Canlarım hepinize merhaba. Şu an saat 12 ve ben balkondayım. Bölümü yazıyorum. Gökyüzüne bakıyorum. Birkaç yıldız tek parlıyor ama gerçekten birisi daha parlak. Zeyneple Barının yıldızı diyorum. Arkada yukarıda koyduğum şarkıyı dinliyorum. Sözleri sanki Zeyneple Barını anlatıyor. Siz de baksanıza gökyüzüne. Zeyneple Barının yıldızı orada mı? İyi okumalar.
9. Bölüm. Herkesi Karşıma,
Seni yanıma...💜
Arabadan inip gözlerimi gökyüzüne çevirdim. İkimizin yıldızı yoktu. Gözükmüyordu. Aptalmısın Zeynep. Sabah oldu tabikide gözükmez. Dün Barınla beraber gökyüzüne saatlerce baktık. Konuşmadık hiç. Birbirimizin nefesini dinledik. Ve sonra ben uyuya kalmışım. Uyuduğum için kendime kızdım. Uyumamalıydım. Tüm gece onun nefesini dinleyerek geçirmek istiyordum. Ama yine yapmıştım salaklığımı.
Şu an dördümüz beraber okul bahçesinde yan yana yürüyoruz. Hava bu gün aşşırı güzel. Bernayla ben ortadayız. Barın benim yanımda. Can da Bernanın. Şu an öğle arasındayız. Yemekhanede o kadar kişi varki hiç yukarı çıkmadık bile.
Gözlerimi Canla Bernaya çevirdim. Çok yakışıyorlardı. Berna daha bana söylememişti ama Canı sevdiğine eminim. Can zaten onu sevdiğini çok belli ediyordu. Gülümsedim. Çok güzellerdi.
Ardından Barına döndüm. Tesadüf müydü bu aşk? Barının bana aşık olması. Yanlız olduğumu sanmamış rağmen gölgemin arkasında bir gölge daha olması. Ama benim bunu yıllarca görememem. İnanırmısınız Barın gülüyordu evet ama sadece fiziksel olarak. Barının ruhu gülmüyordu. Gözlerinin içi gülmüyordu. Sadece bana bakarken titriyordu göz bebeği. Barın için bizim beraber olmamız çok geç olsa da benim için erkendi. Ama iyiki de erkendi. İyi ki de erken gelmişti bana. Herşeyim o oldu. Her şey o. Bendeki kalp bile.
Birden Barının telefonu çalmaya başladı. Cebinden çıkarıp baktı. Ardından açıp kulağına götürdü.
"Alo. Efendim Murat. Dava mı? Biliyordum." Biraz karşısındakini dinledikten sonra tekrar konuşmaya başladı.
"Umurumda değil. Murat umurumda değil ne olacaksa olsun diyorum. Kapatıyorum şimdi." Telefonu kapatıp cebine koydu."Murat ne diyor abi?"
"Murat kim?" sorumla beraber Can ve Barın bana doğru döndü. Merak etmiştim. Tabiki de sorucaktım.
"Barının avukatı" kesin kavga meselesi için aramıştı. Eminim.
"Ne diyor?" Lütfen birşey olmasın.
"Özür dilemezsem şikayeti geri çekmiyecekti. Para da istemiyormuş. Hapise girer 1 yıl yatar çıkarmışım.""Hadi" dedim. Bunu demek, hele ki Barına karşı şimdiki cümleyi kullanmak cesaret gerektiriyordu. Ve ben bu cesareti nereden aldığımı bilmiyorum. Hepsi soran gözlerle bana baktı. Tekrar konuşmaya başladım.
"Özür dilemeye gidiyoruz.""Kankama katılıyorum. Uzamasın konu. Zaten çocuğun ağzını burnunu patlattık. Özür dilesek ne olacak?"
Barın ve Can ikimize bakarak gülmeye başladı."Ben özür dilemem. Can da. Biz özür dilemeyiz. Kimseden. Siz de dilemiceksiniz. Konu burada uzamasın kapatın."
"Kessinlikle. Özür konusunu kapatın. Kimseden özür falan dilemeyiz. Biz mi suçluyuz sanki?"Ne diyordu bunlar? Özür dilemeleri lazımdı. Yoksa aptal Barın 1 yıl hapis yatıcaktı.
"Özür dilemek sizi küçük düşürmez" dediğim cümleyle tekrar güldüler. Sinirlerim aşşırı bozulmuştu. Dalga geçiyorlardı benimle. Özellikle Barın öyle bakıyordu. Bana böyle davranmaması lazımdı. Ben onun oyuncağı değilim."Benimle dalga mı geçiyorsunuz?"
"Evet çünkü söylediğin cümleler saçma. Dalga geçilecek nitelikte"
Barına baktım. Gerçekten bu cümleyi bana kurmuşmuydu. Ağlamamalıyım.
Gözlerinin içerisine baktım.
"İyi o zaman bundan sonra saçma konuşmayan kişilerle muhattap ol."
![](https://img.wattpad.com/cover/220892058-288-k70881.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Gül Bahçesi Vaad Ediyorum
Teen FictionNot: "Sana Gül Bahçesi Vaad Ediyorum" adı altında yazılan ilk kitaptır. "Bu şarkıyı ne zaman dinlesem. İliklerime kadar seni hissediyorum seni Zeynep." Gerçekten şarkı çok güzeldi ve huzur vericiydi. "Şarkıda Tanrım seni meleklerin küllerinden yara...