Güller Ve İnsanlar 16

44 15 5
                                    


Güller Ve İnsanlar 16

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güller Ve İnsanlar 16.bölüm^^

Zaman sanki akmaz olmuş , dünyadaki bütün herkes susmuştu. Kapıya doğru giden Saber'i durduran sorumun cevabı da sadece ondaydı. Bu soruyu neden sorduğumu bilmiyordum ama nedense buralardan gidecek isem benim için değerli birini burada bıraktığımı hissediyordum. Yaklaşık on dakika öncesine kadar Saber'in benim için değerli olmasını bıraktım , varlığı umurumda bile değildi , ama beni anladığını işittiğim zaman içimde bir şeyler kıpırdamış ve bu soruyu sorma gereği duymuştum. 

''Neden böyle bir soru sordun?''

''İçimden geldi sordum , cevaplamak istemiyorsan anlarım.''

 Cevaplayıp , cevaplamaması benim için gerçekten de pek önem arz etmiyordu ama içimden bunu sorma gereği duymuştum. Derin bir nefes alarak , yerinden kımıldamadan yüzünü bana döndü.

''Bana göre bir yere ait olmak , bir evde yaşamak ya da bir semtte yaşamak anlamına gelmiyor. Sen kiminle mutluysan , kimi özlüyorsan , nerede olmak istiyorsan oraya aitsindir. Nereye ait olduğunu bilmiyorsan , seni özgür kılanı , mutlu edeni , sanki bu hayatın bir anlamı varmış gibi düşündüreni bul ve oraya , onun yanına git.  Ve sen eğer şuan burada gurbette gibi hissediyorsan bir an önce ait olduğun yeri bul ve oraya git derim.

Son cümleyi söylerken kendini gülmekten alıkoyamamıştı Saber. Bende güldüm , haklıydı. Burada gurbette gibi hissediyordum ama ait olduğum yeri bulmak da hiç kolay değildi. Hayatım sanki bir ağacın gölgesinde kalmış gibi hissediyordum. O gölge gidecek , benim hayatıma da gün ışığı vuracaktı elbette , ama o gölge gidene kadar benim hayatım gidebilirdi. Kiminle mutluydum ben , kimi özlüyordum , kim beni özgür kılıyordu , bu hayatın bir anlamı varmış gibi kim hissettirmişti bana?

Hiç kimse , hiç kimse bana böyle hissettirememişti. Ne Roseanne , ne de Bayan Alita. Kendimi hiç bir yere ait hissetmiyordum , cennete bile gitsem dileyeceğim bir şey yok gibi hissediyordum. Ruhum sanki çocukluğumun geçtiği o evlerin arasına hapsolmuştu. Oradan çıkamıyor ve bir labirentin içinde aynı yolları tekrar tekrar gezip duruyordum. Hayatımda belli başlı şeyler vardı ; Kimin sana oyun oynadığını bul , kim senin düşmanın , kim senin dostun , kim yalan söylüyor , kim doğru söylüyor? Bir savaştaydım ben , ama bu savaşta düşmanımın kim olduğunu , dostumun kim olduğunu bilmiyordum. Savaş alanında kim olduğunu bilmediğim çürümüş cesetlerin arasında yürüyor ve birisinin beni bulmasını bekliyordum.

''Anlıyorum.''

''O halde ben gidiyorum Maria , dediğim gibi söylediklerimi dinleyip  dinlememek sana kalmış.''

Bu döngüden kurtulmam gerekiyordu , ait olduğum yere gidebilmem için beni sürekli dolandıran bu çemberden çıkmam gerekiyordu. Bu çemberi oluşturan kişiler ve olaylar ise çok açık ve net belliydi.

Saber odadan çıktıktan sonra yine düşüncelere dalmıştım. Bu çemberden çıkınca sanki güneşin yörüngesinden çıkmış dünyaya benzeyecektim. Başıboş ve oradan oraya sürüklenecektim ama elbet bir yıldız beni yörüngesine alacak ve ben o yıldızın etrafında dönmeye başlayacaktım.

''Maria , çıkış işlemlerini hallettim. Artık gidebiliriz , seni dışarıda bekliyorum.''

''Peki anne.''

Roseanne odadan çıktıktan sonra hemşire gelip kolumdaki serumu çıkarmıştı ve bende başıma dikkat etmeye çalışarak hasta kıyafetlerini çıkarıp Roseanne'ın benim için getirdiği kıyafetleri giydim. Odadan çıktığımda Bayan Alita ve Bay Verchel muhtemelen tanıdıkları bir çift ile bir köşede sohbet ediyorlardı. Saber ortalıkta yoktu ve Roseanne ise köşedeki oturaklardan birine oturmuş beni bekliyordu. Kapıdan çıkınca Bayan Alita'ya gözükmemeye çalışarak Rosaanne'a 'Gidelim.' anlamında işaret ettim. Roseanne işaretimi anlayıp yanıma gelmeye başladı ve o sırada Bayan Alita ve Bay Verchel'in dikkatini çektik.

''Hey Ophelia! Nereye gidiyorsunuz?''

Benim cevap vermeme izin vermeden , Roseanne konuşmaya başladı.

''Alita , Maria'yı rahat bırak. O senin kızın değil ve seninle olmak istemiyor.''

''Roseanne , sen onu hastaneden kaçmak zorunda bıraktığında onu ben yanıma aldım. Zor zamanlarında ben yanındaydım sen değil!''

''Sen ne biliyorsun ki bizim hakkımızda!''

''Senden çok şey bildiğim kes-''

Bayan Alita az önce yarıda kestiği cümlesiyle Roseanne ve benim hayatımı araştırdığını itiraf etmişti. Engellemeye çalışsa bile artık çok geçti , çünkü Roseanne'ın gözünden hiç bir şey kaçmazdı.

''Nasıl bir insansın sen? Maria'yı küçüklükten beri bana karşı doldurdun ve şimdi de yanına çekmeye çalışıyorsun!''

Sesimizi duyan hemşireler ve doktorlar  Roseanne ve Bayan Alita'yı sessiz olmaları konusunda uyarmak için gelmişti. Aralarında sesi duyup gelen birisi daha vardı. Saber , bizden biraz uzakta eliyle gelmemi işaret ediyordu , Roseanne ve Bayan Alita'nın arasında kalmaktansa kalabalıktan yararlanıp Saber'in yanına gitmeye karar verdim. Yanına gittiğimde ;

''Karışıklığın arasında çok kötü görünüyordun, bende seni kurtarmaya karar verdim.'' dedi gururlu bir şekilde.

Gülümsedim , yaptığının bana büyük bir yararı olmuştu. Orada biraz daha kalsaydım ya düşüp bayılacaktım ya da Bayan Alita ve Roseanne bana aralarında seçim yapmamı isteyeceklerdi. Seçim yapmak konusunda berbat olan ben ise eğer öyle bir olay yaşansaydı ne yapardım diye düşünmeden edemiyordum.

''Gidelim.'' deyip girmem için kolunu uzattı. Kendim yürüyebilirdim ama isteğini geri çevirirsem ayıp olurdu , o yüzden kabul ederek koluna girdim ve merdivenlerden aşağı inmeye başladık. İkinci katta olduğumuz için çabucak hastanenin girişine inmiş ve ardından bahçesine çıkabilmiştik. Otoparkın olduğu kısma doğru yürürken Saber'e bakmadan edemedim. Sanırım onun yanında yürürken kendimi harika hissediyordum.

Siyah bir arabanın önüne geldiğimizde Saber benim tarafıma geçip kapıyı açtı ve binmemi bekledi, ardından kendisi sürücü koltuğuna oturdu.

''Ee şimdi nereye gidiyoruz?''

''Bayan Alita'lara gitsek iyi olacak.''

''Alita'dan kaçıp Alita'ya mı gitmek istiyorsun?''

''O halde Roseanne'lara gidelim.''

Yüzünde bıkmış ve umutsuz bir ifade ile bana bakan Saber sonunda benden bir fikir çıkmayacağını anlamış gibi gözüküyordu.  Araba , bilmediğim bir yolda ilerlerken ben de aklımdaki sorularla cebelleşiyordum. 

Bundan sonra ne yapacaktım?

***

16.Bölümün sonu ile karşınızdayız :D
Bölümdeki sorularla ilgili tahminlerinizi yorumlara alabiliriz.
Hepinizi seviyorum mutlu , sağlıklı , hoşça kalın.♥

♥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güller Ve İnsanlar [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin