Güller Ve İnsanlar 5

136 70 13
                                    


  Sanki dün gibi aklımdaydı prensesler gibi yaşadığım o hayat , oysa üzerinden baya bir zaman geçmişti. O  evin benim sesimle dolmadığı gerçeği beni hüzünlendiriyor ,  herkesten biraz daha nefret etmeme neden oluyordu. Bende biliyordum ki birini yaraladıktan  , hastaneden kaçtıktan sonra artık güzel günler görme şansımı  tamamen kaybetmiştim. Hastanede kalsam bile güzel günlerime tekrar döner miydim orası da kesin değildi , verdiğim karardan pişman mıydım ? Hayır değildim , o günler de yalandı çünkü. Özlüyor muydum eski hayatımı ? Hayır özlemiyordum , yalan bir mutluluktu sadece.

  O kadar eskilere dalmıştım ki , uzun süredir burada olduğumu ve kendi kendime konuştuğumu bile fark edememiştim. Yürümeye devam ettim , yolun sonlanmasını ve beni bir yere ulaştırmasını bekliyordum.

  Kısa ve dar yollardan sonra işlek bir caddeye çıktığımda biraz olsun rahatlamıştım , ne kadar çok insan olursa beni bulmaları o kadar zorlaşırdı. 

  Bir süre duraklamaktan kendimi alamadım , hastaneden çıktıktan sonra ilk defa bu kadar kalabalık bir yer görüyordum. İnsanların arasında olmanın beni bu kadar rahatlatacağı aklımın ucundan geçmezdi , kendimi tamamen soyutladığımı , yalnızlığa alıştığımı söylüyordum kendi kendime , ama birçok insanı tekrardan bir arada görünce , aklımdan 'Keşke normal bir hayat yaşayabilseydim.' düşüncesinin geçmesini engelleyemedim.

 Bir süre yürüdükten sonra ,  yoldan geçen herhangi birine 'Yolumu kaybettim , telefonumun şarjı bitti.'' gibi  bir bahane ile telefonundan gideceğim yerin yol tarifine bakıp bakamayacağımı sordum. Soru sorduğum kişi;  tahminen elli yaşında , saçlarının bir kısmı beyazlamış , biraz kilolu , sevecen birine benziyordu , tatlı bir dil ile bakabileceğimi söyledi. Yol tarifine baktım bakmasına , fakat aklımda tutabileceğim gibi değildi. Tükenmez kalem olup olmadığını sordum , yaşlı adam üzgün bir surat ifadesiyle yok dese de , konuşmanın başından beri yanımızda olan genç kız çantasından bir tükenmez kalem çıkartıp gülümseyerek bana verdi , teşekkür edip kalemi aldım , büyük ihtimalle torunu ya da kızı olmalıydı. Böyle iyi insanlar ile karşılaştığım için dünyanın adaletsiz olduğunu düşündüğümden biraz da olsa utanmıştım.

      Bu iyi insanları asla unutmayacaktım.

  Tükenmez kalem ile telefon ekranında gördüğüm yolu koluma çizmeye başladım , yanımda duran ikili biraz şaşırsa da onları ilgilendirmezdi. Uyguladığım bu yöntem bana biraz olsun  yolumu bulmamda fayda sağlayacaksa  , bir daha görmeyeceğim bu insanların gözünde ne durumda olduğum hiç mi hiç önemli değildi. 

  Kalemi geri verip tekrardan teşekkür ettikten sonra , biraz telefonun ekranından aklımda kalan biraz da koluma çizdiğim haritadan yararlanarak tekrar yola düştüm. 

  Telefon güya bana en yakın yolu göstermişti ama , biraz ilerledikten sonra gitmem gereken yolun yerine ,  tek katlı bir evin bahçesini çevreleyen , omzuma kadar gelen bir duvarla karşılaştım. Evin yan tarafında ise hiç benim gidebileceğim bir yol yok gibi gözüküyordu. Bir daha , bir daha kontrol etmiştim fakat sonunda duvardan atlayıp , evin bahçesinden diğer yola geçmekten başka ümidim kalmamıştı. Yapacaktım fakat ev sahiplerine yakalanırsam.. Umarım yakalanmazdım.

   Duvardan atlamak için ,  duvarda zamanla oluşmuş boşluklardan yararlanmıştım. Duvarın üzerine zar zor çıkmış olsam da , geriye ayak seslerimi kimseye duyurmadan duvardan atlamak ve bahçeden çıkmak kalıyordu. Şanslıydım ki ev sahipleri ya uyuyordu ya da dışarıdaydılar , pencereden ışık gelmiyordu. Bunun verdiği güven ile rahat bir şekilde duvardan atladım , fakat birden karanlıkta göremediğim kulübeden bir köpek çıkıp havlamaya başlamıştı, tasması vardı fakat biraz daha havlarsa herkesi başımıza toplayacaktı. Hem köpek tarafından ısırılmamak hem de kimseye yakalanmamak için hızlıca bahçenin çıkışına doğru koştum.

   Sonunda yola çıkmış , köpeğin verdiği korkudan kurtulmuştum. Hala bacaklarım titriyor , o kadar şeyi nasıl yaptığımı düşünüyordum. Ama olmuştu bir kere  , bir daha yapmazdım. Yaşadığım heyecan ile aklımda olan olmayan ne varsa hepsini unutmuştum , artık sadece kolumda çizili haritaya bakarak gitmek zorundaydım.

  Yolda yürürken ,  aklıma uzun zamandır halüsinasyon görmediğim gelmişti. Tam da tahmin ettiğim gibiydi; Benim sorunum yoktu. Önceleri bir şeyler görüp duymama annem ve doktorlar bile sebep olmuş olabilirlerdi . Verdikleri ilaçlar , uyguladıkları tedaviler yıllardır fayda etmemişti , aksine daha kötü olmuştum. Yaklaşık üç saattir verdikleri ilaçları almıyordum ve şuan gayet iyi durumdaydım. Bunu düşünmemin de beni bir hasta gibi gösterdiğini biliyordum ama elimden başka bir şey düşünmekte gelmiyordu. 

*************

  Hava; karanlık , soğuk , boğucu ve hüzünlüydü. Saat çok geç olmuş  , etrafta bulunan tek tük insanlarda kaybolmaya başlamıştı. Bütün insanların yüzünde gülümseme görmek , yanlarında sırtını yaslayacak birileri olduğunu bilmek , onları kıskanmama , yapacak bir şeyim olmadığı için üzülmeme , ve kendimi tamamen yalnız hissetmeme neden oluyordu. 

  Kolumda çizili olan yol bitmiş , tanıdık yerler görmeye başlamıştım. Buranın havası hiç değişmemişti , etrafta hiç insan olmamasına karşın  ,  hala insanların yaymış olduğu kendini beğenmişlik , üstün görülme isteği , farklı olma çabası , bencillik , yalanların cirit attığını hissedebiliyordum. 

   Bizim eve giden yolda yürümeye başlamıştım , evler aynıydı , değişmemişti. Acaba içinde oturan insanlar da aynı mıydı? Sevmediğim olduğu kadar sevdiğim de bir çok insan vardı burada. Yakın arkadaşım diyebileceğim kimse olmamıştı ama şuan ki hayatımdan daha iyi olduğunu söyleyebilirdim.

Yolun sonu.. O koskocaman ev tüm ihtişamıyla gözümün önünde duruyordu , kıpkırmızı güller evin dört bir tarafını ele geçirmiş  , tehlikeli bir edayla tanıdık olan bu simaya bakıyorlardı. Sanki onlar , bu sima tarafından lanetlenmiş  , anın karamsarlığında boğulmuş gibiydiler. Bu tanıdık sima , dost muydu yoksa düşman mı? Zincirlerinden kurtulup uçacak mıydı yoksa boğulacak mı? 


''Ben geldim anne.''

********

♥5.bölüm sonu ☺

♥Okuduğunuz için çok teşekkürler.☺


Güller Ve İnsanlar [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin