5. Bölüm

266 118 72
                                    

Canlarım hepinize merhaba. Yeni bölüm gecikmiş olabilir, bu konuda üzgünüm. Ama çok güzel bir bölüm sizi bekliyor olucak. Şimdiden iyi okumalar.

5. Bölüm. 7 Gelin

💜

Barın KARADUMAN' ın ağzıyla;

Kafama ağrı girmişti. Tüm günümüzü şu orospu çocuğunu aramakla geçirmiştik. Tüm güvenlik kameralarına baktık. Piç mahalledeki bütün kameraların yerini iyi bildiği için yüzünü gizli tutmuş hep. Ama bulucam seni. Ben Barınsam eğer seni bulup yerle bir edicem.

Saate baktım. 7.20 ydi. Siktir Zeynepler okuldan çıkmıştı. Nasıl unuttum? Nasıl? Can yanımda arabanın içerisinde oturmuştu.

"Zeynepi ara. Neredelermiş sor. Hala bekliyor olsunlar."
Can cebinden telefonu çıkarıp, Zeynep'i aradı.
"Zeyno nerdesiniz kanka? Zeynep kim orda." Canın elinden telefonu çekip kulağıma koydum. Siktir kapanmıştı.
"Abi o burada dedi. Zeynepin sesi çok kötüydü."
"O burada? Kim orada olum?"
"Abi sanırım şu psikopattan bahsediyor." 
"Tekrar ara."
Telefonumu kulağıma götürdüm. Çaldı çaldı kapandı.
Siktir. Onu hiç yanlız bırakmamalıydım. Bu kelime döndü dolaştı kafamda belki milyonlarca kez.
"Barın. Ya birşey olmuşsa. Ya eve gidememişlerse."
"Öyle birşey olmuyacak. Evde olucaklar."
Arabayı evlerinin önünde durdurup dışarı çıktım. Merdivenleri hızlı şekilde çıkıp kapıya yöneldim.
Zile bastım. Hızlı hızlı. Ard arda. Açan yoktu. Evde yoklardı. O an başımdan aşağı kaynar su dökülmüş gibi hissettim. Hiç hissetmediğim kadar kötü hissediyordum kendimi.
"Can evde değiller. Sikiyim neden onları kendimizle götürmedik?"
"Beni aramışlar kaç kere. Sessizdeydi duymamışım. Eğer baksaydım şu an yanımızda olacaklardı."

"Ölmek istiyorum."
"Abi ne yapıcaz?"
"O siktiğimin kişisi onların tek bir teline zarar verdiyse öldürürüm onu."
"Ne yapıcaz. Okulun güvenlik kameralarına mı baksak?"
"Bakalım."

Aşağı inip arabaya bindim. Hiç bu kadar arabayı hızlı kullandığımı hatırlamıyorum. Alnımdan ter akıyordu. Korku bütün vücudumu ele geçirmişti. Ellerim hatta ayaklarım bile titremeye başlamıştı. Deli gibi bağırmak istiyorum.

"Kardeşim sakin ol. Bulucaz."
Can bunu okula vardığımız süre boyunca söylemişti. Şimdi okuldaydık ve kameralara bakıyorduk. Baya beklemişlerdi. Görüntülerde süreli ellerini birbirine sürtüyordu. Üşümüştü. Sikiyim ben neden onları yanlız bıraktım.

"Okuldan çıktıktan sonra durağa gitmişlerdir. Durağın kamerasına bakalım" diyip hızlıca çıktım odadan. Can peşimden geliyordu.
"Abi Selimin yanına gidelim. O bize gösterir görüntüleri."
Haklıydı. Selim bizim eskiden beri arkadaşımızdı ve polisti.

Arabaya bindik. Ben değil Can sürüyordu. Kafamda dönüp dolaşan iğrenç düşünceleri sikip atamıyorum. Ona birşey olursa ben kendimi asla affetmem. Ona bir şey olursa ben ölürüm. Nefes alış verişim çok hızlanmıştı. Kalbim ağrıyordu. Ben. Ben onu kaybedemem. Ben ona 2. kez, uzun bir zamandan sonra gelmişken kaybedemem.

"Geldik." Canın sesiyle kafamı kaldırıp karakola baktım. Hızlıca arabadan inip içeri girdim. Tek bir saniye bile zaman kaybıydı. Selimin odasını gördüğüm an kapıyı açtım.

"Barın kardeşim. Noldu? Betin benzin atmış. Seni hiç böyle görmemiştim."
"Sana haber vermiştim ya. Şu yazıyla ilgili. Sanırım o piç Zeynepleri kaçırdı." Sesim titriyordu. Ben şu an Zeynepi alıp kimsenin olmadığı bir yerde onu uyutmak istiyordum. Başında beklemek istiyordum. Çok korkmuş olmalıydı.

"Ne? Barın sakin ol. Bulucaz o adamı. Zaten onun hakkında birkaç birşey bulduk."
"Ne buldunuz?" Canın telaşlı sesine karşı ona katılırcasına cevap verdim.
"Çabuk söyleyin. Belki bizde bulunmasını hızlandırabiliriz."

Sana Gül Bahçesi Vaad EdiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin