Selaam. Ben geldim. Güzel bir bölümle geldim hemde. Sessiz bir yere geçip okumaya başlayın. Seviyorum sizleri🌠
11. Bölüm.
"Ben ömrümü ruhuna nakışladım.""Barın Karaduman'ın kızı.
Artık Barın yok."
Bu sözler beynimin içinde defalarca kez tekrar edip durdu. Hala arabadaydım. Canla Berna gelmişti ve Can Barına bakmaya gitmişti. Berna yanımda endişeli bir şekilde etrafa bakıyordu. Bense oturuyordum öyle. Vücudum beni taşıyamayacak hale gelmişti. Barın yoktu. Onun başına birşey gelirse ben biterdim. Ben onsuz yapamazdım. Gözlerimden yaşlar bir bir akmaya başladı."Zeynep kuzum ağlama. Barın mutlaka gelicektir. Eminim"
Bernanın telaşlı sesi sardı kulağımı. Bu dediğine kendisi bile inanmıyordu.
"Berna ben onsuz yapamam."
Hıçkırıklarımın arasından konuşmaya çalışıyordum. Berna ellerini başıma sardı ve beni kendisine çekip sarıldı. Berna yanımda olmasa şu an çok kötü durumda olabilirdim. Ben de ellerimi Bernanın sırtına koyup sarıldım ona. Şu anda bu sarılmaya ihtiyacım vardı.Tam bu sırada telefonumun çaldığını hissettim ve kendimi geri çektim. Kucağımdaki telefona baktım.
Yabancı numara arıyordu. Mideme ağrı girmişti. Kötü bir haber olmasın lütfen olmasın.
"Zeynep açsana."
Kafamı sallayıp telefonu açtım.Kulağıma götürdüm.
"Alo Zeynebim." Kulağım Barının sesiyle doldu. Daha çok ağlamaya başladım. Bu sesi bir daha duyamayacağım korkusu sarmıştı beni. Ve bu korku yarım saatliğine de olsa beni çok yıpratmıştı."Neden ağlıyorsun Zeynep? Bir şey olmadı değil mi? İyi misin?"
Hıçkırarak konuşmaya başladım.
"Barın sen iyi misin? Neredesin? Seni çok merak ettim. İçim gitti sana bir şey olucak diye."
Berna gülmeye başladı. Rahatlamış bir şekilde arkasına yaslandı."Ben iyiyim. Yanına geliyorum. Bir 5 dakikaya orada olurum."
Gözyaşlarımı yanaklarımdan sildim.
"Tamam. Dikkatli ol. Bensiz başına bir iş gelmesin."
Güldüğünü hissettim. Ardından telefon kapandı.
Derin bir nefes aldım."Ben sana dedim değil mi Barına bir şey olmayacak diye."
Bernaya bakıp gülümsedim.
"Yine her zamanki gibi haklısın."
O da gülmeye başladı.
Telefonumu tekrar elime aldım. Canı aramam lazımdı. Arayıp kulağıma koydum. Ve hemen açtı."Alo Zeynep. Bak bana kötü haberler vermeyin. Yoksa yolda ölebilirim. Barına bir şey mi oldu? Bizsiz ona bir şey olmuşsa onu affetmem."
Can nefessiz bir şekilde bu kelimeleri sıralandığında gülmeye başladım. Aslında komik bir durum yoktu ama yanlız olmadığımı bilmek beni mutlu ediyordu. Konuşmaya başladım."Barın iyimiş. 5 dakikaya burada olurmuş. Gel seni de bekliyoruz."
Tamam diyip telefonu kapattı. Arabanın kapısını açıp aşağı indim. Hava almak iyi gelmişti.
Gözlerimi caddeye diktiğim sırada Barını gördüm. Hızlı adımlarla yanıma geliyordu. Gönlüm onu görür görmez titremeye başladı. Koşmaya başladım. Aramızda iki metre kalmıştı. Adımlarımı daha da hızlandırıp kollarımı açtım. Sarıldım ona. Aramızda bir santim bile yoktu ama ben hala onu özlüyordum. Kalp atışını hissediyordum. O kalp hep atsın. Ben o kalp için her şeyimi verirdim. Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Gül Bahçesi Vaad Ediyorum
Teen FictionNot: "Sana Gül Bahçesi Vaad Ediyorum" adı altında yazılan ilk kitaptır. "Bu şarkıyı ne zaman dinlesem. İliklerime kadar seni hissediyorum seni Zeynep." Gerçekten şarkı çok güzeldi ve huzur vericiydi. "Şarkıda Tanrım seni meleklerin küllerinden yara...