ESİR-İ AŞK (TAMAMLANDI)

BÖLÜM 33 - FİNAL

Selam! Baya duygusalım çünkü hikayemin sonuna geldim. Bu hikayeyi yazarken bu kadar kişinin okuyacağını hiç düşünmemiştim. İyi, kötü her yorumlarınız ve destekleriniz için teşekkürler. Sonda size minicik (belki büyük) bir sürprizim olabilir. Umarım sevinirsiniz.

Yazardan

Ezra sanki bir zafer edasıyla oturduğu sandalyeden güçlükle kalkarak odasından çıktı. "Buldum!" diye bağırdı. Bir eliyle karnını tutup diğer eliyle korkuluklardan yardım alarak merdivenlerden inmeye çalışıyordu. Aslı yengesini o şekilde inmeye çalışırken görünce yerinden kalkarak merdivenlere koştu ve Ezra'nın inmesine yardımcı oldu.

"Abin nerede?" diye sordu telaşla.

"Bahçede Alex ile top oynuyorlar. Ne oldu?" Ezra cevap vermeden bahçe kapısından dışarıya çıktı. Aslı'da arkasından. Cihan ve Alex kapıda duran ikiliyi görünce oyunlarını yarıda kesip onlara bakmışlardı.

"Buldum!" Cihan karısının bu sözünü duyunca gülümseyip koşarak yanına gelmişti.

"Seni dinliyorum." Aslı ve Alex de meraklı gözlerle Cihan'ın yanını alınca Ezra,

"Meyra!" diye haykırdı. Uzun bir sessizlik oluşmuştu.

"Meyra, Meyra..." Diye alışmaya çalışır gibi tekrarlamıştı Cihan.

"Güzel isim, ben sevdim" Diyerek Ezra'nın beline sarılmıştı Alex. Ezra bunu duyduğuna sevinse de yine de Cihan'ın fikrini duymak istiyordu. Meraklı gözlerle abi kardeşe baktı. Cihan gülümseyince onunla beraber Ezra da gülümsemişti. Yanına yaklaşıp bir elini beline koyup diğer elini Ezra'nın şişkin karnına yerleştirdi.

"Hayatımıza hoş geldin Meyra Özdemir"

3 Yıl Önce

Cihan Ezra'nın elinden tutarak sanki bir çocukmuş gibi hastaneye götürmüştü. Dikişleri alınana kadar yanından ayrılmamış eve kadar bırakmıştı.

Aradan haftalar geçmişti. Alex'in dadısı Melike, yasının arından geri gelince Alex eve dönmek zorunda kalmıştı. Ezra ise işine gidip gelirken kendisini Cihan'a affettirme planlarını tamamen unutmuş gibi görünüyordu. Ona göre Cihan, dengesiz, ruhsuz adamın tekiydi. Uğraşlarına rağmen aralarını tekrar düzeltememişti. Aralarında ki kavgaya bir son vermek istiyordu ama ikisinde de bu inat olduktan sonra barışmaları çok zordu. Bu yüzden tüm iş Aslı'ya kalmıştı. Onları yeniden bir araya getirmek için bir plan yapmıştı. Bunun için Ahmet ile ve eski bir arkadaşı olan alışveriş merkezinin müdürü ile konuşmuştu. İkisini de ikna ettikten sonra sıra muhtemel ikiliye gelmişti. Aslı'nın planına göre Ahmet Ezra'yı kendisi de abisini arayıp onları alışveriş merkezinde buluşturacaktı.

Ezra'nın telefonu çaldığında mahkemeden çıkıyordu. Ekranda Ahmet'in adını görünce başta şaşırmıştı. Çünkü Ahmet onu aramazdı. Tabi önemli bir şey olmadıkta. Bu şaşkınlığına son verip telefonu açarak cevap verdi.

"Efendim?"

"Ezra! Ezra konuşmamız gerek acil!" Ahmet'in telaşlı sesi Ezra'yı iyice endişelendirmişti.

"Ahmet? Ne oldu?" diye sordu.

"Sevilay ile ayrıldık. Çok kötüyüm, eve gidemiyorum mesaj attığım adrese gel, lütfen." Telefonu kapattıktan sonra gelen adrese baktı. Kendisini neden bir alışveriş merkezine çağırdığını merak etmişti. Ama Ahmet'in üzgün olacağı için nedenini düşünmedi bile. Arabasına atladığı gibi soluğu alışveriş merkezinde almıştı.