Sassy || Hood

Close As Strangers

Hep Calum'a sövdünüz biraz da Gloria'ya sövün jdğamtşwlwpe

Elim zil yerine kapı tokmağının üstünde öylece dururken derince nefes alıp kapıyı bir iki kere vurdum. Bu saatte hepsinin uyuduğundan emindim.

O telefon görüşmesinin üstünden beş güne yakın süre geçmişti ve ben o süre boyunca Calum'dan yapabildiğimce kaçmıştım. Telefonlarını geçiştirmiş bazen de işim olduğunu söyleyip pek bir şey söylemesine fırsat vermeden yüzüne kapatmıştım.

Şimdiyse bulabildiğim ilk fırsatta Santa Cruz'a gelmiş, çocukların kapısının önünde öylece açmalarını bekliyordum.

Ne kadar yapmak istemesem de mantıklı düşünerek aldığım karar sonucu ondan ayrılmaya karar vermiştim. Bunu yüz yüze yapmanın daha iyi olacağını düşündüğümden şu an burada öylece herhangi birinin beni içeri almasını bekliyordum.

Kapı sonunda açılıp beni sarı saçlı Michael karşıladığında birkaç saniye yüzüme bakmış daha sonra da içeri geri gitmişti. Uyku sersemi hali beni gülümsetirken içeri girmek için hareketlendiğimde tekrardan gelip bağırmıştı.

"Gloria!"

"Michael!"

"Janett!"

"Gordon?"

Birbirimizin ismini bağırarak öylece kapıda dikilmeyi bırakıp sonunda sarıldığımızda istemsizce mutlu olmuştum. Mike o kadar tatlıydı ki onu gördüğünüz an bile ister istemez gülümsüyordunuz.

"Ağzına sıçayım Clifford! Niye bağırıyorsun?" Ashton odasından söylenerek çıkarken beni görünce gözlerini ufalamamıştı.

"Bu Gloria mı yoksa Leah yine saçlarını mı boyatmış?"

Elimi kalbime koyup dudağımı büzerken sesimi kırgın çıkarmaya çalışıyordum "Hayatımın anlamı, beni tanıyamamanı sadece uykudan yeni uyanmış olmana veriyorum."

Ashton da beni sarmalarken birazdan Calum'u göreceğim için oldukça gerilmiştim. Kafamda ona söyleyeceklerim hazırdı. Bu kararı neden aldığımı izah ettikten sonra bana yaşattığı her şey için teşekkür edip ona sarılacaktım sonra da kalkıp gidecektim.

Alternatif bir diğer senaryoma göre ise Calum ayrılmak istemediğini söyleyip özür dileyecek ve beni öptükten sonra onu affedecektim.

"Uyuduğunuzu tahmin etmiştim fakat benim için acil bir mesele olmasa inanın bu saatte gelmezdim." ellerimi kotumun cebine sokuşturup rahatsızca kıpırdandım "Calum yok mu?"

Michael omuz silkip "Bilmem." dediğinde gözlerimi beklenti dolu bakışlarla Ashton'a çevirdim.

"Dün gece eve gelmedi. Belki Luke ve Cass ile beraberdir."

"Belki de telefonumu açan kızla uyuyordur." ağzımdan kaçırdığım şeyle ikisinin de kaşları çatılırken Michael'ın ağzını açtığını fark edip konuyu aniden Duke'a çevirmiştim.

"Benim bebeğim. Anneyi özledin mi?" onu kucağıma alıp öpücük yağmuruna boğarken Calum'dan ayrılacağım için onu da bırakacağım aklıma gelmişti ve aniden onu rahat bırakıp bozuntuya vermeden gülümsemiştim.

"Kahvaltıya gidelim mi? Ben açlıktan ölüyorum çünkü."

×

"Ah, geldiğinden en geç neden benim haberim olduğunu anlayamıyorum sevgilim." Calum saçlarıma bir öpücük bırakıp Luke'un yanına oturduğunda elimdeki çatalı bırakıp yüzüne baktım.