ESİR-İ AŞK (TAMAMLANDI)

BÖLÜM 20 - KAVGA

Son Prenses kitabıma baktınız mı?

Fantastik türde, kurtadamlar, vampirler, cadılar ve melezler var. Pişman olmazsınız 🤗

ESİR'İ AŞK DA ÖNCEKİ BÖLÜM

"Tanıyor musun?" Diye sordum. Kaşları çatılı ağzından küfür firar etmişti. Sinirle yerinden kalkıp bir şeyleri tekmeliyordu.

"Canemir'ler! Onların işi. Yemin ederim onları doğduğuna pişman edeceğim! Çıktıkları yere geri sokacağım!"

"Cihan, sakin olur musun? Lütfen" Yanıma gelip ellerimi öpmüştü.

"Özür dilerim sevgilim."

"Cihan senden bir söz istiyorum. Ben bu işi mahkemeye taşıyacağım. Senden bana karışmamanı istiyorum."

"Mahkeme mi? Allah aşkına dava açıp ne olacak? 1 yıl en fazla 2, sonra serbest kalıp yine aynı şeyi yapacaklar. Bunu benden isteme Ezra!"

"Tamam, o zaman önce benim yolumu deneyeceğiz. Eğer söylediğin gibi olursa hepsi senindir"

~

2 hafta geçmişti. Göbeğim yavaş yavaş belirirken iyileşmiştim artık. Bu hafta da Cihan'ın kolunda ki alçı çıkarılacaktı. O yukarı da duşunu alırken bende diğerleri ile kahvaltı yapıyordum. Aslı'ya bir özür borcum vardı. Mert'in ailesinin bunu yapmış olacağını düşünerek hata etmiştim.

"Aslı, kahvaltı dan sonra birlikte kahve içer miyiz bahçede?"

Şaşırmış olacak ki önce duraksadı.

"Tabi, olur" tabağımdakileri yemeyen devam ederken Firuze Hanım konuştu.

"Ezra, doktora ne zaman gideceksiniz?"

"Yarın randevumuz var. Cihan'ın da alçısını çıkartacağız."

"Günaydın" Cihan merdivenleri bir ikişer inerken gömleğinin yakasını iliklemeye çalışıyordu. Biz ona karşılık verirken arkamda omuzlarımdan tutup yanağıma öpücük bırakmıştı.

"Günaydın sevgilim"

O yerine oturmadan masadan kalkıp düğmelerini iliklemeye başladım. O bakışlarıyla beni yerken ben aldırmadan devam ettim.

"Kendinize bir oda bulun!"

Ahmet'in sözü ile yerlerimize otururken içeriye Hatice teyze girdi.

"Hatice teyze, evde gofret var mı? Çikolatalı"

Herkes sorduğum soruya şaşırırken bakışları üstümde hissettim.

"Ne? Canım çekti"

Cihan gülümseyip elini karnıma götürdü.

"Yok ama istersiniz hemen aldırayım"

"Evet ama çabuk olsun tamam mı? Bir de akşama trileçe tatlısı yapar mısın? Ya da şimdi yap kahvaltıdan sonra yerim" ben dudaklarımı yalarken hepsini bana gülerken buldum. Cihan elini yanağıma koyup konuştu.

"Hepsini nasıl yiyeceksin sen?"

Omuzlarımı kaldırarak cevap verdim. Hatice teyze mutfağa giderken biz de kahvaltıya geri döndük.

"E Cihan, ne zaman evlenmeyi düşünüyorsunuz? Dinimizi biliyorsunuz"

"Ne evliliğinden bahsediyorsun yenge? Zaten evli gibi yaşıyoruz, buna gerek yok. Değil mi sevgilim?"