Herhalde bakışmamız uzamış olacak ki arkadaşlarının dikkatini çekti. Önce biri döndü bana doğru. Daha sonra hepsi.
Ben sosyal fobisi olan bir insandım. Telefonla konuşurken bile yüzümdeki kan çekilirdi, hafif esmer tenim bembeyaz olurdu. Şu an bana bakan yedi kafayı görünce bir an başım döndü ve nefesim kesildi.
Ne yapacağımı bilmediğim için titreyen elimle çantamı elime taktım ve yavaş adımlarla kafenin tuvaletine girdim.
Tuvalet beni mutlu edecek şekilde boştu. Çantamı ellerimi yıkamak için askılığa astım. Soğuk suyu açıp ellerimi altına tuttum.
Gördüğüm hiçbir insan aslında kötü olmayabilirdi. Belki ben çok paranoyaktım? O kızlar gerçekten sevecen ve düzgün duruyorlardı. Bana bir anda bakmaları beni sadece korkutmuştu.
Evet. Geriye dönüp hiç onları görmemiş gibi kahvemi içebilirdim.
Ellerimi suyun altında tutmaya devam ederken tuvaletin kapısı açıldı. Bakıştığım kızın geldiğini aynadan görünce nefesimi tuttum.
Yüzümdeki rengin gittiğini aynadan anbean izledim. Kız bana bakıp bir adım atarken ellerimle soğuk suyu avuçlarıma doldurup yüzüme çarptım.
"İyi misin?"
Endişeli bakışları aynadan bana ulaşmaya çalıştı. Suyu bir kez daha yüzüme çarptıktan sonra kızarıklığın yavaşça gittiğini gördüm.
Aynada kendime boş boş baktığımı kız bana peçete uzatınca fark ettim.
"Teşekkürler. " diye fısıldadım. Yüzümü kuruladıktan sonra hareketlerimin saçma olduğunu düşünerek çöpe attım. Şu an yürümem bile saçma geliyordu bana.
"Rengin gitti bir an. Endişelendim. Hasta mısın?"
Gerçekten endişeli olduğunu kaşlarını hafifçe büküp sormasından anladım. O an kalbimin ne kadar hızlı attığını fark etmemiştim.
"Hasta değilim. Sadece hepiniz bir anda bakınca biraz gerildim. Biraz çekingenim."
Dudaklarım benden bağımsız konuşurken kendime şaşırmaya fırsat bulamadım. Kızın dudakları geniş bir açıyla kıvrıldı ve gülümsedi.
"Sorun değil. Bunun için özür dileriz. İnsanların rahatsız olduklarını bilmeden bazen dikkatsizce davranıp yüzlerine bakabiliyoruz. Kusura bakma."
Kibarlığı karşısında neredeyse dilimi yutacaktım. Hayatımda ilk defa birinin karşısında elim ayağıma dolaşır gibi hissediyordum. İlk defa bir şeyleri gerçekten hissediyordum. Canlı bir şekilde.
"Bu arada ben Ezra." Uzattığı elini sıfır tereddütle yakaladım.
"Arın. Memnun oldum."
Ellerimiz birleştiği an tekrar bakakaldım yüzüne. Koyu mavi gözleri yakından daha da parlıyordu sanki. Burnundaki piercing yamuk bir şekilde duruyordu. Dudaklarında benimki gibi bordo bir ruj vardı ve gülümsemesini mükemmel göstermişti.
"Seni arkadaşlarımla tanıştırma mı ister misin?" dedi heyecanla.
O an aklımdaki Meriç'i unuttum. Feyza'yı unuttum. Herkesi unuttum. Bu sefer ben onları unuttum.
"Olur." dedim gülümseyerek. Başka birine daha güvenmeyi seçtim. Kalbimi bu sefer daha önce hiç tanımadığım birine açtım.
Masaya gittiğimde benim için sandalye çektiklerini gördüm. Kahvemi bile alıp koymuşlardı.
"Merhaba." dediler hep bir ağızdan. Küçük bir tebessüm edip Ezra'nın yanına oturdum.
O gün saatlerce o kafede oturup muhabbet ettik. Kendimi ilk defa bu kadar özgür ve rahatlamış hissediyordun.
Hepsiyle tek tek tanıştım. Benimde içinde olduğum bir whatsapp grubu kurdular. Hepsi gerçekten o kadar iyi insanlardı ki.
Saat epeyce ilerledikten sonra gitmek için kafeden çıktık. O an çoğunun ailesinin geldiğini anladım. Aileleri ile ilişkileri çok güzeldi. O sırada Ezra'nın annesini gördün. Saçlarının üzerindeki örtüyü görünce şaşkınlıkla baktım ona. Ardından gülümsedim.
Gerçekten böyle insanları gördükçe mutlu oluyordum. Ezra'nın dış görünüşü bile tanımadığınız zaman bir serserilik uyandırıyordu sizde. Ama gelin ailesine bakın.
İç çekerek gülümsedim tekrar.
rain
Yayınlanma Tarihi: 28 Mayıs 2020
ŞİMDİ OKUDUĞUN
be loved ▼ gxg ✓
Teen FictionKalbim bir boşluk, tüm acılarım birikiyor... +18 ▼ gxg 1 #end 07.09.20 1 #girlslove 01.08.21 2 #yuri 21.04.21 9 #gxg 21.05.21