Güller Ve İnsanlar 20

33 13 5
                                    


Uzun süredir yeni bölüm gelmemişti ama Güller ve insanlar 20

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uzun süredir yeni bölüm gelmemişti ama Güller ve insanlar 20.bölüm yayında!

İYİ OKUMALAR..

~ Her şey vaktini bekler. Ne gül vaktinden erken açar. Ne güneş vaktinden erken doğar. Bekle senin olan sana gelecektir...

***

''Ne? Anlamadım.''

''Anlamamazlıktan gelme Maria , ne duyduysan onu söyledim.''

Hafif bozulan suratı sevimlice buruşmuştu. Gülümsedim , anlaşılan baya bir kafayı bulmuştu.

''Sarhoşsun sen Saber , yarın bunların hiçbirini hatırlamayacaksın.''

Ayağa kalktı ve elinin işaret parmağını bana doğru doğrulttu. Yalpalasa bile dengesini kurmuştu.

''Bunu diyeceğini biliyordum işte! Sen , sevebileceğime inanmıyor musun?''

Ayağa kalkıp önünde dikildim.

''Elbette birini sevebilirsin Saber ama beni değil.''

İlk başta kıkırdamaya sonra ise sesli bir şekilde kahkaha atmaya başladı.

''Hey , ne yapıyorsun? Sessiz ol!'' 

Gülmesinin arasından zar zor konuşmaya çalıştı. Şok olmuş bir şekilde haline bakıyordum , birisinin duyup odaya gelmesi isteyeceğim son şeydi.

''Nedenmiş Maria! , neden? Birisinin seni sevmesini , benim seni sevmemi! Neden bu kadar imkansız görüyorsun? Aşkımın imkansızlığından bahsedeceğine , eğer beni seviyorsan 'Ben de seni seviyorum.' deyip çeneni kapamalıydın.''

Yüzüne baktım , gülüyordu ama gözleri dolmuştu. Gülümsemesinin içinde benim yüzümden çektiği acıları görüyordum.

Elini yanağıma koyup , alnını alnıma yasladı. Gözlerini kapatmıştı , diğer eliyle elimi tutup kalbinin olduğu tarafa koydu.

''Bak , inanmıyor musun seni sevdiğime? İlk defa birini sevdiğimi söylemeye cesaret ettim. İlk defa birisi için bu kadar cesaretli davrandım! Bu tavrın da ne böyle?''

 Kalbi göğüs kafesinden çıkacak gibiydi , sanki uzun bir mesafe koşmuş atlet gibi hızlı atıyordu. Hareket etmiyor sadece bir şey yapmamı bekliyordu. Bu sefer onun yaptığını yaparak elini tuttum ve kalbimin üzerine getirdim. 

''Benim kalbim seninki gibi atmıyor.''

Bu yaptığım onu kıracaktı ama ikimizin içinde en mantıklısıydı , en mantıklısı ve en acısı.

Öylece durmaya devam etti , sonunda benden tamamen uzaklaştı ve odadan çıktı. Bir umutla sonsuza kadar bekleyip acı çekmesinden ise bir defa üzülüp zamanla yaralarını sarmasını tercih ederdim. 

Odanın içinde dikilmeyi bırakıp yatağın üzerine oturdum. Yaptığım yanlış bir şey miydi yoksa en iyisini mi yapmıştım anlamıyordum. Bunu zaman gösterecekti ve bizde en iyi kalitede izleyecektik.

Sırtımı yumuşak zeminle buluşturarak gözlerimi kapadım ve uykunun gelip beni buradan almasını bekledim.

---

Ertesi sabah etraf sessizdi , sanırım tek uyanmış olan bendim. Saat altıydı , o kadar uykusuzluğa rağmen sadece üç veya dört saat uyuyabilmiştim. Acaba Saber ne yapıyordu , dün gece bana söylediklerini hatırlıyor muydu? Şimdi yüzüne bakınca utanacağımı ya da onun gibi bir şey olacağını biliyordum. Dün gece yaşananlar olmamış gibi davranmalıydım , evet.

Üstümü giyinip , yattığım yatağı toparladım ve doğruca Saber'in kaldığı odaya gitmeye başladım. Burada daha fazla kalmak istemiyordum , ne zaman gideceğimizi soracaktım. Odasının önüne geldiğimde fazla beklemeden kapıyı çaldım ve 'Gel' sesini duymadan içeri girdim.

Saber telefonunda bir şeyleri kurcalıyordu , tamamen hazırlanmış ve gidiyor gibi gözüküyordu. Acaba buraya gelmeseydim bensiz mi gidecek diye düşünmedim değil. Ben gelince gözleri bana döndü ve ne düşündüğünü anlayamadığım yüzüyle bana baktı. 

Söze girmem gerektiğini düşündüm.

''Buradan ne zaman gidiyoruz?'' 

Dikkatini elindeki telefona geri vererek ;

 ''Gitmek mi istiyorsun?'' dedi.

Başımı aşağı yukarı sallayarak onayladım fakat bana bakmadığı için görmemişti. Anlaşılan  benimle konuşmak gerçekten zordu onun için. 

Saber'in yanından ayrılarak kaldığım odaya doğru yürümeye başladım. Peşimden gelmemişti ya da cevabımı görmediği için yeniden soru sorma ihtiyacı duymamıştı. Henüz kimse uyanmamışken , kimsenin sorularına maruz kalmamak için sessiz bir şekilde gitsem iyi olacaktı.

Merdivenlerden inerek direkt olarak kapıya doğru yöneldim ve ses çıkarmamaya çalışarak kapıdan çıktım. Rüzgar esiyordu ama hava soğuk değildi , üşümüyordum. Sadece , Saber tarafından umursanmamak tuhaf hissettirmişti ama hak veriyordum.

Kalbi kırılmıştı...

Evden uzaklaşarak yola doğru gitmeye başladım. Pek araba geçmiyordu , taksi geçeceğini ise hiç sanmıyordum. Yolun kenarındaki ıssız duraktaki banka oturarak beklemeye başladım , buraya gelmem birazcık olsa kafamı toparlamamı sağlamıştı.

Yapacağım şey belliydi ve olaylar sonunda aydınlanacaktı.

O kişiyle konuşacaktım ve söyledikleri ile benim topladığım parçaları birleştirerek bu olayı çözecektim. Sonrası ise özgürlük..

***

Çok kısa bir bölüm oldu :( Uzun süre bölüm atmadım ve şimdide çok kısa bölüm atıyorum tam sövülecek bir durumdayım ama sövmeyin :() Bir sonraki bölümde çok kısa sürede gelecek ama merak etmeyin. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler , kendinize iyi bakın♥ Sizi seviyorum.

♥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bu arada yeni bir hikaye yayınlayacağım tek bölümlük olmayacak o yüzden 5 veyahut 4 bölüm yazıp hepsini aynı anda yayınlamayı düşünüyorum. Olayın içine girebilmeniz için 2 - 3 bölüm okumanız gerekebilir.♥

 Şimdilik hoşçakalın.




Güller Ve İnsanlar [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin