BÖLÜM 5 - TOKAT

13.1K 341 84
                                    

Selamlar, sevgili Esir-i Aşk okuyucularım!
Yorumların benim için çok değerli onları benden esirgemeyin ve vote vermeyi de unutmayınız ❣️

Başarısız kaçma girişiminin ardından Ezra, onun beklediği gibi bir tepki vermemiş aksine sessiz bir şekilde yol boyunca dışarıyı izlemişti. Araba evin önünde durduğundan Cihan Ezra'nın kapısını açmış ve kolundan serçe kavrayarak arabadan indirmişti. Adeta sürükleyerek kadını içeriye götürdüğünde şaşkın bakışlara aldırmadan kadını yere fırlatmıştı.

"Bir daha sakın! Duydun mu beni? Bir daha kaçarsan seni öldürürüm!" İşaret parmağını ona doğru sallayarak bağırmıştı. Öfkesini alamayan adam yerde uzanan kadının kolundan bir kez daha kavradı. Araya girip engel olmaya çalışan ailesi tek el hareketiyle durdurmuştu. Kolunu sıkıca kavradığı bedeni sanki bir paçavra gibi sürükleyerek odasına çıkarmıştı. Kendisinin öfke dolu olmasına karşılık Ezra'nın bu kadar sakin davranması onu deli etmeye yetmişti.

Kadının omuzlarını kavrayarak sırtını duvara bastırdı. "Neden kaçtın? Sana seni sevdiğimi söyledim, neden bana ihanet ettin! Neden?"

Ezra sessizliğini bozarak konuştu,

"Çünkü bu sevgi değil! Beni sevdiğini sanıyorsun ama öyle değil. Seni reddettiğim için böyle yapıyorsun. Bana acı çektirerek kendine bağlamaya çalışıyorsun!" Sanki bir şeyleri yeni anlıyormuş gibi gözlerini kıstı, kaşlarını çattı. "Bir dakika bir dakika... Sen korktun."

"Neler saçmalıyorsun sen?" Cihan'ın afalladığı belliydi. Kollarını çektiği anda, Ezra yüzünde çarpık gülümsemesiyle birlikte üzerine yürüdü.

"Evet, seni reddedeceğimden korktun, seni beğenmeyeceğimden korktun. Bu yüzden 2 yıl boyunca kendini sakladın, beni bir gölge gibi takip ettin. Demek bütün bunlar o aptal egonu tatmin etmek içindi." Duydukları karşısında sinirden gözleri kızaran Cihan Ezra'ya tokat atmıştı.

 Ezra aldığı tokat karşısında yanağını tuttu. İlk defa biri ona tokat atmıştı. Hayatı boyunca kimseden tokat yemeyen bu kız az önce neredeyse hiç tanımadığı bir adamdan tokat yemişti. Yüzüne savrulan saçlarını elinin tersiyle geriye itti ve ona vuran adam ile göz göze geldi. 

"Bir daha asla bunu yapma! Ben senin oyuncağın değilim!" Kelimeleri üzerine basarak teker teker söylemişti. Sesinde öfke ve nefret vardı. 

Cihan başını yere eğdi. Kendisine itiraf edemediği gerçekler yüzüne karşı söylenildiğinde böyle bir tepki vermeyi o bile beklemiyordu. Pişmanlığı ona fayda sağlayamazdı. Hızla odayı terk etti.

Ezra odasının kapısını arkadan kilitleyip daha fazla kendini tutamayıp yere düştü. Sırtını duvara yaslayıp dizlerini kendine çekti. Ağlıyordu... Göz yaşlarını artık daha fazla tutamamıştı. Kendi hayatından nefret ettiğini söyleyip yakarışlar ediyordu. 

Ezra o gece daha önce hiç ağlamadığı kadar ağlamıştı. Sabah kalktığında kendisini yeni bir Ezra olarak tanımladı. Önce duşunu alıp aynanın karşısına geçti. Sanki yıllardır makyaj yapmamış gibi hissediyordu. Şişmiş göz kapaklarını görmezden gelip makyajını yapmıştı. Dolabın kapağını açıp güzel bir kıyafet geçirdi üstüne. Artık odadan dışarı çıkmanın zamanı gelmişti. Artık o eski Ezra olmayacaktı. İçinde, kendisine bu eve hapseden adama karşı nefretini besleyen bir Ezra olacaktı. Kendinden emin adımlarla odasından çıktı. Daha merdivenlerin başından üzerinde ki bakışları kestirebiliyordu. Ama o kimseye bakmamayı tercih etmişti. Yine aynı özgüven ile masaya oturdu. Üzerinde Cihan'ın şaşkın bakışlarını hissedebiliyordu. Cihan gibi herkes de şaşırmıştı elbette.

ESİR-İ AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin