Most Things That Have Changed

315 47 121
                                    

"Luke bak, ben bunu çok isterim fakat Calum doğru düzgün yüzüme bile bakmazken bunu yapmak ne kadar doğru bilmiyorum." topuklu ayakkabılarımı çıkarıp onları düzgünce yerine yerleştirirken telefonda hayıflanan Luke'u dinlemeye çalışıyordum.

"Ayrılığınızın arkadaş ortamını etkilemeyeceğinizi söylerken ciddi olmadığınızı bilmeliydim." göremeyeceğini bile bile başımı sallarken konu o olunca kalbime çeken gölgenin önüne geçemiyordum.

Koca iki sene.

Tam iki senedir ayrıydık ve o iki senede hepimizin hayatında önüne geçemediğimiz şeyler olmuştu.

Ben kariyer basamaklarını hızlı bir şekilde tırmanmıştım ve şu an ulusal kanalda haber sunuyordum. Bu tamamen tesadüfi bir şekilde olmuştu. Bob ile dışarıda haberin nasıl sunulduğunu izlemek için gittiğimde asıl sunacak muhabir bayılmıştı. Birden Bob benim sunmam gerektiğini söyleyip beni kameranın önüne itelemişti. Kendimce saçmaladığımı sanarken haber müdürümüz beni çok beğenmiş ve kendimi birden haber haber koşarken bulmuştum. Daha sonra özel kanalın birinden sabah haberleri için teklif aldığımda kabul edip Washington'a taşınmış, ulusal kanalda ana habere kadar yükselmiştim.

Çocuklar Los Angeles'a taşınmıştı ve orada oldukça popüler olan büyük bir restoran yönetmeye başlamışlardı. Hatta bu kadar genç ve başarılı olduklarından birkaç dergide röportajlarını bile okumuştum.

Fakat hepimizin hayatını etkileyen çok önemli bir olay daha olmuştu. Luke ve Cassandra'nın güzeller güzeli bir kızları vardı. Nasıl olduğunu hiçbirimiz anlayamamıştık.

Bir gece yarısı Cassandra, Leah ve beni arayıp Luke ile tamamen bitirdiklerini, Luke'un evi terk ettiğini söylemişti. O gece ağlaya ağlaya uyuya kalırken Leah hızlıca onun yanına gitmiş ben ise onlardan uzakta olduğum için bir kere daha kendime sövmüştüm.

Sonradan öğrendiğimize göre Luke Ashton'ın yanına gitmişti. Hepimiz onlar için tam olarak ayrıldılar gözüyle baktığımızda ise bir mucize olmuştu. Cassandra hamilelik belirtileri gösterince tek başına doktora gidip iki buçuk haftalık hamile olduğunu öğrenmişti. Hiçbirimizin bundan haberi yokken hastaneden çıktığı gibi ağlayarak Luke'un yanına gidip ona hamile olduğunu ve çocuğu isteyip istemediğini sorduğunda Luke sadece ağlayarak onu kolları arasına sarmış ve anlattıkları üzere saatlerde bahçede oturup ağlamışlardı.

Neden ayrıldıklarını bize asla söylemeseler bile onlar adına gerçekten çok mutluydum. Kızları Isabella mükemmel ebeveynlere sahipti ve sevgi içinde büyüyeceğinden gram şüphem yoktu.

"Cassandra şimdi Leah ile buluşmaya gidiyor. Her şey planladığımız gibi ve sen olmazsan her şey eksik olacak." Luke fısıldadığında gülümseyip ona geleceğimi söyleyip kapatmıştım.

Koltukta yayılmış yatan Bobby'yi es geçerek odama girip üzerime Calum ile beraber aldığımız Santa Cruz yazan kazağı almış altıma da rahat şortlarımdan birini geçirip yatağa atlamıştım. Kendimi mental açıdan biraz hasta hissediyordum.

Bilgisayarımı görüntülü konuşmak için ayarlayıp kendime bir bitki çayı hazırlarken çocukların yüzünü göreceğim için heyecanlıydım. En çok da Calum'u merak ediyordum.

Onu en son geçen aralıkta görmüştüm. Isabella neredeyse üçüncü ayını dolduracakken yanına gitmek ve onu görmek için anca zaman bulabilmiştim. Bella ile oynarken birden kapı çalmış ve yeğeni olarak tanımladığı Isabella ile oynamak için geldiğini coşkuyla belirterek içeri Calum dalmıştı. Beni görünce yüzündeki coşkulu ifadenin solmasını hala unutamıyordum.

Başıyla selam verip daha sonra uğrayacağını söyleyip geldiği gibi gittiğinde arkasından seslenmiş ama durmasını sağlayamamıştım.

Geçen gece de beni aramış ses vermeden birkaç dakika nefes seslerimizi dinleyip kapatmıştık. Benden nefret ettiğini tahmin ettiğimden tam kapatmak üzereyken duyduğum ya da duymak istediğim 'Seni özledim' bana ilaç gibi gelmişti. Ama sarhoş olduğunu ve sabah uyanınca beni aradığı için kendine ettiği küfürleri tahmin edebiliyordum.

Sassy || HoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin