya çalışmıştı. Sonunda uyuya kaldığında gece boyunca uyumayıp başında oturmuştum ve geceyi zor bir şekilde atlatmıştık. Sürekli acıdan dolayı inlemesi benim de canımı acıtıyordu.
Benim yüzümden bu halde olması fazlasıyla canımı yakıyordu.
Sabahın erken saatleriyle Ashton'dan aldığım bir telefonla başımdan bir kez daha kaynar sular dökülmüştü. Babam kafede olan şeyleri nerden öğrendiğini bilmediğim bir şekilde öğrenmişti ve bunun yüzünden Calum'u suçluyordu.
Bu yetmezmiş gibi Ashton bana onlara söylemediğim için kızmış ve yağmur diner dinmez soluğu evimde almışlardı.
"Bay Wilkins arıyor." Ashton telefonu elinde sallarken kesin bir sesle "Açma." demiştim.
"O benim patronum Gloria, ondan kaçamam." telefonu açıp hoparlörlere alırken sessiz kalıp babamın dediklerini dinlemeye başlamıştık.
"Hepinizin beni duyduğunu umut ederek konuşuyorum. O kafenin hali ne Calum?" babam sakince konuşmaya başlarken gözlerimi Calum'un üstüne dikip vereceği cevabı beklemeye başladım.
"Üzgünüm efendim." kendini savunmaması üzerine kaşlarım çatılırken Luke ve Michael'ın da benden farklı olmadıklarını görmüştüm.
"Kişisel bir mesele miydi? Eğer öyleyse bunun ilk vukuatın olmadığını biliyorsun."
Calum'un reddetmesini beklerken verdiği cevap üzerine sinirlenmiştim "Tamamen kişiseldi."
Hattın diğer ucundan babamın derince bir nefes verdiğini duyarken Calum yüzünü buruşturuyordu "Kovuldun."
Yerimden kalkıp "Onu kovamazsın!" diye bağırırken Calum beni uyarıyordu.
"Ne yapacağımı sana sormayacağım Gloria."
"Calum'u sırf beni koruduğu için kovamazsın baba!" telefonu Ashton'ın elinden alırken Calum yapmamamı fısıldasa da onu umursamadım.
"Bana taciz eden birini kafeden attı diye şu an bu halde. Calum sadece beni koruduğu için bu halde ve ben onu kovmana izin vermiyorum." Luke kolunu omzuma atıp destek verircesine gülümsediğinde babamın cevabını bekliyorduk.
"Üzgünüm Calum. Biraz konuşabilir miyiz?"
Babamla Calum fazla uzun sürmeyen özel bir telefon konuşması yaptıktan sonra bir şey söylemek istermiş gibi yüzüme bakarken ona sadece ufakça gülümsedim.
Beni koruduğu için işinden olmasını asla istemezdim.
Kapının çalmasıyla bakışlarımız ayrılırken Michael kapıyı açmak üzere yanımızdan ayrılıp birkaç saniye sonra Becky ile döndüğünde sinirle söylendim "Bu sürtüğü neden evime aldın Clifford?"
O beni umursamadan Calum'un yanına abartılı şekilde otururken Calum'un inleyip onu kendinden uzaklaştırmasıyla çocuklarla kendimizi gülmemek için sıkıyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sassy || Hood
Fanfiction"Bu Calum, büyük ihtimal aramızdan en az onu seveceksin." Ashton bana bunları söylediğinde fazlaca yanılıyordu aslında. Çünkü ben zaman geçtikçe aralarından en çok onu sevdiğimi fark etmiştim. #calumhood 1 | 04.08.20 , 31.10.20 #lukehemmings 1 | 05...