Sassy || Hood

Final|Best Years

Finale hoş geldiniz dostlarım umarım okurken sıkılmazsınız çünkü birazcık uzun bir bölüm olduuuu

İyi okumalar 💞

Sigaramı dudaklarıma yerleştirip ucunu tutuşturduktan sonra derince içime çekerken oldukça değişik hissediyordum.

Aramızdan birinin evleneceğini ve bunun ana kuzusu Luke olacağını hiç tahmin etmezdim fakat o şu an içeride iki ayağı birbirine dolaşmışken oldukça komik görünüyordu.

"Calum, şu soktuğumun sigarasını söndür ve yanıma gel seni aptal! Şarkının sözlerini hatırlıyorsun değil mi?" kıkırdayıp onu onayladıktan sonra tekrardan sessizliğe bürünmüştüm. Aklıma sabahtan beri getirmemeye çalıştığım insanın şu an aklıma düşmesi sinirimi bozuyordu. Çünkü Gloria'yı görürsem onu affedeceğimi biliyordum.

"Gloria'dan haberi olan var mı?" Ashton balkon kapısının önünden manidarca bağırdığında sesimi çıkarmamayı tercih edip sigaramı içmeye devam ettim.

Bir süredir ağzıma sürmediğim şeye geri başlamış olmak biraz can sıkıcıydı.

"Calum biliyordur ona sorsana." Michael Ashton'a karşılık verdiğinde göz devirdim. O iki piç kurusuna Gloria ile olan fotoğraflarımıza bakarken yakalandığımdan beri ağızları boş durmuyordu. Bugün de boş durmayacaklarını bilmeliydim.

Ash yanıma gelip omzumu dürtmeye başlarken bıkkın çıkartmaya çalıştığım sesimle "Ne var Ashton?" demiştim.

"Hayatının aşkı Glo gelir mi sence?"

"Ondan bana ne?"

"Onu deli gibi görmek istediğini inkar etme. Gloria'ya hala aşıksın."

"Hayatında biri var." tepkisizce yüzüne bakıyorken gözleri kocaman açılmış siyaha boyadığı saçlarını eliyle düzeltip yanaklarını şişirmişti.

"Michael! Calum ona hala aşık olduğunu kabul etti!" Michael balkona çıkıp el çırpmaya başladığında sigaramı söndürüp içeriye geçmiştim. Isabella, Jack'in kucağında büyük bir hayranlıkla üzerini düzelten babasını izliyordu.

Luke ve Cassandra gibi ebeveynleri olduğu için oldukça şanslıydı. Saçları Luke'unkiler gibi sarı, bukle bukleyken tam olarak rengini çözemediğimiz gözleri anne ve babasının karışımı gibiydi.

"Minik prensesim buradaymış." Jack'in kucağından alıp kokusunu içime çekerken o minik ve tombul olan parmaklarını yanaklarıma bastırıyordu.

Bu kıza ciddi anlamda içim gidiyordu.

"Isabella en çok beni sevdiğini söyle Calum amcana kızım." Ashton onu elimden almak için çekerken ellerini iteleyip Bella'yı ona vermeyi reddetmiştim.

"O benim."

"Bella, Michael amcana gel kızım." Michael da Ashton'ın hemen arkasından kendini belli ederken Bella aniden sessizce ağlamaya başlamıştı.

"Kızım sizin oyuncağınız değil lanet olasıcalar! Baban burada aşkım." Luke adeta kollarımdan onu çekip saçlarına küçük küçük öpücükler bırakırken bu görüntü beni duygulandırmıştı.

"Ben yukarı çıkıyorum, zaten siz de birazdan gelirsiniz."

"Glo gelmiş mi diye bakmaya çıktığını bilmiyoruz sanki." Ben'in söylediği şeye göz devirirken Ashton ve Mike söylediğiyle gurur duyduklarını falan zırvalıyordu.

Gloria gram umurumda değildi, sadece yüzünü uzun zamandır görmemişken adını duymak çok zordu.

Bulunduğumuz otelin çatı katına çıkmak için hareketlendiğimde Leah ile karşılaşıp onunla beraber yürümeye başlamıştık. Beklediğim gibi o da konuyu Gloria'dan açınca seslice nefesimi dışarı bıraktım "Gloria biraz gecikeceğini söyledi."