Teenage Dream

448 51 109
                                    

Eheheheh :)))

"Eğer limon ağaçlarımla dalga geçmeyi bırakmazsan beraber uyuduğun pikachunu keserim Michael." Ashton kötü kahkahalarından birini atarken gözlüklerimin altından ne yaptıklarını anlamaya çalışıyordum.

Ashton'ın limon ağacı ve Michael'ın beraber uyuduğu bir pikachusu mu vardı?

Babam ve annem dün gitmişti. Sabah da Mali'nin gideceğini öğrenmiştim. Onu havaalanına bıraktıktan sonra da toplanıp keyif çatmak için sahile inmiş Calum ile güneşleniyorduk. Ashton ve Michael birbirleriyle uğraşıyordu, kızlar denizdeydi, Luke da abisiyle konuşmak için yanımızdan uzaklaşmıştı.

"Eğer pikachuma dokunursan baterini kırarım."

Bu söylediğiyle Ashton'ın ağzı açık kalırken Michael'ın boyası akmış saçlarına hafif olduğunu söyleyemeyeceğim şekilde vurmuştu. O ikisi atışmalarına devam ederken yanımda sessizce uzanan Calum'u izlemeye başlamıştım.

Kafasına şapka geçirmiş gözündeki gözlükle hareketsizce uzanıyordu. Aslında düzenli olarak inip kalkan göğsünden uyuduğunu düşünmüştüm ki "Sesinizi kesmezseniz ben de sizi evden atarım." demesiyle uyumadığını anlayıp kafamı kafasına yaslamıştım.

Denize girmek için geldiğimizi iddia edip burada böylece yayılmak tam bizlik olaydı. Calum ile birlikte yaptığımız şeyler sınırlıydı zaten. Birlikte olduğumuz zaman sürekli ya uyuyor, ya bir şeyler yiyor - buna ara sıra birbirimizi yemek de dahil olabiliyordu - ya da uzanıp uyuyorduk.

Ne diyebilirdim ki ikimiz de tembeldik.

Luke'un aniden gelip kendini yanımıza atmasıyla bütün dikkatimiz ona dönerken o derince bir nefes alıp konuya girmişti "Annem Cass ile tanışmak istiyormuş."

Kaşlarım havalanırken "Bu senin için bir sorun mu?" diye sormamla mavi gözleri önce bana daha sonra da Leah'yı boğmaya çalışan Cassandra'ya dönmüş, gülümsemişti.

"Elbette bu sorun değil. Sadece beni yeniden bırakıp gitmesinden korkuyorum." yüzündeki gülümseme solmaya başlarken Michael ile aynı anda kollarımızı Luke'a sarmıştık.

"O seni seviyor ve emin ol bunu ona söylediğinde çok heyecanlanacak."

"Öyle mi dersiniz?" Luke'un morali dediklerimizle beraber tekrardan yerine gelirken altımdaki şortu ve gözlüğümü çıkarıp bizden başka neredeyse kimsenin olmadığı denize doğru adımlamaya başladım. Az önce duyduklarını kızlarla paylaşmak için çok heyecanlıydım.

Ilık olan suya aniden dalıp bedenimin suyla buluşmasını sağlarken kıyıdan çok uzak olmayan kızların yanına doğru yüzmeye başlamıştım. Hala birbirlerini boğmaya çalışıyorlardı.

"Aa Glo gelmiş!" Leah ellerini Cassandra'nın boynundan çekmiş yüzüme bakarken aniden ikisinin de üstüme yüzmeye başlamasıyla durmaları için pat diye söyleyivermiştim.

"Cassandra, Luke'un annesi seninle tanışmak istiyormuş."

Cassandra öylece durmuş ne dediğimi algılamaya çalışır gibi yüzüme bakarken Leah kolunu cimciklemişti "Tepki versene."

"Çığlık falan atma Luke söylediğimi anlamasın." elimle herhangi bir çığlık ihtimaline karşın ağzını kapatmak için hazır beklerken o sarı kirpiklerinin arkasından şaşkınca bakıyordu.

"Tamam ya tanışırız."

Arkasını dönüp kıyıya doğru yüzmeye başladığında bu kadar normal karşılamasını biz hiç normal karşılayamamıştık. Leah ile kısa bir göz temasından sonra Luke'un yanına çıkmış Cassandra'nın hareketlerini izlerken Luke onu elinden tutup sürüklemeye başlamıştı.

Sassy || HoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin